Ziya Şengül: Fenerbahçe Kulübü
Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz cumartesi günü Fenerbahçe'nin Yüksek Divan Kurulu, olağan toplantısını yaptı. Bir asra yakın çınar gibi dimdik ayakta duran Fenerbahçe Kulübü'nde oldum olası doğruları yanlış gibi göstermeye gayret eden belirli kişiler ve kitleler vardır. Ama Fenerbahçe içten ve dıştan ne kadar darbeler almış olsa bile hala güçlü bir şekilde ayakta duruyor.
Buraya kadar herşey dört dörtlük, güzel görülüyor ama her nedense grup görüntüsünden bir türlü kurtulmuş değil. Kazım Bayülken kardeşimiz Kadıköy Grubu'nun lideri. Geçmişinde milli kürekçilik yatar. Bu spor branşında da başarılar elde etmiş bir sporcumuzdur. Rahmetli babası Semih Bayülken yanlışıyla, doğrusuyla sevdiğimiz bir büyüğümüzdü. Onun ölümü sonrasında Kazım Bayülken'e grup liderliği düştüyse, bunu kendi çıkarlarına değil, Fenerbahçe Kulübü çıkarlarına yönlendirmesi gerekir. Öyle yaptığını da sanıyorum!
FENER MİRAS MI?
Kazım Bayülken şunu bilmeli ki, rahmetli babası Fenerbahçe Kulübü'nün sahibi değildi. Bu miras da kendisine kalmış zannetmesin. Geçtiğimiz cumartesi günkü Divan Kurulu'ndaki konuşması beni şaşırttı. Neymiş efendim, Gürbüz Refioğlu bir yıl önce kurulmuş olan Fenerbahçe Futbol Vakfı'na, yapmış olduğu binayı veremezmiş. Gürbüz Refioğlu da haklı olarak başlangıçta Fenerbahçe Futbol Vakfı'na yapmak için soyunduğu bu güzel yapılaşmayı vakfa değil, kulübe yaptığını söylüyor. Prosedüre göre doğru. Yalnız Gürbüz Refioğlu bu binayı, benim başkanı bulunduğum Fenerbahçe Futbol Vakfı'na yaptığının sözünü de vermişti. Biz Gürbüz beyin sözünün eri olduğuna inanan insanlarız. Zaman içinde bize verdiği sözü tutacağına da kesinkes inanıyoruz.
Eğer Kazım Bayülken biz Futbol Vakfı'ndaki insanları kendisi gibi grupçu sanıyorsa burada yanılıyor. Şunu iyi bilmelidir ki, biz Fenerbahçe'nin hiçbir politikasına soyunmuş insanlar değiliz. Biz Fenerbahçe'ye hizmet vermeye gönülden inanan bir toplumuz. Şimdi altyapı sorumluluğunu üstlendik. Binin üzerinde de 8 yaşından başlayıp 18 yaşına kadar olan futbolculardan oluşan futbol okullarına ve paf takımına bakıyoruz. Eğer Kazım Bayülken bizim yolumuza taş koymak istiyorsa burada büyük bir yanılgı içine düşer. Gücü de yetmez zaten. Ben isterdim ki, birkaç yıl Kazım Bayülken eski bir sporcu olarak sabrını gösterip bizlerin hizmete soyunduğu altyapıdaki gelişmeleri beklesin. Kendini erken öten horoz durumuna düşürmesin.
HİZMET UNUTULMAZ
Kısacası Fenerbahçe'de hizmet veren kim olursa olsun desteklenmeli. Asla köstek olunmamalı. Biz geçmişteki Metin Aşık ve Vefa Küçük'ün yaptıkları yapılaşmaya dönük hizmetleri, o kişileri sevsek de sevmesek de taktirle karşılıyoruz. Kazım Bayülken büyük kulüpçü olduğunu zannediyorsa onun dışındaki Fenerbahçeliler'in de en az onun kadar Fenerbahçeli olduklarını bilmesi gerekir. Kazım çıksın ortaya, grup değil önce Fenerbahçe sözü etsin. Çünkü Fenerbahçe'deki gruplar, gerçek Fenerbahçeliler'in hoşgörü ile bakmadığı görüntülerdir. Artık bu grup sözcüsü kokmaya başladı. Fenerbahçe'ye de zarardan başka birşey vermiyor.