Alaska’da ayılardan turistlere dayak

Güncelleme Tarihi:

Alaska’da ayılardan turistlere dayak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2003 21:52

Ayıların yaşamlarını izlemedeki büyük artış, hayvanları ve turistleri tehlikeli şekilde yakınlaştırıyor. Birçok turist ayıdan dayak yedi...

ABD’nin kuzeyindeki Brooks Nehri çevresinde 10 tane boz ayı sırayla ilerliyor. Balıklar, Brooks Şelalesi’nin 1.5 metre yüksekliğindeki bariyerlerinden atlarken ayılar da onları büyük bir iştahla mideye indiriyordu. Nehrin birkaç metre uzağındaki yükseltilmiş gözlem platformunda duran 40 turist, boz ayıları seyrediyordu. Son 20 yılda içinden nehrin geçtiği Katmai Ulusal Parkı’na her yıl 50 binden fazla ziyaretçi gelmeye başladı.

Ancak gelen daha çok ziyaretçi daha çok ayıyla tanıştıkça her iki taraf için de riskler artmaya başladı.

15 Temmuz 2003’te, balıkçılar için Alaska’nın en gözde yerlerinden biri olan Russian Nehri’nde bir balıkçı, dişi bir ayı tarafından çok feci dövüldü. Balıkçı bir gözünü kaybetti ve yüzü de parçalandı. Bu yılsa, yasaların izin vermesi nedeniyle bölgedeki 16 ayı ‘yaşam ve mülk korumak’ amacıyla vurularak öldürüldü.

30 bin ayı var

Bu olayın ardından yetkililer, insanların geceleri nehir çevresindeki bazı bölgelere girmesini yasakladı. Yerel bir gazeteciyse, bazı ayıların vurulmasını istedi ve böylece geride kalan hayvanların insanlardan sakınacağını öne sürdü.

Alaska’da yabanıl hayatı koruyan işletmeciler, bölgeye bir ip gererek hem insanların ayıları görme isteğini dengelemeyi hem de güvenliği, hayvanların gereksinimlerini ve somon avlamak için Alaska’yı dolduran balıkçıların ihtiyaçlarını karşılamayı bekliyorlar.

Boz ayıların son kalesi durumundaki Alaska, Amerika’nın kuzeyindeki bu tür ayıların yarısından fazlasını besliyor. Soyu tükenmek üzere olan hayvanlar listesinde ABD’de bin tane boz ayı bulunurken Alaska’da tam 30 bin ayı yaşıyor. Sıkı koruma ve sıcak havalar, eyaletin son 20-30 yıl içinde ayı nüfusunu arttırmasına yardımcı oldu. Katmai, kıtanın kuzeyinde en fazla hayvan barındıran bölge.

Aslında ayıların insanlara saldırması çok sık rastlanan bir olay değil. En azından son 20 yıl içinde Brooks’a gelen hiç kimse bir ayı tarafından dövülmedi.

İnsanlara sığınıyor

Ayıların davranışlarında somut değişikliklerin olmasına biraz da turistler neden oluyor. Ayıların tecrübeli gözetmenlerine göre, dişi ve yavru ayılar, birçok yavruyu öldüren erkek ayılardan uzak durmak için insanlara sığınıyorlar. Bu arada insanın yanında durmaktan da çekiniyorlar. Görevli Gary Porter, ‘Bebek bakıcılarına’ döndük diyor.

Bazı insanlar, ayıların yaşantılarına olabildiğince az katılmak isteyebilir. Ulusal Park’ın müdürü Deb Liggett, ‘Ayı yönetimi’ tanımından daha küstah bir şeyi düşünemiyorum. Ayılar ayıları yönetir; bizse insanların ayılarla etkileşmesini yönetmeye çalışıyoruz’ diyor.

Diğer uzmanlarsa ayıların insanları engellemesini önlemek için etkin adımlar atılmasını öneriyor. Brooks Nehri çevresinde yerleşim birimlerini işleten şirketin sahibi Sonny Peterson, ‘Yavru ayıların ve domuzların insanların arasında dolaşmasına izin vermemeliyiz’ şeklinde görüşlerini bildiriyor.

Çok sayıda korucu, Brooks’ta turistleri yönlendiriyor ve ayıların çok yaklaşması durumunda patikaları kapatıyor. Ziyaretçi sayısındaysa herhangi bir kısıtlama yok. Bölgenin, şelalelerden yalnızca birkaç yüz metre uzağında olması, ayılar ve insanların buluşmalarına neden oluyor. Ayrıca turizm şu andaki hızında ilerlerse, Alaska’nın ayılarının ve insanlarının birbirine zarar vermesini önlemek gerçekten çok zor olacak. Ayı biyoloğu John Hetchel, ‘İnsanlarla ayılar arasında gerginlik yaşandığında, ayılar çok daha kötüleşiyorlar’ diyor.

Alaska’daki ayı izleme fenomeni, 2002’nin Birleşmiş Milletler Uluslararası Ekoturizm yılı seçilmesiyle yabanıl hayatta yaşanan patlamanın bir parçası. Turistlerin kırsal ekonomilere yönelik getirileri, canlıların korunmasına desteği arttırıyor.

Öte yandan yabanıl hayatı severken öldürebiliriz de. Florida’daki kuşlara ait arazilere giren ziyaretçilerin canlıların çiftleşme davranışlarını bozduğu belirlendi. Afrika’nın doğusunda sürdürülen safari gezintileri nedeniyle de çitalar avlanma yönlerini değiştirmek zorunda kaldı.

Filler sınıf atlıyor

Borneo, dünyanın her tarafından gelen hayvanlarla dolu olsa da, cangıllarını en fazla işgal eden Asya fili, her zaman, koloni dönemlerinde getirilen evcil hayvanların neslinden kabul edilerek küçümsendi. Yeni yapılan bir genetik çalışmaysa bunu tersine çeviriyor ve bu fillerin kendilerine özel bir ad verilmesi gereken bir alt-tür olduklarını öne sürüyor.

Borneo’daki filler, ülkenin kuzey ucuna sıkışmışlardır. Öyküye göre, Doğu Hindistan Ticaret Şirketi, 1750 yılında Borneo’nun kuzeyini yöneten Sulu Sultanı’na birkaç hayvan hediye etti. Kolombiya Üniversitesi'nde zoolog olan Prithiviraj Fernando, bölgedeki popülasyonun bu canlıların çoğalmasıyla arttığına inanıyor. Öte yandan 1950’lerde zoologlar, Borneo’daki fillerin diğer Asya fillerinden farklı olduğunu gördü. Kafatasları ve dişleri, öldürücü kuvvetleriyle bağdaşmayacak kadar ufaktı.

Bu bilmeceyi çözmek için Fernando ile ABD, Hindistan ile Malezya’dan gelen araştırmacılar, fillerin DNA’larını incelediler. Ekip ilk olarak, 1 mitokondriyal ve 5 kromozomal gen ayırabilmek için, Malezya’da yaşayan bu özel filin 20 tanesinden kan ve dışkı örnekleri aldı. Ardından da bu örnekler, Güney Asya’nın diğer bölgelerinde bulunan yüzlerce fildeki aynı genlerle karşılaştırıldı. Fernando, sonuçların bilinenlerden çok farklı olduğunu belirtiyor.

Borneo filleri genetik olarak çok farklıdırlar ve evcil veya yabanıl bilinen hiçbir popülasyonla uyuşmaz. Mitokondriyal gendeki mutasyon oranını inceleyen araştırmacılar, bu fillerin yaklaşık 300 bin yıl önce Borneo’da tek başlarına kaldıklarını tahmin ediyor. Bu dönemde ada hálá Asya’nın bir parçasıydı. Araştırmacılar, daha derin anatomik incelemelerden sonra bu fillerin alt-tür seviyesine yükseltileceğini umuyor. Bulgular ağustos ayında Public Library of Science, Biology dergisinde yayımlandı.

Doğayı koruyanlar, yeni verilerin, doğal habitattan yoksun ve büyük çiftlik sahipleri tarafından sıklıkla vurulan 1500 civarındaki fil için daha fazla koruma sağlamasını umuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!