Balığa sürat motoruyla giderim

Güncelleme Tarihi:

Balığa sürat motoruyla giderim
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 1999 00:00

Haberin Devamı

Önümüzdeki ay içinde Türkiye iki ayrı dünya Şampiyonası'na ev sahipliği yapacak. Biri geçen yıl İstanbul Boğazı'nda bütün dikkatleri üzerine çeken saatte hızları 250 kilometreye kadar çıkan teknelerin yarışı. Yani Class 1 Dünya Offshore Şampiyonası'nın dördüncü ayağı. Diğeri ise bu yıl ilk kez Türkiye'de yapılacak olan Formula 1 Dünya Inshore Şampiyonası. 40 ülkede yapılacak naklen yayınlarla önümüzdeki ay, denizde hızı seven herkesin gözü Türkiye'de olacak.

Offshore ve Inshore yarışları bizim yeni yeni tanımaya başladığımız deniz sporlarından biri. Türkiye'den bu yarışlara katılan bir tek kişi var, o da bu işin organizasyonunu üstlenen Uğur Işık. Uğur Işık Fransız takım arkadaşıyla birlikte, üzerinde Türk bayrağı olan kıpkırmızı bir tekneyle bu yıl bütün yarışlara katılıyor. Geçtiğimiz mart ayında kurulan İstanbul Offshore Klübü'nün de başkanı olan Uğur Işık'la denizde hız ve offshore üzerine konuştuk.

Önümüzdeki ay Türkiye'de iki tane Dünya Şampiyonası düzenliyorsunuz. Biraz bahsedebilir miyiz bunlardan?

- Biri Offshore diye bildiğimiz Class 1, açık denizlerde yapılan yarışlar. Bir de bunların Formula 1 adı altında Inshore dedikleri daha sakin sularda, nehirlerde yapılan yarışları var. İkisi de Türkiye'ye geliyor. 22 Ağustos tarihinde Formula 1, bir hafta sonra Class 1 yapılacak. Dünyada ilk kez arka arkaya yapılıyor.

Parkurlar belli mi? Yine Boğaz'da mı yapılacak?

- Formula 1 İstinye koyu çevresinde, Class 1 ise İstinye'nin önünden dönüp Galatasaray Adası'na kadar gidecek. Bu sene 14 tur olacak. Formula 1 için 24 tekne, Class 1'e de 12 tekne gelecek. Boğaz trafiğini kontrol edebildiğimiz için iki yarışı da burada düşündük.

İstanbul Boğazı zorluk açısından nasıl bir parkur?

- Burada çok fazla dönüş yokmuş gibi görünüyor ama aslında çok ciddi dönüşler var. Dolayısıyla boğaza biz Monaco diyoruz. Monaco araba yarışlarının en zorlu parkurudur. Boğaz'da Class 1'in Monaco'su yani.

Sizin bu spora, denize merakınız nereden geliyor?

- İlk teknemizi 1973 yılında almıştık. Boğazda Çengelköy'de bir yalıda oturuyorduk. O zamandan beri deniz ve tekne tukusu var. Neticede Bartın'lıyız. Türkiye'de yaşayıp da denize tutkun olmamak zor.

O zamanlar spor olarak uğraşıyor muydunuz? Yelken, optimist gibi...

- Hayır yelken beni pek çekmiyor. Ağır geliyor. Bir arkadaşım Karadeniz'de yapılacak bir yat yarışına katılalım demişti. Ciddi bir yarış olacaksa katılayım ama yelken açıp gezemem dedim.

Siz denizde hızı seviyorsunuz anladığım kadarıyla..

- Ben yavaş gitmekten hoşlanmıyorum. Balığa bile sürat motoruyla giderdim çünkü sıkılıyorum. Her şeyin yavaşından sıkılıyorum, insanın yavaş konuşanından da sıkılıyorum.

Aceleci bir yapınız var...

- 7 aylık doğmuşum zaten.

Peki bunu spor olarak yapmaya ne zaman başladınız?

- 1993 senesinde buraya Class 2 yarış teknesini getirdim. Offshore için gelenlerin bir küçük modeliydi. Üç tane dıştan takma motoru vardı. O tekne gelince üç-beş arkadaş kendi aramızda yarış düzenlemeye başladık. O zamanlardan hayalini kurardık. Class 1'leri getireceğiz, Türkiye'de UIM yarışları yapılacak diye. Geçen sene bu hayali gerçekleştirdik.

Geçen yıl Offshore'un burada yapılması sizin fikriniz miydi?

- Motor sporları dünyasından bir kaç kişiyle görüşmüştüm. Otomobil Federasyonu'na Mümtaz Tayincioğlu başkan olunca, beni de çağırdı. Ben o aralar Naskar arabalarını getiriyorum, tekne yarışları düzenliyorum falan. Sonra ilk toplantıda bu işleri Uğur bilir dediler, ben de bana vermeyin yaparım dedim. Verdiler, yaptım.

Offshore şu anda da hálá otomobil federasyonuna mı bağlı?

- Hayır, Türkiye Yelken Federasyonu'na bağlandı. Biz bu arada İstanbul Offshore Klübü'nü kurduk. Dolayısıyla Yelken Federasyonu çatısı altında İstanbul Offshore Klübü yarışları düzenlemeye devam edecek. Amacı motorlu deniz sporlarını geliştirmek.

Neden denizde hız, ne hissediyorsunuz o teknenin içinde?

- Ben karada da denizde de hızı seviyorum. Karada hız yarış pistinde olmalı bence. Denizde hızlı gitmenin en güzel yanı da deniz yarışlarında hızlı gitmek. Denizde sürat yapmak biraz daha farklı. Deniz bozuk olduğu zaman asıl keyfi çıkıyor işin. 150-200 kilometre süratle son derece bozuk yolda gitmek gibi bir şey. Denizde tekne düzgün durmuyor, sağa uçuyor, sola uçuyor, oradan fırlıyor, kafaüstü dalıyor...

İçeride ne hissediyorsunuz?

- Valla o anda ne hissetiğinizi bilmiyorum. Adrenalin yükselmiş, böyle gidiyoruz. Bir buçuk saate yakın süren optimum konsantrasyon. Ben yarış boyunca ancak dört kere terimi silebildim.

Teknenin pilotu siz misiniz?

- Gazlarını kullanıyorum teknenin, pilot Fransız arkadaşım Philippe Benhamou. Gazlar bu yarışta daha önemlidir. Çünkü gazlar ve trimler teknenin süratlenmesi demek.

Antrenmanları ne zaman yapıyorsunuz?

- Ancak gittiğimiz ülkede yapabiliyoruz. Mesela bir hafta sonra Norveç'te yarış var ve tekne şu anda orada. Biz burada çalışamıyoruz. Dünya şampiyonası takvimini komple takip ediyoruz.

Nasıl dereceleriniz genelde?

- Bizim bu sene öğrenme senemiz. O yüzden en iyi tekneyi alıp da en başa koşma gibi bir delilik yapmadık. Çünkü hayatımızı tehlikeye atarız. Bu sene onlara göre biraz daha yavaş giden fakat bize iyi bir eğitim verebilecek bir tekne aldık ve onunla yarışıyoruz.

Peki bu işin riski nedir?

- Riski var mutlaka, yolda yürümenin de riski var. Bu tekneler bugün denizde giden tekneler arasında en güvenlileri. Bizim teknenin cam kokpitinin içine rollbar gibi bir şey yapıldı. Yani tekne ters döner de denize vurursa camın bir anda parçalanmasını engelleyecek.

Bu yıl İstanbul Offshore Klübü'nü kurdunuz, büyük organizasyonlar düzenliyorsunuz. Beklentiniz ne bu yarışlardan?

- Ülkeler kendilerini ya sporla ya kültürle, sanatla tanıtmalı. Biz bu üç şeyle ülkeyi tanıtabilirsek medeniyet seviyemizin yükseldiğini gösterebiliriz. Aksi takdirde parayla verilen reklamdan bir şey olmaz. Gazetelere ‘‘Come to Turkey’’ diye ilan verin, turizm şirketine gittiğinde ‘‘Aman orada problem var gitme’’ diyecekler. Ama siz Türkiye'de iki tane Dünya Şampiyonası'nın yapıldığını güzel anlatabilirseniz, o zaman insanlar ‘‘Büyük bir sıkıntı olsa bu kadar insan oraya gitmezdi’’ der. Bu takımların sahipleri gerçekten ülkelerinin ciddi işadamları, bu yarışları turizmde de kullanmak gerek.

Haftasonu deniz tatili

Türkiye Denizcilik İşletmeleri, haftasonunu geçirmek için sakin ve huzurlu bir tatil tavsiye ediyor. Feribot'la İstanbul'dan başlayan yolculuk İzmir'e doğru devam ediyor ve tekrar İstanbul'a dönüyor. Bu kısa tatilde sizi neler bekliyor: Piyano ve Türk Sanat Müziği eşliğinde, dünya mutfaklarından örnekler, haftanın yorgunluğunu atabilmeniz için bir kaç kadeh içki içebileceğiniz barlar ve çeşitli aktiviteler...

Yolculuğun ücreti sizin seçiminize göre değişiyor, kategoriler bol. 0-6 yaş arası çocuklar ücretsiz, 7-12 yaş grubu çocuklara, 28 yaşına kadar öğrenci olanlara ve 65 yaşın üzerindekilere ise yüzde 30 indirim var.

Şikayetlerinizi bildirin!

Deniztemiz Derneği, TURMEPA önemli bir ilke imza attı ve denizlerin kirletilmesini şikayet edebileceğimiz ‘‘Acil Mavi’’ hattını ücretsiz olarak hizmete sundu. Herhangi bir dere ya da denizin kirlenmesinden rahatsız olduğunuzda, denizlere zarar veren herhangi bir kurum veya kişileri belirlediğinizde bu hattı arayabilir ve şikayetinizi dile getirebilirsiniz. 24 saat hizmet veren 0-800 261 18 38 numaralı telesekreter hattına bir dakikayı geçmeyecek şekilde şikayetinizi bırakın. Ancak isminizi, adres ve telefon numaranızı da bırakırsanız sizi bilgilendirebilirler.

Şikayetler, Deniztemiz Derneği'yle birlikte çalışan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde kurulmuş ‘‘Deniz Çevresi Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi’’nin öğretim görevlilerinin danışmanlığında değerlendirilecek.

ACİL MAVİ HATTI:

0 800 261 18 38

Denizde bu hafta

İstanbul Offshore Klübü'nün düzenlediği sürat motoru yarışları bugün İstanbul'da, Şaşkınbakkal sahilinde yapılacak. Yarışa outboard, inboard, catamaran ve gezinti tekneleri katılabilecek.

Laser ve 4.7 sınıfındaki Europa Cup, Danimarka'da bugün başlıyor, 12 Temmuz pazartesi günü sona eriyor.

Marmara Yelken Klübü'nün düzenlediği bütün sınıfları kapsayan Kadıköy Belediyesi Kupası yarın İstanbul'da yapılacak.

Optimist Dünya Şampiyonası Martinique'te yapılıyor. 15 Temmuz'da başlayan şampiyona 26 Temmuz tarihine kadar devam edecek.

Pirat Gençler Türkiye Şampiyonası, 14-15 Temmuz tarihinde Kocaeli'nde yapılıyor.

Optimist-Laser Türkiye Şampiyonası 14- 18 Temmuz tarihleri arasında Çeşme'de yapılıyor.

Pirat Büyükler Türkiye Şampiyonası 16-18 Temmuz tarihleri arasında Kocaeli'nde.

Yachtlar sınıfındaki Arçelik- Deniz Kuvvetleri Kupası 16 Temmuz'da başlıyor, 20 Temmuz tarihinde sona erecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!