Aykut Hoca, Guardiola'nın yanında kurs görsün

Güncelleme Tarihi:

Aykut Hoca, Guardiolanın yanında kurs görsün
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2010 00:00

Fenerbahçe ligin başından beri, maçların ilk yarısında, yaklaşık 15-20 dakika süreyle saman alevi gibi parlıyor. Gol atarsa ne ala! İkinci yarıda ise skorun üstüne yatıyor. Başkan Yıldırım, Aykut hocayı ya İspanya’ya Guardiola’nın yanına, eğer bu mümkün değilse, Şenol Güneş’in yanına gönderip, hızlandırılmış kurs görmesini sağlamalı!

Haberin Devamı

-  Aykut Kocaman için “yeterli mi, değil mi” tartışması yapılıyor. Ne dersiniz, Kocaman’ın daha öğrenmesi gereken şeyler var mı?
Fenerbahçe ligin başından beri, maçların ilk yarısında, yaklaşık 15-20 dakika süreyle saman alevi gibi parlıyor. Gol atarsa ne ala! İkinci yarıda ise geriye yaslanarak, skorun üstüne yatıyor. Kadro zaman zaman değişse bile, bu gerçek hiç değişmiyor! Ankaragücü karşısında da taraftara zevk vermediği gibi acı çektiren, “Koskoca Fenerbahçe’nin oynadığı futbola bak!” dedirten taktik (!) tekrarlandı. Maçtan sonra, futbolcularıyla birlikte 11 aydır para yüzü görmeyen Ankaragücü Teknik Direktörü Ümit Özat, Aykut Kocaman’ı bu gerçekle yüzleştiren bir konuşma yaptı. Özat, “Fenerbahçe’nin 60’ıncı dakikadan sonra tempomuza dayanamayacağını biliyorduk!” dedi. Çıplak gerçek işte budur. Fenerbahçe, tüm maçların ikinci yarısında, eriyen bir mum gibi tükeniyor! Aykut Kocaman’ın yenilgi sonrasında yaptığı değerlendirme ise, onun bu gerçeği okuyamadığını belgeleyen son derece düşündürücü bir konuşmaydı. Her gün yaklaşık 15 saat süreyle Fenerbahçe’nin başarısı için uğraşan, Aykut Kocaman’ın bir dediğini iki etmeyen Başkan Aziz Yıldırım’a bir önerim var: Devre arasında Aykut hocayı ya İspanya’ya Guardiola’nın yanına, eğer bu mümkün değilse, Trabzonspor mucizesini yaratan Şenol Güneş’in yanına gönderip, hızlandırılmış kurs görmesini sağlamalı! Fenerbahçe’de şef çok, bir iki futbolcunun dışında Kızılderili yok! Trabzonspor’da ise herkes Kızılderili! Bu nedenle her maçta topun olduğu yerde Trabzonsporlu futbolcuların sayısı, rakiplerinden çok daha fazla oluyor. Aykut hoca bu işin sırrını öğrenirse, ikinci yarı için belki bir şans yakalayabilir!

Haberin Devamı

Schuster ceza hukukçusu gibi davranmayı bıraksın

-  Hafta sonu İstanbul takımlarının bir kez daha hüsrana uğradığını gördük. Artık zirveden iyice kopan üç büyüklerin aldığı sonuçlar için ne söylenebilir?
Şair, “Bakakalırım giden gemilerin ardından!” demiş. Bir musibet bin nasihate bedeldir ama, şampiyonluklar kaybedildikten sonra alınan dersler neye yarar?.. Sezon öncesindeki transfer ve hazırlık dönemini iyi değerlendiremeyen kulüpler, hüsran yaşamaya hazır olmalı. Bakın geçen hafta Beşiktaş’ta bir “Guti Vakası” yaşandı. Adam zurna gibi sarhoş!.. Futbolcuların izinli günlerinde gönüllerince eğlenmeleri, hatta sarhoş olmalarını doğal karşılıyorum ama, o durumda araba kullanıyor! Öylesine dağıtmış ki, kameraların önünde ne yaptığının bile farkında değil! Bu durumda hocası Schuster’in onu bi kenara çekip, aklını başına getirmesi ve davranışlarına çeki düzen verdirmesi gerekmez mi? Schuster efendi bunu yapacağına, Guti’nin 2.71 promil alkolle araç kullanırken cezalandırılmasını “barbarlık” olarak niteliyor. Karmaşık ruh haliyle Eskişehirspor maçına çıkan Guti de kırmızı kartı görüp, takımını 10 kişi bırakıyor! Sonuç malum! Kaybedilen üç puan, belki de şampiyonluk!.. Schuster’e gelince...Ceza hukukçusu olmayı bıraksın da, kendisine Brunei Sultanı’nınkine benzer imkanların bahşedildiği Türkiye’de, işini doğru dürüst yapsın! Örneğin İngiltere’de hafta sonu oynanan Bolton Wonderers-Blackburn Rovers maçını kasetten izlesin ve 10 kişi kalmasına rağmen Bolton’un nasıl galip geldiğini öğrenmeye çalışsın.

Haberin Devamı

Herkes bu mucizeden ders çıkarmalı

-  Beşiktaş, hepsi birbirinden pahalı ve ünlü futbolcular olan Almeida, Simao ve Fernandes’i de transfer etti. Bu futbolcular Beşiktaş’ta bir şeyleri değiştirebilir mi?
Beşiktaş son yıllarda sayısını hatırlamadığım kadar ünlü ve pahalı futbolcu aldı ama, bunlarla hatırda kalan büyük başarılar sağlayamadı. Tam tersine, kulübün başkan Yıldırım Demirören’e olan borcu katlanarak büyüdü. Yıldırım Demirören alacaklarını tahsil etmeye başlarsa, Beşiktaş Kulübü iflas edebilir! Tüm büyük kulüplerin önünde artık bir Trabzonspor mucizesi var. Peki nasıl yaratıldı bu mucize? Şenol Güneş, teknik direktör olduğunda, takım yerlerde sürünüyordu. Önce hayat öpücüğüyle hastayı ayağa kaldırdı, dimdik hale getirdikten sonra da, birkaç oyuncu takviyesiyle, hedefe doğru büyük yürüyüşü başlattı. Bu arada bazı futbolcuları adeta yeniden yarattı. Örneğin orada burada denendikten sonra “işe yaramaz” denilen Burak Yılmaz’daki cevheri ustalıkla işleyip, goller attırdı. Serkan Balcı’ya “ikinci baharı” yaşattı. Selçuk İnan’ı yıldızlaştırdı. Hatta Engin Baytar gibi, yetenekli ama sahada kolayca çirkinleşebilen bir futbolcuyu bile, kalıba sokmayı başardı. Bunları bilgisini ve sevgisini içtenlikle paylaşarak ve oyuncularına güven duygusu aşılayarak gerçekleştirdi. Üstelik diğer büyük kulüplere oranla çok daha düşük maliyet ve mütevazi bir bütçeyle yaptı. Çok sayıda ünlü futbolcu almak her zaman başarının garantisi olmadığı gibi, bazen tam tersine, takımdaki ahengi bozuyor ve huzursuzluk kaynağı haline gelebiliyor. Şenol Güneş’in başarısı tüm yöneticiler ve teknik direktörler için adeta bir ders niteliğinde...

Haberin Devamı

Bu Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’ne gider

-  Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, “24. haftadaki Beşiktaş maçında lig şekillenir” diyor. Ligin 34 hafta olduğunu göz önüne alırsak; sayın Şener biraz erkenci davranmış olmuyor mu? Yoksa, “3 büyükler bu kafada giderken, erken değil geç bile söylemiş” demek mi lazım?
Atalarımız ne demişler: “Görünen köy, kılavuz istemez!” Trabzonspor aldı başını gidiyor. Bu başarılı yolculukta şampiyonluk ipini göğüslemeseler bile, ikinci olarak Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkını elde edeceklerine inanıyorum.

‘Altın Bidon’ Türkiye’de yapılamaz, çünkü...

-  İtalya’da her sene, en kötü performans gösteren futbolculara “Altın Bidon” ödülü veriliyor. 2 sene önce Ricardo Quaresma’nın aldığı bu ödüle bu sene de Adriano layık görüldü! Türkiye’de de böyle bir yarışmanın yapıldığını farzedelim; ödülü kimlere verirsiniz?
“Altın Bidon” vermeye kalksak, memlekette bidon kalmaz! Bu nedenle “Altın Bidon”a layık görülmeyen futbolcuları seçmek gerekir diye düşünüyorum! Çünkü onların sayısı, bidonlardan çok daha az!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!