Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2005 00:17

13’üncü Uluslararası Teknoloji Yönetimi Konferansı

‘Stratejik İşbirlikleri; Teknolojiyi İşbirliği Ağlarıyla Yönetmek’ başlıklı konferans, 22-23 Eylül Sabancı Üniversitesi’nde yapılıyor. Teknolojide yenilikçilik, teknoloji transferi ve kullanımı üniversitelerden şirketlere kadar uzanan yelpazede çeşitli kuruluşların işbirliğini gerektirir. Bu amaca yönelik ağların var ya da yok oluşu, teknolojilerin geliştirilmesi ve transferindeki başarıyı belirleyen faktör olabilir. Konferans, bu tür teknolojik ve organizasyonel işbirlikleri, ağlar, ağların yapısı ve problemlerini kendi alanlarında uzman akademisyen ve pratisyenlerin katılımıyla ele alacaktır. İş dünyasını, devlet temsilcilerini ve akademik dünyayı bir araya getirecek, ülkemizde bu konuda ilk girişimlerden biri olacak konferans sayesinde, hem firma bazında, hem de ülke düzeyinde uygulanan teknoloji yönetimi, strateji ve işbirlikleri konularının tartışılması ve bu konulara yönelik teorik ve pratik bilginin arttırılması hedeflenmekte. Forumda aşağıdaki soruların cevapları var:

Teknoloji geliştirme ne demektir? Teknoloji planlaması ne demektir? Teknoloji işbirlikleri türleri nelerdir? İşbirliklerinde başarının sırrı nerededir? Bir firma/ ülke teknoloji çağında nasıl kendi rekabet gücünü arttırır? Sürekli değişen ve kompleks teknoloji ortamında nasıl ayakta kalınabilir? Teknoloji transferi sırasında nelere dikkat etmek gerekir? Ortaklardan yetenekler ve yetkinlikler öğrenmenin yolları nelerdir? Uluslararası değer zincirlerinde nasıl yer alınır? İşbirliklerinde fikri mülkiyet hakları nasıl korunur? Bir firma mevcut finansal kaynakları başta olmak üzere kısıtlı kaynaklarını işbirliklerinde nasıl yönetebilir? Ülkenin geleceği için önemli kazançlar sağlayacağı düşünülen teknolojilerin saptanması ve geliştirilmesi için iş dünyası, devlet kuruluşları ve bilim dünyası arasında nasıl işbirlikleri geliştirilmelidir? Teknoloji işbirliklerinde girişimcilerin rolü nedir? Dünyada meydana gelen yeni teknolojik gelişmelerin sistematik olarak incelenmesi nasıl sağlanabilir? Bir firma geleceğe yönelik yeni ürün ve üretim düşüncelerini nasıl geliştirebilir?

Bilgi: http://iftm2005.sabanciuniv.edu/

Kayıt işlemleri için 0216 4839690.


I. Ulusal Kriptoloji Sempozyumu

ODTÜ Uygulamalı Matematik Enstitüsü, kriptolojiyle ilgilenen akademisyenleri ve uygulayıcıları buluşturarak son gelişmeleri paylaşmak amacıyla, 18-20 Kasım 2005 tarihinde, "1. Ulusal Kriptoloji Sempozyumu"nu düzenlemekte. Bu sempozyum, ODTÜ ve TÜBİTAK tarafindan destekleniyor. Sempozyumdan once, "I. Ulusal Kriptoloji Sempozyumu Bildiriler Kitabı" basılacak. Arzu edenlerin bildirilerini 9 Eylül 2005 tarihine kadar kripto05@metu.edu.tr adresine göndermesi gerekmekte. Makaleler, "Danışma Komitesi" tarafından değerlendirilecek.

Ayrıntılı bilgi: www.iam.metu.edu.tr/sempozyum

İstanbul'un Jeolojisi Sempozyumu

İstanbul yerbilimsel gizemini korumaya devam ediyor. İstanbul’un jeolojik özellikleri üzerine yapılan çalışmalar arttıkça, çözülmesi gereken problemlerin de sayısı artmaktadır. Saygın yerbilimciler olası İstanbul Depremi ile ilgili çalışmalarına ara vermeden devam ederken, vatandaşlar ise neredeyse İstanbul’un her sokağında zemin etütlerini yaptırmaya tüm hızıyla devam ediyor. Çok sayıda raporun yapıldığı bir kentte tüm jeolojik problemlerin çözülmüş olmasını beklemek gerekir. Oysa İstanbul’da geçen sempozyumdan bu yana değişen hiçbir şey yok. Eski çalışmalardan yapılan alıntılar sorgulanmadan raporlara konmakta, bu da uygulamada oldukça ciddi sorunlara yol açmaktadır. İstanbul’un aktif tektonik özellikleri tam olarak henüz bilinmiyor. İstanbul’un yer bilimsel ve çevresel sorunları artarak devam ediyor. Çalışmalar arttıkça bu sorunların çözümlerinin olgunlaşması kaçınılmaz olacaktır. İkincisi gerçekleştirilerek geleneksel hale getirilen ve iki yılda bir yapılması düşünülen "İstanbul’un Jeolojisi Sempozyumu II" yerbilimleri ile ilgili bir çok probleme ışık tutacak.

Sempozyumun ana konuları: İstanbul’un Jeoloji Modelleri, Marmara Fayı ve İstanbul’un Depremselliği, İstanbul’un Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik Özellikleri, İstanbul’un Yeraltı Suyu ve Doğal Kaynakları, Yerbilimsel Açıdan İstanbul’un Çevre Sorunları, İstanbul ve Doğal Afetler, Planlama ve Kent Jeolojisi, 0 212 219 45 63-64; Faks : 0 212 219 45 65; www.istanbuljmo.org

Tehlike

Hiroşima’ya atom bombası atılışının 60. yılı törenle anıldı. Temel bilimsel gelişmelerin ürünlerinden dünyayı en çok rahatsız eden nedir, diye soracak olursak, herhalde atom bombası deriz.. Dünyamız üzerindeki yaşamı, örneğin büyük bir meteor çarpması ve ani iklim değişikliğiyle aynı ölçüde tehdit eden nükleer bombalardır.

ABD’nin elinde kıtalararası 7500 atom başlığı var: Hiroşima’da atom bombasıyla ölenlerin sayısı 200 bin. 7500 başlığın öldürebileceği insan sayısı 30 milyar! 6 bin başlık da Rusya’nın elinde var. Çin’i, İsrail’i, Kuzey Kore’yi, Hindistan ve Pakistan’ı da katarsanız, yokedici bombalar, bir kaç yüz dünyayı yok edebilir kapasitede.

Amerika’nın yeni savunma doktrini, atom bombalarını korkutma amaçlı olmaktan çıkarttı, önleyici darbe amaçlı kıldı. Ayrıca, daha küçük, mini nükleer silahlar üretilmekte ki kullanımı daha kolay ve "gönül rahatlığı" ile olsun!

Bir kez atom silahı kullanılırsa, bu salgın olarak yayılmaz, küresel anlamda atomun kullanılmasını meşru kılmaz mı? Batılılar soruyor: Örneğin radikal İslamcılar Pakistan’da iktidarı ele geçirip atom bombası silahını kullanmayı gündeme getirirlerse ne olur? ABD "kötülük ülkeleri"nden birine karşı mini atom bombası kullanır, o da İsrail veya ABD’ye aynı silahla karşılık verirse ne olur? Atom gücüne sahip olan ülke yöneticilerinin veya liderlerinin, atom bombasını kullanmaktan kaçınacaklarına olan iyi niyet ve dilekten başka, maalesef bir kuvvet yok, dünyanın ve atoma karşı milletlerin elinde.

Dünya belki de şu küreselleşme çağında, eskinin "dehşet dengesi"nin koşullarından daha büyük bir tehlike içinde. Çünkü dehşet dengesi yıkıldı ve yerini ABD’nin önleyici darbe tezi aldı. Ayrıca dünyada güçlü bir atom lobisi var, politikacısıyla ve savaş sanayi ile... ABD’de atomcu politikacılar, düşmanın tehlikeli silahlarını, klasik silahlarla yok etmenin imkansızlığından bahsediyor ve buna gerekçe olarak da, tehlikeli silahların yeraltına indiğini ve hareketli hale getirildiklerini, bu durumda atom silahları kullanmanın zorunlu olabileceğini savunuyor.

Uzmanlar diyor ki: Atom bombasını yeryüzünden yokedemezsek, atom bombası insanlığı yok edecek..

Bilim, atom bombasının üretilme olasılığını gösterdi... Siyasetçiler de, bugün dünyanın ve insanlığın başına bela olan atom bombalarının üretilmesini emretti!..

Nagasaki Belediye Başkanı şöyle demişti: Ölüm kenti Nagasaki’de böceklerin sesi bile duyulmaz olmuştu...

İnsanlığın o günleri bir daha yaşamaması dileğiyle, sevgi ve dostlukla...

Editör
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!