Ali Dede'den Zeyno Nine'ye

Güncelleme Tarihi:

Ali Dededen Zeyno Nineye
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2010 12:00

Babasının Adana'nın Ali Dede Mahallesi'nde 3 metekarelik bir imalathane ile kurduğu işini devralan Fahri Kaplan, markasını dünyaya tanıtma yolunda ilerliyor. Genç girişimcinin oluşturduğu ilginç markanın ise ayrı bir anlamı bulunuyor.

Adana'nın en eski yerleşim birimlerinden Ali Dede Mahallesi'ndeki ayakkabıcılar sokağında, 3 metre karelik dükkandan elde ettiği kazanç ve birikimlerle yüzlerce metre karelik imalathane kuran ailenin 11 çocuğundan biri olan Fahri Kaplan (35), ninesi ve babasına vefa borcu olarak tescilini aldığı “Zeyno'nun Halil” markasını dünyaya tanıtma yolunda ilerliyor.

Fahri Kaplan, marka tescilinden sonra yaklaşık 25 bini el yapımı ve kendi imalatları olmak üzere toplam 150 bin çifte yakın ayakkabı satışı gerçekleştirdiklerini, “Halil Zeyno” adını verdiği mağazalar zincirinde tüketicilerin beğenisine sunduğunu söyledi.

Kendisine en fazla yöneltilen sorunun “Halil Zeyno” adının nereden geldiği olduğunu ifade eden Fahri Kaplan, “Bu bir marka olmanın yanı sıra aynı zamanda bir vefa borcunu sembolize ediyor” dedi.

Fahri Kaplan, Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Gelinkaya köyünde dünyaya gelen ninesi Zeyno Kaplan'ın, genç yaşta eşini kaybettikten sonra çocuklarını tek başına yoksulluk içinde büyüttüğünü belirterek, şöyle devam etti:

“Babam Halil Kaplan, sefalet içinde yaşamaktansa o yıllarda moda olduğu üzere Adana'ya göç etmiş. Burada, seyyar tablada ayakkabı satarak 11 çocuğunu geçindirmeye çalışmış. Yıllar sonra 3 metre karelik bir dükkan açıp seyyar tablacılığı bırakmış. Babam, bununla da yetinmeyip bu kez imalata başlamaya karar vermiş.Bizim çocukluğumuz imalathanede geçti. Ayakkabının el emeği ile nasıl yapıldığını görerek büyüdüm. Babam, yaşlanması nedeniyle köyüne dönmeye karar verdi. Şimdi Gelinkaya'da, çocukluğunun geçtiği yerde yaşıyor. İşlerini tamamen biz çocuklarına bıraktı. İşi önce ağabeyim aldı, sonra da 'sen bu işi bizden iyi yaparsın, artık bu firmanın kurumsal kimliği olmalı' diyerek bana devretti.

Günümüzde artık marka olmadan, fason üretimle dünyaya açılmak mümkün değil. Bir dünya markası yaratmak için önce isim bulmam gerekiyordu. Firmaya isim düşünürken, rüyamda ninemi gördüm. Ben onun yüzünü hiç görmedim, ama babamın uzun uzun anlattıklarını dinledim. Eşi ölünce çocuklarını binbir güçlükle tek başına büyütmüş. Babam da annesine layık olmuş, seyyar tablacılıktan elde ettiği sermaye ile bugünkü firmamızın temellerini atmış. Babam çocukluğunda babası olmadığı için annesinin adıyla tanınırmış. Ona, 'Zeyno'nun Halil' derlermiş. Ben oluşturduğu firmama bu ismi vererek, hem nineme hem de babama olan vefa borcumu ödemek istedim.”

Fahri Kaplan, hedefinin Türkiye'nin yanı sıra başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde mağazalar zinciri kurmak olduğunu belirterek, “Türkiye'nin dört bir yanına ayakkabı göndermemizin yanı sıra Ürdün ve Yunanistan'ın da aralarında bulunduğu ülkelere ihracat yapıyoruz. Yurt içindeki ilk iki mağazayı da üretim merkezimiz Adana'da kurduk. Ancak, üretim merkezimizin dışındaki ilk mağazayı Mardin'e açıp babam ve ninemin yanı sıra memleketime de bağlılığımı göstermek istedim” dedi.

TÜRKİYE AYAKKABIDA DÜNYANIN 8'İNCİ ÜLKESİ

Fahri Kaplan, ayakkabı sektöründeki gelişmelere de dikkati çekerek, bu sektörün her geçen gün büyüdüğünü, Türkiye'nin bu alanda dünyanın 8'inci ülkesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Bu sektörde yüzde 40'lık payla aslan parçasını Çin alıyor. Türkiye 8'inci sırada olmasına ve yılda 1 milyar dolarla yetinmesine rağmen söktürün geleceği parlak. Türkiye'de Avrupa standartlarında, dünya markası olmuş yüzlerce firmadan daha kaliteli üretim yapabiliyor.”

Fahri Kaplan, ekonomik krize rağmen büyüdüklerini ve 66 kişiye istihdam sağladıklarını, krizdeki dezavantajları avantaja çevirmeli başardıklarını sözlerine ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!