Güncelleme Tarihi:
2 MİLYAR dolara yaklaşan kişisel servetiyle hem Türkiye’nin hem de dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun patronu Ali Ağaoğlu, kendisini sürekli magazin gündemine taşıyan süper lüks otomobillerinin tümünü Hürriyet için biraraya getirdi. Garajında değeri tam 10 milyon 127 bin TL’yi bulan 14 ‘AGA’ plakalı lüks otomobili bulunan Ağaoğlu, “Çocukluğumdan bu yana hep en iyi otomobilleri kullandım. Öyle son 10 yılda zengin olmuş parayı bulmuş biri değilim. Beni sonradan görmüş gibi eleştirenler, babamın zengin olduğunu, kolejde okuduğumu ve hep iyi otomobilleri kullandığımı bilmiyor” dedi.
Para harcamayı pek bilmem
Son olarak 475 bin TL’ye Türkiye’de ilk elektrikli otomobili alarak gündeme gelen Ağaoğlu, şöyle konuştu: “Ben para kazanmayı iyi bilirim. Harcamayı ise pek iyi bilmem. Otomobil ve giyim kuşam dışında doğru düzgün para harcamam. Otomobil merakım ilkokul yıllarına dayanır. Babam varlıklıydı. İnşaatçı, sanayici ve çok iyi bir tüccardı. İstanbul’un Anadolu yakasının yüzde 80 inşaat malzemesini babam verirdi. Bugün Bağdat Caddesi’ni Bağdat Caddesi yapan insanlardan biridir. Onun da otomobil merakı vardı. Döneminin en iyi otomobillerini kullanırdı.”
Plymouth ve Impala
Her çocuk gibi kendisinin de 13-14 yaşlarında babasının otomobillerini gizlice kaçırdığını anımsayan Ağaoğlu, o dönemleri şöyle anlattı: “60’lı yılların sonunda Amerikan otomobilleri modaydı. Plymouth, Chevrolet Impala’larımız vardı. O dönem otomobiller daha erkeksiydi şimdi biraz yumuşadı. Benim 70’li yıllarda bile altımda son model Mercedes, BMW vardı. Yani başkaları gibi sonradan görme değilim. Her şeyin en iyisini almaya çalışırım. Ortaokulu Moran Koleji’nde okudum. Liseyi de Kabataş’ta. Lise sonda tekrar Moran Koleji’ne döndüm ama babam bir rahatsızlık geçirdi ve beni okuldan alıp işin başına koydu. Çok ataktım, aldığım işi büyütmek istiyordum. Sonra babam iyileşti, bu sefer de kuşak çatışması başladı. Ben risk almayı seviyordum. ‘Onu yapma, bunu yapma’ diyerek işe müdahaleye başlayınca ben de işi bırakıp ayrıldım. ”
Sarı BMW 316
Şu an babasıyla görüştüğünü aralarında sorun olmadığını kaydeden Ağaoğlu, kendi işini kurduktan sonra kazandığı ilk parayla ise hemen sarı bir BMW 316 aldığını belirtti. “Dikkat çeken iddialı renkleri seviyorum” diyen Ağaoğlu’nun bugün garajında kırmızıdan, sarıya, turuncudan yeşile kadar bir çok farklı renkte araç bulunuyor. 1970’li yılların sonunda BMW’den sonra Oldsmobil ve ardından Mercedes kullanmaya başladığını söyleyen Ağaoğlu, “Dönemin koşullarına göre çok iyi arabalar kullandım gerçekten. Yani ben 24-25 yaşımdayken bu otomobillere biniyordum. Zaten o dönemde İstanbul’da kaç tane otomobil vardı ki, Mercedes kaç tane olsun” diye konuştu.
Otomobillerimi satmam, zaten alanın aklından zoru vardır
HİÇ bir otomobilini satmadığını ve son sahibi olduğunu vurgulayan Ali Ağaoğlu, “Benden sonra otomobili alacak kişinin aklıyla zoru vardır. Çünkü araçları haşin kullandığım için neredeyse perte çıkartıyorum” uyarısı yaptı.
Eski Türk filmlerindeki kötü zenginlerden değilim
ALİ Ağaoğlu, bugün bir kısım yöneticiler ve patronlarda mahalle baskısının olduğunu belirterek, “Paraları var ama çevrelerinden çekindikleri için almıyorlar veya alsalar da gizli tutuyorlar. Benim farkım işte orada. Sıradan olursan sıradan yaşarsın. Türk kültüründe zenginlere karşı nedense bir düşmanlık vardır. Eski Türk filmlerinde bu konu işlenirdi ve zengin kızın veya oğlanın babası hep kötü gösterilirdi. Ben bu sınıfta değilim. Olduğum gibiyim. Bu yüzden de herkes bana sempati duyar, sever” dedi.