Voleybolda şampiyonluk yarışı başlıyor

Güncelleme Tarihi:

Voleybolda şampiyonluk yarışı başlıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2010 10:18

Voleybolda yılın en önemli olaylarından olan Aroma Erkekler Birinci Ligi Final serisi, bugün Fenerbahçe ile Ziraat Bankası arasında yapılacak serinin ilk maçıyla start alıyor.

Voleybolseverlerin büyük merakla beklediği ve yılın şampiyonunun belirleneceği seri 5 maç üzerinden oynanacak. Seride 3 galibiyet alan takım 2009-2010 sezonunun şampiyonu olacak. Serinin ilk maçı bugün 18.00'de İstanbul'daki TVF 50. Yıl Spor Salonu'nda yapılacak.

Konuyla ilgili AA muhabirinin görüştüğü Ziraat Bankası Kulübü Başkanı Ali Rıza Akbaş, kulübün neredeyse 30 yıllık bir geçmişi olduğunu belirterek, “30 yıllık geçmişi olan bir kulübe şampiyonluk yakışır” dedi.

Hem Teledünya Türkiye Kupası hem de ligde finalde yer aldıklarını ifade eden Akbaş, “Hem kupada hem ligde şampiyon olmak istiyoruz. Bu sezon çok şanssızlık ve sakatlık yaşadık, ama buna rağmen elimizden gelen en iyi performansı göstermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Sezon başında Resul'un parmağının kırıldığını ve Özer'in dizinde sorun çıktığını anlatan Akbaş, şöyle devam etti: “Platenik bir kez antrenmanda sakatlandı. Avrupa Çalenç Kupası'nda 4'lü finallerde zatürre oldu. Almanya'daki maça götüremedik onu. Aslında çok iyi takımlar yoktu kupada, ama çok şanssız bir şekilde kaçırdık o kupayı. Sezon boyunca neredeyse hiç tam takım oynayamadık.”

“RESUL BU SEZON LİGİN EN İYİ YERLİSİ”

Sezon başında transfer yaparken çok titiz davrandıklarını kaydeden Ali Rıza Akbaş, ilk kez kendi takımlarında 1. Lig forması giyen orta oyuncu Resul Tekeli'ye övgüler yağdırdı. Tekeli'nin bu sezon ligin en iyi yerli oyuncusu olduğunu dile getiren Akbaş, “Antrenörümüz de sağ olsun ona şans tanıdı ve forma verdi. Resul aynı zamanda kişilik olarak dört dörtlük bir insan. Gelecek yıl çok daha iyi olacak. Güçlü bir çocuk” dedi.

Akbaş, takımın yabancıları Litvanyalı Gundars Celitans ve Çek Cumhuriyeti'nden Peter Platenik'i de iyice araştırdıktan sonra takıma aldıklarını
belirterek, “Zaman içinde ne kadar doğru seçimler yaptığımızı gördük. Celitans gelen ilk topu mutlaka öldürüyor. Iskaladığı nadirdir. Eskiden menajerler aracılığıyla alırdık oyuncuları. Bu sezon kendimiz araştırdık, gittik, izledik. 3-4 yıldır yönetimdeyim. Acemilik geçti, tabiri caizse bu işi öğrendik. 'Şu oyuncu iyi' denince yemiyoruz artık” diye konuştu.

“BAZI EKSİKLERİMİZ VAR, TAM PROFESYONEL DEĞİLİZ”

Türkiye'deki voleybol kulüpleri olarak kurumsallaşmaları gerektiğini vurgulayan Akbaş, şunları söyledi: “Bazı eksiklerimiz var, tam profesyonel değiliz, ama bu sadece bizim değil tüm kulüplerin sorunu. Adımızı çok duyuramıyoruz, tanıtımda geri kalıyoruz. Biz kulüp olarak bundan sonraki süreçte daha iyi şeyler yapacağız. Gelecek yıl büyük yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Şu an bankamıza ait takımın çalıştığı bir salon var. Onu yıkıp çok muhteşem bir salon yaptıracağız. Kendi maçlarımızı orada oynamak istiyoruz. İlerleyen dönemlerde de Türk voleyboluna daha iyi hizmet etme noktasında elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”
Voleybola hem seyirci hem de medyanın çok az ilgi gösterdiğine dikkati çeken Akbaş, “Biz diğer kulüplere göre en çok seyircisi olan takımız. Banka çalışanları arasında takımla ilgili büyük bir coşku var. Buna rağmen seyirciyi yeterli bulmuyoruz. Basının ilgisi çok az, kendi kendimize çalıp oynuyoruz gibi oluyor” dedi.
Akbaş, bir zamanlar “hasta bir Galatasaraylı” olduğunu, ancak şimdi televizyonda voleybol maçı varsa, mutlaka voleybol izlediğini kaydetti ve sözlerini şöyle tamamladı: “Futbolda kötü oyun çıkarsa zevk vermiyor, ama voleybol mutlaka sarıyor, insanı sürüklüyor. Devamlı karşılıklı ataklar var ve maçlar çok heyecanlı geçiyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!