Sırtınızı sıvazlayan çok olur bizim gibi sevimsiz az bulunur

Güncelleme Tarihi:

Sırtınızı sıvazlayan çok olur bizim gibi sevimsiz az bulunur
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2003 02:16

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, hükümetin eleştirileri yapıcı algılaması gerektiğini ima ederek, ‘‘Her zaman doğru bildiğimizi söylemeye özen gösterdik, sırtınızı sıvazlayan, kulağınıza hoş gelecek şeyler söyleyen çok olur. Ama gerektiğinde sevimsiz olma riskini üstlenip gerçeği söyleyen az bulunur’’ dedi.

TÜRK Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) dün yapılan 33'üncü Genel Kurulu'unda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, hükümetin iş dünyasından gelen eleştirileri yapıcı algılaması gerektiğini ima ederek sırt sıvazlamayacaklarını söyledi. Özilhan, ekonomide kurulan dengenin son derece kırılgan olduğunu belirtti ve ‘‘Hükümet de, bu kırılgan dengenin üzerinde oturmaktadır’’ dedi.

Özilhan, yapılması gerekenin zemini sağlamlaştıracak biçimde programın gereklerini yerine getirmek olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: ‘‘Bu ertelenemez bir gerekliliktir. Yapılacaklar bugün yapılmalıdır. Şunu bilelim ki, bu programın şu veya bu şekilde çökmesi halinde yeni bir program olmayacak. Bu topluma kimse bu acı ilacı bir daha içiremez. Biz 32 yıl boyunca sayısız hükümetle birlikte çalıştık. Destek de verdik, eleştiri de yaptık. Doğal olarak tepki de gördük. Ancak her zaman doğru bildiğimizi söylemeye özen gösterdik. Çünkü şuna inandık: Her toplumda iktidar sahibinin sırtını sıvazlayan, kulağına hoş gelecek şeyler söyleyen çok olur. Ama gerektiğinde sevimsiz olma riskini üstlenerek gerçeği söyleyen az bulunur.’’

REFORMLAR DEVAM ETMELİ

Tek başına iktidara gelmiş hükümetlerin, vazgeçilmez temel değerlerimiz saklı kalmak kaydıyla ülke sorunlarının çözümünde kendi yaklaşımları doğrultusunda hareket etme arayışı içinde olmalarını saygıyla karşıladıklarını belirten Özilhan, ‘‘Ancak, bir gerçeği iyi kavramış olmak gerektiğine inanıyoruz: İçinde bulunduğumuz ortam, ekonomiyle ilgili sorunlarımızın çözümünde bize ne yazık ki geniş bir manevra alanı bırakmıyor. On yıllardır süregelen sorunların yarattığı olumsuz birikim, ancak köklü reformlarla temizlenebilir’’ diye konuştu. Son krizle birlikte reformların adım adım yürürlüğe konulmaya başlandığını söyleyen Özilhan, bu adımların atılmasında, uygulanmakta olan istikrar ve yapısal dönüşüm programının kılavuzluk ettiğini ancak henüz tamamlanmadığını vurguladı.

Hükümetten beklediklerinin tek başına iktidar olmanın avantajlarını kullanarak, hiç ara vermeden, geriye dönüş izlenimi uyandıracak adımlardan titizlikle kaçınarak, gerekli istişareleri ihmal etmeden reformları sürdürmek olduğunu kaydeden Özilhan, ‘‘Bunu güçlü bir tek parti iktidarı yapamazsa hiç kimse yapamaz’’ dedi.

IRAK İÇİN NE DEDİK?

TÜSİAD'ın ulusal konularda da söz söylemeyi görev bilerek hareket ettiğini belirten Özilhan, bu tür hassas konulara girdiklerinde söylediklerinin çarpıtılması riskini de göze aldıklarını, Irak meselesinde de böyle olduğunu söyledi. Özilhan, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bakın ne demişiz: Önce, 'Savaş, getireceği yıkımın ölçüsü önceden asla kestirilemeyecek bir afettir. Sorunların barışçı yoldan çözümünü aramak birinci önceliktir' demişiz. Ardından, 'Dünya dengeleri içinde tek başınıza bu çözümü üretemeyeceğiniz bir noktaya geldiğinizde müttefiklerinizin yanında yer almalısınız' demişiz. Üstelik yer almanın biçimini de tarif etmişiz: ‘Zararı en aza indirecek, kayıpların telafisini en yüksek düzeye çekecek önlemleri almak' ve en önemlisi ‘desteği gerçekçi bir düzeyde tutmak‘ gerektiğini dile getirmişiz. Bugün devletin bütün kademelerinde tartışılan bu değil midir? BM'de Irak'a müdahale konusu tartışıldığı zaman, bölgeyi yeniden şekillendirecek kararlara Türkiye taraf olmak zorunda kalmayacak mı? Kıbrıs'ta da çözüm arayışı konusunda aktif ve inisiyatifi ele alan bir tutum içinde olmayı savunduk, hálá da savunuyoruz.’’

TOBB'a yanıt: Demokrasi sokakta da konuşturur

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Başbakan Abdullah Gül ile aralarında geçen eleştiri tartışmasından sonra TÜSİAD'ın yaklaşımının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından eleştirilmesine de cevap verdi. Özilhan, TÜSİAD'ın, Türkiye'nin gündeminde olan her konuda çalışmalar yaptığına, raporlar yayınladığına dikkat çekti ve şöyle devam etti:

‘‘Bize bazı konularda serzenişte bulunuluyor. ‘Bu konular işadamını ilgilendirmez, bunlar yüksek seviyeli meselelerdir' deniliyor. Bugün de ‘bu konular sokakta konuşulmaz' dendiğine şahit oluyoruz. Biz, bu görüşü yanlış buluyoruz. Diyoruz ki bireysel ve kolektif hürriyetler çerçevesinde, ülkeyi ilgilendiren tüm sorunların sokakta da tartışılabildiği rejimlere demokrasi denir. Kurumsal yapılar geliştikçe, sokaktaki insan sesini daha iyi duyurmak için bu yapılar içinde yer almaya başlar. Modern demokrasinin temel taşı olan sivil toplum örgütleri ortaya çıkar. Böylece sistem, sivil toplum örgütlerinin enerjisi ve hayatiyeti ile katılımcı bir yapıda kendini geliştirme imkanını bulur.’’

Ekonomideki hurafeleri bir an önce terk edin

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, hükümet içinde zaman zaman dile getirilen makro ekonomik çözümleri de kast ederek ‘‘Ekonomiyi on yıllardır tahakkümü altına almış bazı hurafeler artık terk edilmelidir’’ dedi. Özilhan, TÜSİAD'ın kısa süre önce kamuoyuna açıkladığı bir araştırmada, ‘‘Enflasyonun aşağı çekilmesi büyümenin önünde bir engel değildir. Aksine uzun dönemde büyüme hızımızı artırmak için uygulamamız gereken politikalar aynı zamanda enflasyonla mücadeleden geçmektedir’’ gerçeğinin ortaya konulduğuna dikkati çekti. Özilhan, Türkiye'nin enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürmek için enflasyon hedeflemesine geçmesi, mali disiplinden taviz vermemesi, faiz dışı fazla hedefini tutturmak konusunda ısrarcı olması, mali sistem reformunu bankalara duyulan güvende şüpheye yer bırakmayacak biçimde tamamlsı gerektiğini kaydetti. Özilhan, ‘‘Uygulanmakta olan serbest kur politikası, bu politikaların başarısı için elverişli bir çerçeve sağlayacaktır’’

Kayhan: Erken uyarı yapıyoruz

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 33. Genel Kurulu'nda konuşan Yüksek İştiare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan hükümete yönelik eleştirilerin erken uyarı misyonunun gereği olarak tanımladı. Kayhan ‘‘TÜSİAD'ın eleştirileri, hep birlikte içinde bulunduğumuz geminin rotasından sapma ihtimaline karşıdır. Dikkatle incelenirse dışarıdan değil aksine son derece içeriden yapılmış değerlendirmelerdir’’ dedi.

Tek parti iktidarının ekonominin gereği olan cesur kararları popülizmden uzak bir biçimde alabilmeye imkan sağlaması gerektiğini söyleyen Kayhan şöyle devam etti: ‘‘Hükümetin gelir yaratma ve dengesizlikleri giderme konusundaki istekliliğini saygıyla karşılamakla birlikte, Türkiye'nin geride bırakabilmek için büyük fedakarlıklara katlandığı popülist uygulamaları yeniden gündeme getiren girişimlieri zaman, zemin ve yöntem açısından eleştirmek erken uyarı misyonumuzun doğal bir sonucuydu. Kısacası yeni hükümetin ülkeye hizmet için yeni gündem yaratma arayışına girmeden önce mevcut gündemin hakkından başarıyla gelmesi gerekiyordu.’’

Muharrem Kayhan, istikrar ve yeniden yapılanma programıyla ilgili çelişkili yaklaşımlarla beslenen kararsız görüntünün ve piyasalarda görülen tedirginliğin TÜSİAD'ın bu konuya dikkat çekmesi gerekliliğini zorunlu kıldığını söyledi.

Kayhan, iş dünyasının da hükümet kadar ülke gündemiyle ilişkili olduğunu hatta toplumun tüm kesimlerinin de Türkiye'nin gündemiyle organik ilişkisi bulunduğunu belirtti.

Koç: Erdoğan Başbakan olmalı

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Koç, parti başkanı ile başbakanın ayrı olmasının iki başlı gibi görüntü verdiğini belirterek, ‘‘Bu da Batı'ya karşı iyi bir mesaj vermiyor. Bence sayın Erdoğan'ın Başbakan olması lazım’’ dedi. Koç, bir soru üzerine Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğinin gündemde olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin de bu konuları çözüme kavuşturması gerektiğini söyledi.

Eski TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu ise Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olması yönündeki görüşe katıldığını söyledi.

Özilhan: Seçildim bir yıl sonra yokum

TÜSİAD'da yeniden 2 yıl için Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçilen Tuncay Özilhan, 1 yıl sonra görevini bırakacağını açıkladı. Tuncay Özilhan, ‘‘Yönetim Kurulu 2 yıl için görev yapmak üzere seçildi. Ancak ben görevimi bir yıl sonra bırakacağım’’ dedi. Özilhan, Yönetim Kurulu Başkanlığı'na da 1 yıl sonra, başkan yardımcılarından birinin geleceğini söyledi, ancak isim vermedi. Ancak, Başkan Yardımcısı olarak önceki dönemde, Aldo Kaslowski ile birlikte Mustafa Koç ve Ömer Sabancı'nın görev yaptığı dikkate alındığında YİK'e seçilen Kaslowski, yeni Yönetim Kurulu'nda yer almadı. Bu yüzden Özilhan'dan boşalacak Başkanlığı Mustafa Koç ya da Ömer Sabancı'nın üstlenmesi bekleniyor.

Tek listeyle gidilen ve tamamlanan seçimler sonucu, TÜSİAD'ın yeni Yönetim Kurulu, Tuncay Özilhan başkanlığında Mustafa Koç, Ömer Sabancı, Cem Duna, Şadi Gücüm, Oktay Varlıer, Ömer Aras, Pekin Baran, Arzuhan Yalçındağ, Tufan Ünal ve Haluk Tükel'den oluştu.

Yüksek İstişare Konseyi de, Muharrem Kayhan başkanlığında Erkut Yücaoğlu, Aldo Kaslowski, Rona Yırcalı, Yavuz Canevi ve Zekeriya Yıldırım'dan oluştu.

TÜSİAD'da kadın üye sayısı 34'e yükseldi

TÜSİAD'ın yeni dönem yönetim kuruluna Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Arzuhan Yalçındağ da girdi. Son üyelerle birlikte toplam 469 üyeye ulaşan TÜSİAD'ın kadın üyesi sayısı da 34'e ulaştı. TÜSİAD Genel Kurulu'nda verilen bilgiye göre, Cem Boyner'in eşi Ümit Boyner, Metro AG Türkiye Temsilcisi Nurdan Tümbek, CNR Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem'in de aralarında bulunduğu 13'ü kadın olmak üzere, 45 kişi derneğin yeni üyeleri arasına katıldı. TÜSİAD'ın üye sayısı, yeni katılımlarla 469'a yükseldi. Geçen dönemde, TÜSİAD‘a üye olan 40 kişinin sadece 3'ünü kadınlar teşkil etmişti.

Başbakan’ı beklerken Sabancı'dan stand-up

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, TÜSİAD Genel Kurulu'nda ‘boşluk dolduran' bir konuşma yaptı. Divan Başkanı Şinasi Ertan, TÜSİAD üyelerinin oy kullanmasından sonra sayımlar devam ederken Başbakan Abdullah Gül'ün de uçağa Ankara'dan yeni bindiğini, bu boşlukta üyelerin uzun uzun konuşabileceklerini söyledi. Bu çağrıya rağmen bir süre gönüllü konuşmacı çıkmadı. Ardından Nihat Gökyiğit ve İshak Alaton konuştu. Bu konuşmalar üzerine Sakıp Sabancı söz istedi ve bütün TÜSİAD üyelerini güldüren ve ‘stand-up' gösterisini anımsatan uzun bir konuşma yaptı. Sabancı konuşmasında Ankara'yı eleştirdi, Kıbrıs'a değindi ve aşırı sol tandanslı kafaların birçok konuda ülkenin geri kalmasına neden olduğunu öne sürdü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!