Anadolu'da 18 temsilcilik daha açılıyor
Güncelleme Tarihi:
Uluslararası arenadaki başarı grafiğini daha üst seviyelere çıkarmak için altyapı çalışmalarına hız veren Türkiye Halter Federasyonu, Anadolu'daki yetenekleri keşfetmek için 18 ilde daha temsilcilik açtı.
Bu illere antrenör ve malzeme göndererek çalışmalara başlayan federasyon, önceki yıllarda yaşanan doping sorunun tekrarlanmaması için de mevcut sporcuları yılın yaklaşık 10 ayı kampta tutuyor. Türkiye Halter Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Zeki Öztürk, yaptığı açıklamada, Türk sporunun en başarılı branşlarından biri olan halteri geliştirmek için "Dopinge sıfır tolerans" parolasıyla çalıştıklarını söyledi.
Yaşanan doping olaylarının ardından sıkıntılı günler geçiren halteri canlandırmak için altyapı çalışmalarına ağırlık verdiklerini anlatan Öztürk, "Şimdiye kadar 32 ilde halter yapılıyordu. Bunu 50 ile çıkardık. Malzemelerimizi ve antrenörlerimizi gönderdik. Çalışmalara başlanacak. Çalışma yapılan 32 il ağırlıklı olarak İç Anadolu Bölgesi'ndeydi. Şimdi Diyarbakır, Batman, Edirne, Kırklareli, Trabzon, Samsun, Bartın, Çankırı, Nevşehir ve Kırşehir'in de aralarında bulunduğu 18 ilde sporcu yetiştireceğiz. Bu illerde daha önce bizim hiç faaliyetimiz yoktu. Halter Federasyonu olarak Anadolu'ya açılıyoruz. Amacımız sporcu potansiyelini artırmak. Örneğin milli takımı bin kişiden oluşturuyorsak, bunu 2 bine çıkarmak istiyoruz" diye konuştu.
Dopinge sıfır tolerans
Öztürk, halterde büyük sıkıntılara neden olan doping olayını çözmek için "Dopinge Sıfır Tolerans Projesi" kapsamında antrenörlere ve sporculara kamplarda eğitimler verildiğini vurguladı.
Sporculara dopingin sağlığa verdiği zararların anlatıldığını dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sporcularımızı da sürekli kampta tuttuk. Yılın en az 9-10 ayı kamptalar. Onlara başarının daha çok antrenmanla olacağını anlattık. Önceden sporcuların kafalarında farklı bir imaj vardı. Şampiyonaya 20-30 gün kaldığında çalışıp ondan sonra müsabakalara gidiyorlardı, ilaç kullanıyorlardı. Şimdi o işin öyle olmadığını bunun hem kendi sağlıkları için hem de spor hayatları için zararını anladılar. Dopinge bulaşmadan bu işin yapılabileceğini gördüler. Yarışmalardan aldıkları başarılı sonuçlar, onlara bu işin çalışarak yapılabildiğini gösterdi."