Beckenbauer bana Sergen’i sordu

Güncelleme Tarihi:

Beckenbauer bana Sergen’i sordu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2000 00:00

Haberin Devamı

Futbol dünyasını yöneten UEFA'nın en önemli isimlerinden biri olan Şenes Erzik, futbolcularımızın dünyaya açılmalarından çok mutlu. ‘‘Sergen eğer düzenli bir sporculuk hayatı olsaydı, Avrupa'da çok büyük iş yapardı. Ama kendi takımında bile oynayamadı’’ diyen Şenes Erzik'in gurur duyduğu bir diğer kişi de bu sezon Fiorentina'yı çalıştıracak olan Fatih Terim. Erzik, Galatasaray'a UEFA Kupasını da kazandıran Terim için ‘‘İtalya'yı da fethedecek’’ diyor.

‘‘Piontek'in yanına yardımcı ararken aklıma ilk gelen, o zaman 2.ligdeki Göztepe'yi çalıştıran Fatih Terim oldu.İlk çalıştırdığı Ankaragücü'ndeki tavrını, disiplini, çalışma tarzını yakından izledim. Çünkü Fatih'i oraya alan Oğuz Çarmıklı benim Federasyonumda yönetim kurulu üyesiydi. Onlardan da hep Fatih'in methiyelerini dinledim. Bunlardan daha önemlisi, her zaman şükranla andığım Derwall'in sözleriydi. Piontek'le anlaşmamazı da o sağlamıştı zaten.

Fatih konusunu Derwall'e açtığımda; ‘Çok iyi düşünmüşsün, yetiştirilebilecek 1 numaralı insandır' dedi. Fatih'in İtalya'da çok başarılı olacağından adım gibi eminim, orayı da fethedecek.’’

‘‘Sergen, eğer düzenli bir sporculuk hayatı olsaydı Avrupa'da çok büyük iş yapardı. Eski dönemlerin Sergen'i Bayern Münih'ten transfer teklifi aldı, Beckenbauer onu bizzat bana sordu. Ama sonra kendi takımında bile oynayamadı. Futbolcularımızın yurt dışına transfer olmaları Türk Futbolu için çok iyi oldu. Norveç'in 5,5 milyon nüfusu var, 75 futbolcusu ülke dışında oynuyor, sadece İngiltere liglerinde oynayan futbolcularının sayısı 25. Dışardan içeri gelenler Milli Takımlarını oluşturuyor, o kadar. Hollanda, Fransa hep aynı.

Oralarda oynayan futbolcularımız rakiplerini tanıyacak, yarınki milli maçlarda bildiği ligden, bildiği rakibine karşı oynayacak. İlk defa ihracat oldu, çok mutluyum. Sakatlıklar ya da başka özel durumlar olmazsa hepsi çok başarılı olacak. Bu çocuklar dışarıya tesadüfen gitmediler. Şu anda Okan, Emre, Rüştü dışarda hepsi çok büyük işler yapabilecek futbolcular.’’

Robert Kolej'in ‘‘Ütü Şenes’’i ile İstanbul'un köklü ailelerinden Basmacı'ların kızı Dilek 1961 yılında sınıf arkadaşı olmuşlar, beş yıl sonra da evlenmişler. Türkiye Sinai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı olan Dilek Erzik eşi için ‘‘Her şeye kızar, çabuk parlar ama çabuk söner’’ diyor.

Şenes Erzik'in eşi Dilek, İş Bankası eski genel müdürlerinden Ferit Basmacı'nın kızıdır. Üsküdar Amerikan Koleji'nden sonra Robert Kolej yüksek bölümünü bitiren Dilek Erzik halen Türkiye Sinai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı.

‘‘Şenes arkadaştır, her şeyi rahatlıkla konuşabilirsiniz, çok iyi sır saklar. Bana herşeyini, eski flörtlerini bile anlatmıştır. Kendi koyduğu nizamın dışında oluşan her şeye kızar. Kızgınlığı saman alevi gibidir, çabuk söner. Çok muntazam bir insandır, neyinin nerede olduğunu her zaman bilir. Birbirimizi çok rahat ve sıklıkla kıyasıya eleştiririz. Ben Şenes'in olaylara daha üstten bakmasını isterim ama o detaylara çok önem verir. Çok çalışkandır, sorumluluk duygusu çoktur. İnanılmaz derecede sabırlıdır. Ben koyu Galatasaray'lıyım, kongre üyesiyim. Şu anda Gemlik'te bedelli askerliğini yapan doktor oğlumuz Can ise hasta Fener'li.’’

Benim için 9 çok önemli bir rakamdır. Doğduğum ay 9, doğum tarihim 18, toplarsanız yine 9, takımdaki forma numaram 9. Bu yüzden benim için her şey 9’dan başlar.''

Ben seyircinin arasından gelen bir adamım, hiç bir zaman çok varlıklı bir ailenin çocuğu olmadım. Yaz ayları boyunca İstanbul'un her semtinde top oynadım.

Bugüne kadar 68 ülke dolaştım. Görmeyi çok istediğim ülkelerin başında Arjantin geliyor, oraya da Gençler Şampiyonası için gelecek sene gideceğim.

Geçen sene 175 bin mil sadece Swissair ve THY ile uçmuşum. 365 günün herhalde 265 günü yurt dışında geçiyor.

İsveç'le 2-2 berabere kalıp ilk defa 1996 Avrupa Şampiyonası'na ulaştığımızda sevinçten hüngür hüngür ağladım. Telepati gücüm çok fazladır, galiba öleceğim günü de bileceğim.

Galatasaray'da hem yüzdüm, hem de Baba Gündüz'ün seçimiyle genç takımında futbol oynadım. Yıllar sonra Fenerbahçe'de Genel Sekreterlik, yöneticilik yaptım.

Zeytinyağlı bamyayı çok severim. Bunun dışında soframızdan balık eksik olmaz. Ben de Özer Çiller gibi doğal beslenme ürünleri kullanıyorum. Mağnezyum kürü yeni bitti şimdi çinko ürünleri kullanıyorum.

Vizyonsuz, iddiasız insanlara illet olurum. Modayı adım adım izlemem ama, iyi giyinmekle övünürüm. Günde iki taneCohiba marka Küba purosu içerim.

Bugüne kadar siyasete girmem için hiçbir teklif almadım. Zaten ben de parti liderin emrettiği şekilde boynumu büküp evet efendim diyemem. Son seçimlerde Dilek de, ben de DSP'ye oy verdik.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!