Acı son
Güncelleme Tarihi:
Togay BAYATLI
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2002 02:05
BARCELONA Teknik Direktörü Charles Rexach, pazartesi akşamı yaptığı basın toplantısında, ‘‘Ben bu maçı kaybetmeyeceğim. Biz büyük bir takımız. Büyük takımların büyük oyuncuları vardır’’ diyordu.
Ve bu 'olmak veya olmamak' mücadelesinin sonunda, haklı çıkan İspanyol teknik adamdı. Galatasaray, hiç de haketmediği bir şekilde Şampiyonlar Ligi'ne veda etti. İlk yarıda Barcelona üzerinde büyük bir baskı kuran sarı kırmızılıların, ikinci devrede de yedikleri golden sonraki müthiş atakları sonuç getirmedi. Barcelona ise kondisyonunu ekonomik bir şekilde kullandı, daha çok ayağa paslarla, topu oyun boyunca kontrol etmeye çalıştı.
İki takım da sahada adeta satranç oynadılar. Başta savunmaya önem verdiler, bu nedenle orta sahada çok adamla mücadele ettiler. Bir tarafta Galatasaray, ilk maçın sonucunda tek etkili olan Overmars'ı Perez, Fleurquin ve Emre ile boş bırakmamaya çalıştı. Diğer tarafta ise Barcelona, Hasan'ı Gabri, Rochemback ve Christanval ile durdurmayı amaçladı. İlk yarıda topla daha çok oynayan ve daha çok fırsat yakalayan taraf Cimbom'du. Arif iki kez, Fleurquin ve Hasan da çok önemli gol pozisyonlarını değerlendiremediler.
KURNAZ SAVUNMA
İkinci yarıda Barcelona, orta sahasını daha güçlü tutup, kontrataktan gol aramayı amaçlayan bir görünüm içindeydi. Devamlı sarı kırmızılı ekibi üzerlerine çektiler. Kurnazca, katı bir savunma anlayışı içinde, sadece son vuruşu yapabilecekleri anı beklediler. İşte 58'inci dakikada Overmars kaçtı, ortaya geldi, vurdu ve top Mondragon'dan dönünce futbol hayatı boyunca böyle topları hep değerlendirerek şöhret kazanan Luis Enrique en iyi bildiği işi yaptı. Bu gol, Galatasaray için bir son olmamalıydı. Tam 22 dakika boyunca Cimbom yüklendi. Hele Ümit'le öyle bir gol fırsatı kaçırdı ki, buna hem beceriksizlik, hem de şanssızlık denilebilir. Lucescu, yorularak oyundan düşen Ayhan'ı Radu ile değiştirdi. Sonra da Arif'i çıkartıp, Suat'ı oyuna aldı. Fakat bu katı ve bilinçli futbol oynayan Barcelona savunmasını geçmek mümkün olmadı.
Evet, Cimbom, Şampiyon Ligi'ne ilk kez yenilerek veda etti. Buna biz 'acı son' demekten başka bir sözümüz yok. Şimdi artık kendi ligimize döneceğiz.
İki takım da sahada adeta satranç oynadılar. Başta savunmaya önem verdiler, bu nedenle orta sahada çok adamla mücadele ettiler. Bir tarafta Galatasaray, ilk maçın sonucunda tek etkili olan Overmars'ı Perez, Fleurquin ve Emre ile boş bırakmamaya çalıştı. Diğer tarafta ise Barcelona, Hasan'ı Gabri, Rochemback ve Christanval ile durdurmayı amaçladı. İlk yarıda topla daha çok oynayan ve daha çok fırsat yakalayan taraf Cimbom'du. Arif iki kez, Fleurquin ve Hasan da çok önemli gol pozisyonlarını değerlendiremediler.
KURNAZ SAVUNMA
İkinci yarıda Barcelona, orta sahasını daha güçlü tutup, kontrataktan gol aramayı amaçlayan bir görünüm içindeydi. Devamlı sarı kırmızılı ekibi üzerlerine çektiler. Kurnazca, katı bir savunma anlayışı içinde, sadece son vuruşu yapabilecekleri anı beklediler. İşte 58'inci dakikada Overmars kaçtı, ortaya geldi, vurdu ve top Mondragon'dan dönünce futbol hayatı boyunca böyle topları hep değerlendirerek şöhret kazanan Luis Enrique en iyi bildiği işi yaptı. Bu gol, Galatasaray için bir son olmamalıydı. Tam 22 dakika boyunca Cimbom yüklendi. Hele Ümit'le öyle bir gol fırsatı kaçırdı ki, buna hem beceriksizlik, hem de şanssızlık denilebilir. Lucescu, yorularak oyundan düşen Ayhan'ı Radu ile değiştirdi. Sonra da Arif'i çıkartıp, Suat'ı oyuna aldı. Fakat bu katı ve bilinçli futbol oynayan Barcelona savunmasını geçmek mümkün olmadı.
Evet, Cimbom, Şampiyon Ligi'ne ilk kez yenilerek veda etti. Buna biz 'acı son' demekten başka bir sözümüz yok. Şimdi artık kendi ligimize döneceğiz.