Beş yıl aralıksız büyüdük kişi başı 5.342 dolarlık olduk

Güncelleme Tarihi:

Beş yıl aralıksız büyüdük kişi başı 5.342 dolarlık olduk
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2006 00:00

Türkiye ekonomisi yıl içinde mali piyasalardaki dalgalanma ve yılın son çeyreğine doğru kızışan siyasi çekişmelere rağmen, 2006’yı da büyüyerek kapatıyor. Üç çeyrekte 290 milyar doları bulan toplam GSMH’nin son çeyrekle birlikte 390 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylece kişi başı milli gelir de rekor kırarak 5 bin 342 dolar olacak.

TÜRKİYE ekonomisi 2006’da makro dengeler açısından eski kabuslarıyla yüzleşti ancak, daha sağlam bir yapıya sahip olduğunu da kanıtladı. 2001 krizinden sonra Uluslararası Para Fonu (IMF) ile stand-by anlaşması yaparak makro dengelerine istikrar kazandırmaya çalışan Türkiye’nin ekonomisi 2006 Mayıs-Haziran aylarında global piyasalarda yaşanan dalgalanmalardan etkilendi. Faizler, enflasyon ve kurlar yukarı döndü. Ancak bu sarsıntı eski dönemlere çok kısa sürede ve ağır yaralar alınmadan atlatıldı. 2006’nın ilk 3 çeyreğinde 290 milyar doları bulan toplam Gayrı Safi Milli Hasıla’nın son çeyrekle birlikte 390 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2005’in son çeyreği ve 2006’nın ilk üç çeyreği dikkate alınarak yapılan bu yıllık tahmin gerçekleşirse TÜİK’e göre nüfusu 73 milyon kişiyi aşan Türkiye’nin kişi başına milli geliri de rekor kırarak 5 bin 342 dolar olacak. 9 ayda yüzde 5.7 olan ’Sabit Fiyatlarla GSMH Büyümesi’ ise yıllıkta yüzde 5-6 arasında bekleniyor.

5 YIL, 20 ÇEYREK: 2002’den itibaren aralıksız büyüme süreci yaşayan Türkiye ekonomisi, 2006’daki daglanmaya rağmen yine büyüdüğü için üstüste 5’inci yıl ve 20’inci çeyrek dönemdir büyüyor olacak. 2001’de yüzde 9.5 küçülen Türkiye ekonomisi, 2002’de yüzde 7.9, 2003’de yüzde 5.9 , 2004’de yüzde 9.9, 2005’te ise yüzde 7.6 büyümüştü. 2006’nın 4 çeyreği de dikkate alındığında Türkiye ekonomisi 5 yılda 20 çeyrek büyüyecek. Bu trendin 2006’nın son çeyreğinde yavaşlaması, 2007’nin ilk çeyreğinde de cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağlı olarak siyasette yaşanacak gelişmelerin niteliğine göre yeni bir yön belirlemesi bekleniyor. TÜFE’de 2006 Aralık enflasyonu 0.54 puanın altında çıkarsa, yıllık enflasyon yüzde 10’un altında kalacak. Türkiye, uzun aradan sonra ilk defa 2005’te tek haneli enflasyonla tanışmış ve tüketici fiyatları bazında yıllık enflasyon yüzde 7,72 olmuştu.

İHRACATTA TARİH YAZDIK: Türk sanayicisinin değerli YTL, yüksek üretim maliyetleri, vergiler ve istihdam üzerindeki yüklerle ilgili şikayetleri devam etse de Türkiye’nin ihracatı 2006’da yeni bir tarihi zirve yaptı. 2006 yılı ihracatının 85 milyar doları aşması ve yeni bir rekor kırması bekleniyor. Ocak-Ekim döneminde ihracat 67 milyar 819 milyon dolar, ithalat ise 112 milyar 321 milyon dolar oldu. 10 aylık dış ticaret açığı 44 milyar 502 milyon doları bulurken aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60.4 düzeyinde kaldı. İhracatçı birliklerinin kayıtlarına göre Kasım sonu itibariyle geriye doğru bir yıllık ihracat 84 milyar 403 milyon dolara ulaştı. 2005’te 73 milyar 476 milyon dolar ihracat, 116 milyar 774 milyon dolar da ithalat yapmıştık.

CARİ AÇIK KORKUTUYOR: Türkiye’nin siyasi istikrara ve AB müzakere sürecine bağlı olarak öne çıkmayan yüksek cari açık riski ise yılın son çeyreğinde ve önümüzdeki yılın ilk 5 ayında çok daha fazla korkulur hale geldi. 2006 Ekim ayı itibariyle 28 milyar doların üzerine çıktı. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67 oranında artış anlamına geliyor.

Enflasyon tek haneye döndü, işsizlik az da olsa geriledi

2006 yılının en çok şaşan makro ekonomik hedefi enflasyon oldu. 2006 yılının ilk yarısında tek haneli rakamlarda seyreden enflasyon, mayıs-haziran dalgalanmasının ardından,f aizlerin de yükselmesiyle ikinci yarının başından itibaren çift haneli rakamlara çıktı. Ancak TÜFE’de tek haneli rakamlar Ekim ayında yeniden yakalandı. Kasım ayında yıllık bazda ÜFE’de yüzde 11.67, TÜFE’de yüzde 9.86 artış kaydedildi. Türkiye’nin işsizlik oranı ise bu yıl Ağustos ayı itibarıyla yüzde 9.1 oldu.

Özelleştirme hızlandı yabancı sermaye 20 milyar dolara uzandı

TÜRKİYE’de 2006 yılında elde edilen özelleştirme geliri 8 milyar 93 milyon dolar oldu. 2005 yılında bu rakam 8 milyar 22 milyon dolardı. Bu yıl içinde 3 adet blok satış yapıldı. 2005’te ihalesi yapılan Tüpraş’ın yüzde 51’lik bölümü ile Erdemir’in yüzde 46.12’lik bölümünün özelleştirilmesi bu yılın iki ayında tamamlandı. Tüpraş’tan 4 milyar 140 milyon dolar, Erdemir’den de 2 milyar 770 milyon dolar ÖİB’nin kasasına girdi. Bu yıl yapılan diğer blok satış ise 268 milyon dolarlık Başak Sigorta özelleştirmesi oldu. Böylece blok satışlardan elde edilen gelir 7 milyar 178 milyon dolar oldu. Aralarında Tekel’in ikiz Kuleleri, Emekli Sandığı Otelleri ve küçük taşınmazların yer aldığı tesis ve varlık satışlarından da bu yıl 625 milyon dolar elde edildi. THY halka arzından 207.8 milyon dolar, bedelli devir işlemlerinden de 82 milyon dolar gelir sağlandı. 1 milyar 486 milyon dolarlık ihalesi tamamlanmış özelleştirme de onay bekliyor. 613.5 milyon dolarlık araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesi ile 755 milyon dolarlık Mersin Limanı özelleştirmelerinde devir için son aşamaya gelindi. Türkiye’ye yabancı sermaye girişi ise bir yandan özelleştirme, diğer taraftan da bankaların satışıyla ilk kez 20 milyar dolara uzandı.

Kritik bir yıla giriyoruz dikkati ekonomiye verelim

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, 2006’da ekonomide olumlu gelişmeler olduğunu ancak kırılganlıkların da devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "En olumlu gelişme büyümenin devam etmesiydi. 19’uncu çeyrekte de büyüdük. Enflasyonla mücadeledeki kararlılık da olumlu. Ancak yine de bu konudaki hedef büyük ölçüde tutmadı. Doğrudan yatırımlarda büyük artış var ki bu da çok iyi. Ancak yine de yüksek cari açık en önemli riskimizdir. Sanayi üretimine bakıldığında ise yılın ilk ayında küçüldük sonra büyüdük. Merkez Bankası’nın reel sektörle ilgili analizi de karlılığımızın sürekli azaldığını gösteriyor. Bu veriler ışığında 2007’ye bakarsak; kritik bir yıl olmaya aday. İki seçim olacak. Bu iki seçimin siyasi gerilimi artırması istikrarın riske girmesi hiç arzu edilmeyen bir durum. Sanayiciler olarak tüm dikkatlerin ekonomiye odaklanmasını istiyoruz."

Dalgayla yükselen kur istemeyiz

TÜRKİYE
İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, uygulanan para politikası kapsamında şartların üretici ihracatçılar lehine geliştirilmesini istediklerini ancak bu konuda özellikle Merkez Bankası’nın hiçbir adım atmadığını söyledi. Satıcı, "Eğer bunu yapabilselerdi, Türkiye bu ihracat rakamlarını çok önceleri yakalardı. İthalat da bu kadar yüksek olmazdı. Şu anda 2007 için 95-100 milyar dolarlık hedef koyabiliyoruz" dedi. 2006’nın düşük kur, yüksek faiz politikası nedeniyle kendileri için zor bir yıl olduğunu, 2007’de de bu politikada her hangi bir değişim beklemediklerini belirten Satıcı şöyle konuştu: "2007’nin ilk aylarında siyasi bir çalkantı olacağına dair konuşmalar oluyor. Siyasilerimiz sorumluluklarının farkındadır ve böyle krizlere izin vermezler. Biz ihracatçılar hiçbir zaman şu veya bu dalgalanmalarla yükselen bir kur istemedik. Böyle bir durum her zaman yaradan çok zarar getirir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!