Beni atasınlar Galatasaray Rize’de kazanamaz!

SÜPER Lig’in ilk devresini en yakın rakibi Galatasaray’ın 8 puan önünde kapatan, ikinci devrenin ilk maçları sonunda da farkı 10 puana çıkaran Fenerbahçe, bu büyük avantajının büyük bölümünü son dört haftada eritti.

Eskişehir ve Sivas deplasmanlarında 6 puan bırakan Kanarya, son Elazığ deplasmanında da 1 puana rıza göstermek zorunda kaldı. Galatasaray da derbide Beşiktaş’ı devirince puan farkı 4’e kadar düştü.

Fenerbahçe cephesi puan kaybına en büyük neden olarak hakem hatalarını gösteriyor. Sivas ve Elazığ maçlarında hakeme kurban gittiklerini düşünüyor. Elazığ maçı sonrasındaki basın toplantısında Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, ‘protokol’ü bir kenara bırakarak içinden geçenleri olağanca çıplaklığıyla dile getirdi. Önce mikrofonlarımız Volkan Demirel’de olsun: “Yardım değil, doğru olanı istiyoruz. Herkes karakterini yansıtsın. Bazı yerlere yaranmak için davranış göstermesin. Fenerbahçe’nin şimdiye kadar böyle kaç puanı gitti, bunlar toplandığında bakılsın kaç puan öndeydik? Sanırım lige zevk vermek istiyorlar. Tabii televizyon izlenmiyor, gazete okunmuyor, pozisyonlara bakılmıyor. Nasıl olsa Fenerbahçe kaç puan önde ya, konuşulmuyor. Ama merak etmesinler sonunda zevk veren biz olacağız.”

Demirel hem hakemlerin hem yorumcuların ve hem de yayıncı kuruluşun Fenerbahçe’ye mani olduğu görüşünde.

Fenerbahçe gemileri yaktı

Fenerbahçe Kulübü de sıcağı sıcağına bir açıklama yaptı. O açıklamayı da okuyalım: “Öncelikle belirtmek isteriz ki son haftalarda çeşitli nedenlerden dolayı büyük Fenerbahçe taraftarını ve futbol kamuoyunu tatmin edecek nitelikte bir futbol sergileyemediğimiz yolundaki görüşlere katılmakla birlikte, Fenerbahçe Kulübü olarak haftalardır futbolcularımızın emeklerine ve daha da önemlisi adil mücadele ve adil yarışma hakkımıza yönelik verilen stratejik kararların da farkındayız. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu başta olmak üzere, ilgili tüm yönetsel kurum ve kişilerden hiçbir talebimiz olmamakla birlikte artık ‘tesadüf’ ve ‘formsuzluk’ ile açıklanamayacak nitelik ve vahametteki bu kararları alan yetkili ve sorumluların derhal gereğini yapmasını, aksi takdirde Fenerbahçe camiasının bir başka ‘Operasyon’u daha kaldıracak sabıra ve sükunete sahip olmadığını tüm kamuoyu ile paylaşırız.”

Açıklamadaki son bölüm oldukça dikkat çekici. Açıkçası Fenerbahçe yeni bir hatada “Olacaklardan sorumlu değiliz” diyor.

Hasılı polemik konumuz şu: Fenerbahçe saha dışı etmenlerce engelleniyor mu engellenmiyor mu? Soruyu eski Galatasaray kaptanı Cüneyt Tanman ile eski Fenerbahçeli İlker Yağcıoğlu ve Abdülkerim Durmaz’a yönelttik. Üç isim de Fenerbahçelilerin serzenişlerinde haklılık payı olsa da puan kaybında takımdaki düşüşün de etkili olduğu görüşünde. Buna karşın Abdülkerim Durmaz, her hakemin takım tuttuğunu ama Fenerbahçe’yi tutan hakem sayısının az olduğunu savunuyor. İşte iki ismin mevzuya dair fikirleri:

CÜNEYT TANMAN

Ağlamayan çocuğa meme vermezler

Bunun derecesini tam olarak ölçmek mümkün değil. Her şeyin biraz katkısı var. Diğer yandan Fenerbahçe’nin ilk devrede övdüğümüz tarafı, kadrosuydu. Özellikle de forveti. Ama ikinci devrede bu bölgede ciddi sakatlıklar yaşadı ve kadro kalitesinde bozulma oldu. enerbahçe deplasmanlarda ikinci devre sıkıntı yaşayacağını ilk devre de gösterdi. Dış saha maçlarında biraz zoru görünce gevşiyorlar. Fenerbahçe geçen hafta Kasımpaşa maçındaki hakem hatalarından şikayetçi miydi? Fırat Aydınus da bazı şeyleri es geçti. “Ligi dengeleyelim” görüşü bana göre çok doğru değil. Futbolun içinde hatalar var. Evet evet Sivas’ta kaybetmesinde hakem hatası etkendi. Son Elazığ maçında Baroni’nin atılması da hataydı. Hatta diğer yandan Baroni atılmasaydı da Fenerbahçe için görüntü iyi değildi. Maç çok iyi başladı ve sonra her geçen dakika kötüye gitti. Baroni atılmasaydı da üç puan çıkarması zor görünüyordu. Türkiye’de kaybeden maalesef kaybetmesinin arkasında bir şeyler arıyor. Geçen sezon da Galatasaray “Önümüz kesiliyor” diyordu. Bu bir alışkanlık. Sonraki maçlar için önceden bir pozisyon alma. Kulüpler bunu yaparken esasen çok da haksız değiller çünkü çünkü ağlamayan çocuğu meme vermezler. Onun için bunu Galatasaray da Fenerbahçe de yapıyor. Şu anda Fenerbahçe mağdur göründüğü için onlar şikayetçi. Canı yanan bağırıyor...

İLKER YAĞCIOĞLU

Trabzon’u 9 puan geriden gelip geçtiniz

O kadar vahim, o kadar büyük hataları yapıldık ki bu yüzden Fenerbahçe de mazeret olarak buna sarıldı. Puan farkı 10’a çıkınca da ligi bu hakemler yönetiyordu. Oyuncular da biraz kendi performanslarına bakmalılar. Puan farkının düşmesinin yüzde yüz federasyon, hakemler veya yayıncı kuruluşa bağlanmasına karşıyım. Fenerbahçe’de bir telaş başladığını söyleyebilirim. Oyuncuların sahadaki koşmalarında bile bunu görebiliyorsunuz. Her maçı bir an önce koparmak istiyorlar. Oyuncular arasındaki gerginliğin arttığını görüyorum. Kolay değil, başkanı ceza aldı, taraftar yürüyor. Bu da haliyle bir gerginlik yaratıyor. Öte yandan devre arası en azından bir forvet alınmalıydı. Yanal sezona dört forvetle girdi. Birini oynatmayıp üçünü sahaya sürüyordu. Bu plan tuttu ama sakatlanmalar olunca ortada başka plan yoktu.
Yayıncı kuruluşun lige müdahale ettiği düşüncesi hoş değil. Ben Lig TV’de de çalıştım. Ne düşündüklerini çok iyi biliyorum. Orada kimin lider olduğu falan kimsenin derdi değil. Ne yapsalar kimseye yaranamıyorlar. Bir görüntüyü tekrar verdiğinde veya vermediğinde, sesi kestiğinde ya da kesmediğinde hep eleştiriliyorlar. 2011’de Fenerbahçe Trabzonspor’u 9 puan geriden gelip geçtiğinde de Lig TV vardı. Sonuçta kazanan takımı kimse engelleyemez. İşlerine baksınlar.

ABDÜLKERİM DURMAZ

Volkan abartıyor ama haksız değil

Ben Volkan Demirel’in ne hissettiğini anlıyorum. Biz de kötü sonuçlar alınca aynı duyguları yaşardık. Volkan’ı anlıyorum ama futbolu bırakınca olaylara daha serinkanlı bakabiliyorsunuz. Onun şimdi böyle düşünmesi normal.
Evet hatalar oluyor. Yayıncı kuruluş, TFF ve hakemlerin bir yerde toplanıp planlar içinde olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir şey olmaz. Yalnız şu konuda ben de şüpheleniyorum: Aziz Başkan’ın fikrine daha yakınım: MHK, PFDK, Tahkim veya TFF yönetim kurullarının içinde bir takım tutma durumu var. Ben farklı olarak hakemlerin de bir takım taraftarı olduğuna inanıyorum. Ve bu takım tutma durumunu işlerine yansıttıklarını da düşünüyorum.
Bu hafta oynanacak Çaykur Rizespor-Galatasaray maçına beni atasalar Galatasaray kesinlikle kazanamaz. Kazandırmam. Fenerbahçe’yi tutan hakemlerin az olduğunu düşünüyorum. Eski hakemlerin yüzde 90’ı yorumcu olunca Fenerbahçe aleyhine konuşarak şöhret yapıyorlar. Volkan’ın yorumcuları eleştirmesi konusundaysa ben alınmadı. Orada da haklı olduğu taraf var. Çok iyi televizyon izleyicisiyim: Fenerbahçe eleştirisi yapmak herhalde bu meslekte daha çok prim getiyor. Nihayetinde Volkan’ın değerlendirmelerini abartılı buluyorum ama tamamen haksız diyemem. Herkesin bir araya gelip puan farkı düşsün diye çalıştığı düşüncesi paranoya...