Bisikletiyle hisarı zaptetti

Güncelleme Tarihi:

Bisikletiyle hisarı zaptetti
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2001 00:00



Yavuz HARANİ
Haberin Devamı

Belki Eurosport'ta görmüşsünüzdür. Moto-Trial diye bir şey var. Adamlar, hafif ve küçük motorlarla olmadık yerlere tırmanıyorlar. Çek Cumhuriyeti'nden 25 yaşındaki Petr Kraus benzer hareketleri bisikletle yapıyor ve buna Bike Trial deniyor. Merdivenlerden çıkıyor iniyor, sütunların üstünde tek tekeriyle zıplıyor. Üstelik ön veya arka teker farketmiyor! Petr bu sporun yaşayan efsanesi. Üç kez dünya şampiyonu ve bisikletle yüksek atlama rekortmeni. Şimdi ise en iyi Bike Trial videosunu çekmek için Red Bull sponsorluğunda dünyayı dolaşıyor. Almanya Brezilya, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri derken yolu Türkiye'ye de düştü. Antalya ve İstanbul'da çekimler yaptı. ‘‘Farklı ülkelerde ilk kez gördüğüm tarihi ve doğal parkurlarda bisklete binmek bana ayrı bir heyecan veriyor. Hem böylece gençlere Bike Trial'ı farklı bir yönüyle tanıtmış oluyorum’’ diyor. Petr haftanın dört günü, günde üç saat antreman yaparken ve yılın 250 gününü evinden uzakta yarışmalarda ve film çekimlerinde geçirirken bir tek kaza bile yapmamış. Ama motokros ve snowboard yaparken ufak tefek kazalar geçirmiş! İşte size gerçek bir aksiyon yıldızı.

Seni 28 katlı bir binanın, 20 santim enindeki çatı duvarında bisiklete binmeye iten ne oldu?

(Gülmeye başlıyor) Film çekimi için Brezilya'ya gitmiştik. Şehrin genel görünümünü çekmek için beni bir gökdelenin tepesine çıkardılar. Terasta görüntülemek istediler. Bir saat boyunca düz bir yüzeyde bisiklete binmekten sıkılmıştım. Tehlikeli olduğunu düşünmeden terası çevreleyen duvara atladım. Çünkü kendimden emindim. Teras etrafında bir tur attım. Diğer binadaki çekim ekibinin bunu kaydedip kaydetmediğini bile bilmiyordum. Sadece doğru zaman olduğunu hissettiğim için yaptım bunu. Hiç bir hazırlığım yoktu. Akşam filmi izlediğimde gerçekten uç bir hareket olduğunu farkettim. Hala bunu yapan çıkmadı.

BABAM BİSİKLET YAPTI

ÊPeki bu Bike Tiral hadisesine neden başladın?

Çok küçük bir çocukken bile üç tekerlekli bisikletime yön vermeyi seviyordum. Başka sporları da deniyordum ama en çok hoşuma giden bisikletle bir şeyler yapmaya çalışmaktı. Annemin bisikletiyle merdivenlerden inmek bunlardan biriydi. Sonra ön tekerin üzerinde havalanıp arka tekerleği 90 derece yana döndürüp yere inen birini gördüm. Çok etkilenmiştim. Onunla ve kardeşiyle tanıştım. Zdenda ve Undra o zamandan beri en iyi arkadaşlarım. 9 yaşından beri bisiklete biniyoruz. Bisikletlerini babaları tasarlamıştı.

Senin de ilk bisikletini baban tasarlamış galiba.

Evet. Gerçekten çok ağırdı. Çok büyük tüplerden yapılmıştı. Çünkü komünistanda alacak hiç bir şey yoktu! (Burda da biz güldük) Malzemeler çok hantaldı. Biz bisikletle yapabileceklerimiz konusunda yarışırken, babalarımız bisiklet tasarımında bir rekabete girmişlerdi.

Şimdi kullandığın bisikleti kim tasarladı?

Ben. Ama İngiltere'de dayanıklı malzemeler kullanarak yapıldı.

BU BEBEĞİN ADI SIFIR

Bu bebeği diğerlerinden farklı kılan ne?

Klasik dağ bisikletlerinden biraz farklı. Sele biraz aşağıda. Hidrolik frenleri var ama süspansiyonları yok. Böylece zıplamaları daha kolay yapabiliyorum. Pedallarda ayağı kilitleyen bir mekanizma yok. Fazla hıza ihtiyacımız olmadığı için önde tek ve küçük bir dişli var. Küçük ve korunaklı olduğu için özellikle sütünlara çıkarken bu kısmı çarpabiliyorum.

Bu kadar özelliği var bir adı var mı peki?

Var, Sıfır. Yarışmalarda Bike Trial sporcuları bisikletleriyle olmadık yerlere çıkarken ayaklarını hiç yere değdirmemeli. Ayak her yere değdiğinde bir ceza puanı verilir. Bu yüzden sıfır, Bike Trial'da mükemmellik anlamına gelir. Ama bu yıl adını Body-Czech olarak değitireceğiz. Çek Cumhuriyeti'ni çağrıştırsın diye böyle yazılıyor. Buz hokeyinde rakip oyuncuyu duvara yapıştırma hareketine bodycheck deniyor. Body-Czech aynı zamanda benim takma adım.

İnsanın Bike Trial yapması için nelere sahip olması gerekiyor? Yetenek veya kafasında bir kaç tahtanın eksikliği?

Sadece kullanmaktan hoşlanmalısınız, bisiklet, motosiklet, otomobil farketmez. Önemli olan size heyecan vermesi, eğlenmeniz ve hangi seviyeye gelebileceğinizi düşünmemeniz. Çünkü böyle düşünürseniz hiçbir sporu yapamazsınız. Tabii ki, ilk yıllarda 15 yıldır bu işi yapanlarla aynı seviyede olamazsınız. Spora biraz yatkın olan herkesin bunu yapabileceğine inanıyorum. Öğrenmesi çok zor ama her şey pratikle ilgili. Denge bu sporun temeli. Önce gidebildiğiniz kadar yavaş gitmeyi ve dengede kalmayı öğrenmelisiniz. Sonra yıllar geçtikçe yavaş yavaş ilerlersiniz.

Gördüğüm kadarıyla işaret parmakları da bayağı önemli

Frenleri kontrol eden işaret parmaklarındaki hisler çok önemli. Çünkü hayatınızı kurtarıyor. Mesela merdivenlerden inerken ön teker basamağın kenarına geldiğinde kayar. Bunu önlemek için çok kısa süreler içinde frenleri sıkıp bırakmalısınız. Bir ABS (Taşıtlarda fren yapıldığında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen sistem) gibi çalışmalı parmaklar. Bacaklar da çok önemli ve genel olarak çok atletik olmalısınız tabii ki..

REKABETİ ÖĞRETTİ

ÊBike Trial senin için ne anlama geliyor?

Bisikletsiz bir hayatı düşünemiyorum. Yürürken veya araba kullanırken etrafıma baktığımda banklar masalar, otomobiller görmüyorum. Gördüğüm tek şey bisikletle üstünden geçilecek nesneler. Hemen hangi hareketleri yapabileceğimi düşünmeye başlıyorum. Ayrıca bu spor bana yarışmacı olmayı öğretti. Okulda, hayatta, işte veya her neyle uğraşıyorsam o anda yarışmacıyım.

FEDERASYON KÖTÜ

Rekabetten bahsediyorsun ama Bike Trial Kulübü'ne çok küçük yaşta girdiğinde abilerin sana çok yardım etmiş? Bike Tial gibi extreme sporlar bugünün popüler sporlarından farklı olarak çok daha fazla amatör spor ruhunu taşımıyor mu? Çünkü bu tip sporları yapan insanlar çok eğleniyor.

Kesinlikle önemli olan bu, eğlenmek. Bu yüzden yarışmalar bana her şeyi vermiyor. Çünkü Bike Trial'da bile bir federasyon ve eğlenceli bir parkur oluşturmayı bilmeyen yaşlı adamlar var. Çünkü hiç bisiklete binmemişler. Bu spor çok yeni. Federasyonda ‘‘Bu sporcular ve seyirciler için yeterince iyi bir parkur değil’’ diyecek bir sporcu yok. Yarışmalara gittiğimde bazen hayal kırıklığına uğruyorum. Çünkü kendimi gösterebileceğim bir parkur bulamıyorum. Sadece tek bir stilde kullanıma izin veriyorlar. Bu yüzden ilginç yerlere gidip filmler yapmaya ve bu sporu farklı bir yönden tanıtmaya çalışıyorum. İngiltere'de Speed Trial denen yarışmalar başladı. İki bisikletçi engebeli bir parkurda yan yana yarışıyor. Yere bastığınzda ceza puanı almıyorsunuz. Bu çok daha hareketli ve eğlenceli bir spor.

Bu ‘‘Hedefim eni iyi Bike Trial videosunu çekmek’’ sözlerini açıklıyor

Kesinlikle amacım bu. Prag'da çekilecek yeni bir film hazırlıyorum. Eski Prag'da özel ışık efektleriyle gece çekilecek. Çok güzel bir hikayesi de var. Belki ilerde dağ bisikletçilerinin hayat tarzını anlatan bir sinema filmi de çekeriz.

FUTBOLU SEVMİYORUM

Futbol gibi popüler sporlarla aran nasıl?

Pek sevmiyorum. Çünkü futbolu herkes izliyor. Ekstrem sporları seviyorum. Her Çek genci gibi buz hokeyini çok seviyorum. Bu ulusal spor gibi bizim için. Eurosport'daki Moto-Trial'ları izliyorum ve bundan çok mutluyum. Çünkü bu sporu kapalı mekanlara taşıyan ve böylece sponsorların dikkatini çeken, popüler hale getiren Fransız'ı tanıyorum. Sonunda başardı. Ama aynı yol Bike Trial'da iyi sonuç vermedi. Ben de bu yüzden farklı bir yol deniyorum bu filmleri çekerek.

Sen de Bike Trial için benzer bir görev üstlendin sanırım?

Evet, bir yönden. Ama Speed Trial'ın kapalı mekanlara taşınması halinde popüler olacağına inanıyorum. Bu gerçekleştiğinde seyircilerin gözü önünde parkur ve yarışmacılar arasında gerçek bir savaş olacak.

<>

Petr Kraus çekimlerinden bir bölümünü Rumeli Hisarı'nda gerçekleştirdi. Fotoğrafçı arkadaşım Kutup Dalgakıran için çalışması kolay bir insandı. Önce ne yapacağını anlatıyor sonra da en ideal çekim noktasını gösteriyor. Sonra bisikletinin iki tekerini de yerden kesen zıplamalarla merdivenlerden çıkıyor, yüreğimizi ağzımıza getiriyor. Yetmiyor, merdivenlerin kıyısından 20 metrelik uçuruma aldırmadan insanı deli eden bir yavaşlıkta iniyor. 1.5 metrelik bir sütunun tepesine bir sıçrayışta çıkıyor. Bir süre arka tekerinin üzerinde kaldıktan sonra yine aynı tekerin üstünde yere konuyor.

Doğuştan şampiyon

Petr Kraus, ilk defa 9 yaşında Bike Trial Kulübü'ne katıldı. 16 yaşında (1992) Junior Dünya Şampiyonu oldu. Ertesi yıl Uluslararası Bike Tiral Birliği'nin Elite kategorisine giren en genç bisikletçi oldu. 1993'te beklenmedik bir şekilde dördüncü oldu ama bir sonraki yıl onu kimse Dünya Şampiyonu olmaktan alıkoyamadı. Petr, Bike Trial tarihinin en genç altın madalyalı sporcusu oldu. 1995'te klasik dağ bisikletini denemeye karar verdi ve ilk kez katıldığı Pro-Master kategorisinde dördüncü oldu. Bundan sonraki 3 yılda (1996, 1997, 1998) dünya şampiyonalarına katıldı ve 1999'da Bike Tiral Dünya Şampiyonu oldu. Halen yüksek atlama dünya rekortmeni.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!