TÜSİAD, ‘erken uyarı’da CHP'yi, TKP'yi es geçti
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2002 01:51
TÜSİAD, daha önce hazırlığını duyurduğu 3 Kasım seçimi oluşacak hükümete ‘erken uyarı’sını sadece Meclis'te grubu bulunan partilere gönderdi. ‘‘IMF programına bağlı kalın, ABD ve AB arasında dengeli politika izleyin’’ diyen TÜSİAD, CHP'den TKP'ye kadar birçok partiye bu raporu ulaştırmadı.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 3 Kasım'daki seçimler sonrasında kurulacak hükümetin öncelikli gündemini oluşturması gereken konular hakkındaki görüşlerini bir rapor halinde TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere postayla iletti. TÜSİAD, seçim sonrası yeni kurulacak hükümete ‘‘erken uyarı’’ niteliği taşıyan raporu, TBMM'de grubu bulunmayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Büyük Birlik Partisi (BBP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Liberal Parti (LP), İşçi Partisi (İP), Genç Parti (GP), Yurt Partisi (YP), Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) gibi partilere göndermedi. Başkanlığını Tuncay Özilhan'ın yürüttüğü TÜSİAD'ın siyasi parti liderlerine ilettiği raporda vurgulanan görüşler özetle şöyle:
EKONOMİ POLİTİKALARI:
IMF programına bağlı kalınmaya devam edilmeli. Programdan hiçbir şekilde taviz verilmemeli. Buna ek olarak AB ile ‘‘Katılım Öncesi Ekonomik Program’’ın da IMF programıyla tutarlı bir şekilde devreye sokulması gerekir. Büyümenin tekrar canlandırılması ve ekonominin istihdam ve üretim artışı sağlar bir yapıya kavuşturulması için reel sektör ve finans sektörü üzerindeki vergi yükü de azaltılmalı. Kayıt dışının kayıt altına alınması sürecinde, kayıt altındakilerin vergi yükü hafifletilmeli. Bankacılık sistemine yeniden güven sağlanmalı. Ekonomi yönetimi, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı adı altında tek elde toplanmalı.
EKONOMİNİN REKABET GÜCÜ:
Hükümet 2003-2005 döneminde verimliliği artırıcı mikro nitelikteki teknoloji ve rekabet politikalarını tespit etmek, özenle uygulamalı. Üretimde, istihdamı caydıracak, uluslararası rekabet açısından dezavantaj yaratacak uygulamalardan kaçınılmalı. Yatırım ve üretim için dünya fiyatlarından kesintisiz ve yeterli enerji temini için, enerji sektöründe özel sektörün önü açılmalı.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ:
Yerli ve yabancı yatırımların önündeki engellerin kaldırılması amacıyla Başbakanlık bünyesinde oluşturulan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmalarının kesintisiz ve sonuç alıcı şekilde devam etmesi gerekiyor. Doğrudan Yabancı Yatırım Yasası bir an önce yasalaşmalı. Şirket kuruluşunun basitleştirilmesi için yapılan çalışmalar biran önce tamamlanmalı.
AVRUPA BİRLİĞİ:
3 Ağustos 2002 tarihli AB'ye uyum paketi öncesinde gerçekleştirilen diğer düzenlemeler, Türkiye'yi ilk defa AB ile tam üyelik sürecinde bir siyasi müzakere noktasına getirdi. Yıl sonunda gerçekleştirilecek olan Kopenhag Zirvesi'nde AB tarafından müzakerelerin başlaması yönünde somut bir adımın atılması uluslararası piyasalarda Türkiye açısından güven artırıcı bir unsur olacak. Türkiye, siyasi kriterleri karşılamak için yaptığı reformları hayata geçirmeli.
DIŞ İLİŞKİLER:
Kıbrıs'ın AB üyeliği, Kıbrıs Türk ve Rum kesimlerinin kabul edeceği bir çözüm bulunmaksızın gerçekleşirse, bu gelişmeden tüm taraflar olumsuz etkilenir. Türk tarafı en kısa zamanda özellikle AB ülkelerinde çok ciddi bir bilgilendirme atağına kalkmalı ve çözümsüz bir Kıbrıs'ın AB'ye üye olmasının tüm taraflara zarar vereceğini somut bir şekilde anlatmalı. Türkiye, Irak'a askeri müdahaleye alternatif senaryolar üretecek ABD ve AB arasında dengeli bir politika izlemeyi tercih etmeli. ABD askeri müdahale kararından geri adım atmazsa, Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye açısından önemi, Kuzey Irak'ta olası bir Kürt devletine Türkiye'nin karşı çıkacağı açık şekilde vrgulanmalı.
SİYASİ REFORMLAR:
Türk seçmeni ezici bir çoğunlukla, seçim sisteminin ve Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesi talep ediyor. TÜSİAD olarak Güçlü Nisbi Destekli İki Turlu Dar Bölge Seçim Sistemi'ni öneriyoruz. Buna göre, seçmenler seçimlerde iki oy kullanacak. Türkiye'de halen 30 olan seçilme yaşı da Avrupa Birliği seviyesine (18-25) indirilmeli.
HUKUK DEVLETİ:
Bu alandaki eksikliklerin giderilmesi için başta Anayasa'nın ilgili hükümleri olmak üzere mevzuatta gerekli değiiklikler yapılmalı. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu, Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu dahil olmak üzere ilgili mevzuat taranmalı ve hukuk devleti ilkesine aykırı hükümler yasalardan çıkarılmalı. Adliyelerin ve adli personelin çalışma şartları iyileştirilmeli.
KAMU REFORMU:
Bireylerin değişen ve çeşitlenen ihtiyaçlarına cevap vermek, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonunu ve demokratikleşme sürecini derinleştirmek açısından kamu reformu öncelikle ele alınmalı. Devlet merkeziyetçi yapıdan uzaklaştırılmalı, yerel yönetimlere ağırlık verilmeli.
EĞİTİM SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK:
Eğitim sisteminde ve mevzuatta yapılacak değişikliklerle, çağdaşlaşmaya gidilmeli. Sağlık sisteminin yeniden yapılanması çalışmalarında da hedef toplumun sağlık seviyesinin artırılması olmalı. Sağlık sisteminin daha kaliteli hale getirilmesi, toplumun tüm kesimlerinin eşit olarak yararlanması için gerekli mekanizma kurulmalı. Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmalı.
BİLGİ TOPLUMU:
Hükümet, AB çerçevesinde başlatılan ve yürütülmekte olan e-Avrupa girişimini desteklemeli ve Türkiye'de bilgi toplumuna yönelik e-Türkiye girişimini yönlendirmeli.
TÜSİAD seçimden sonra kurulacak yeni Hükümet'ten neler istedi?
IMF programına bağlı kalınmalı. Vergi yükü azaltılmalı.
Sanayi ve hizmet sektörünün rekabet gücü teknoloji kullanımıyla artırılmalı.
Türkiye, ABD ve AB arasında dengeli bir politika izlemeli.
AB ile ilk defa gelinen siyasi müzakere noktasında, yapılan reformlar hayata geçirilmeli.
Yatırım ortamı iyileştirilmeli.
Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli.
Hukuk devleti adına Anayasa'da ve mevzuatta gerekli değişiklikler yapılmalı.
Köklü bir kamu reformu gerçekleştirilmeli.
Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik reformları yapılmalı.
e-Avrupa girişimi desteklenmeli, e-Türkiye girişimi yönlendirilmeli.
EKONOMİ POLİTİKALARI:
IMF programına bağlı kalınmaya devam edilmeli. Programdan hiçbir şekilde taviz verilmemeli. Buna ek olarak AB ile ‘‘Katılım Öncesi Ekonomik Program’’ın da IMF programıyla tutarlı bir şekilde devreye sokulması gerekir. Büyümenin tekrar canlandırılması ve ekonominin istihdam ve üretim artışı sağlar bir yapıya kavuşturulması için reel sektör ve finans sektörü üzerindeki vergi yükü de azaltılmalı. Kayıt dışının kayıt altına alınması sürecinde, kayıt altındakilerin vergi yükü hafifletilmeli. Bankacılık sistemine yeniden güven sağlanmalı. Ekonomi yönetimi, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı adı altında tek elde toplanmalı.
EKONOMİNİN REKABET GÜCÜ:
Hükümet 2003-2005 döneminde verimliliği artırıcı mikro nitelikteki teknoloji ve rekabet politikalarını tespit etmek, özenle uygulamalı. Üretimde, istihdamı caydıracak, uluslararası rekabet açısından dezavantaj yaratacak uygulamalardan kaçınılmalı. Yatırım ve üretim için dünya fiyatlarından kesintisiz ve yeterli enerji temini için, enerji sektöründe özel sektörün önü açılmalı.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ:
Yerli ve yabancı yatırımların önündeki engellerin kaldırılması amacıyla Başbakanlık bünyesinde oluşturulan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmalarının kesintisiz ve sonuç alıcı şekilde devam etmesi gerekiyor. Doğrudan Yabancı Yatırım Yasası bir an önce yasalaşmalı. Şirket kuruluşunun basitleştirilmesi için yapılan çalışmalar biran önce tamamlanmalı.
AVRUPA BİRLİĞİ:
3 Ağustos 2002 tarihli AB'ye uyum paketi öncesinde gerçekleştirilen diğer düzenlemeler, Türkiye'yi ilk defa AB ile tam üyelik sürecinde bir siyasi müzakere noktasına getirdi. Yıl sonunda gerçekleştirilecek olan Kopenhag Zirvesi'nde AB tarafından müzakerelerin başlaması yönünde somut bir adımın atılması uluslararası piyasalarda Türkiye açısından güven artırıcı bir unsur olacak. Türkiye, siyasi kriterleri karşılamak için yaptığı reformları hayata geçirmeli.
DIŞ İLİŞKİLER:
Kıbrıs'ın AB üyeliği, Kıbrıs Türk ve Rum kesimlerinin kabul edeceği bir çözüm bulunmaksızın gerçekleşirse, bu gelişmeden tüm taraflar olumsuz etkilenir. Türk tarafı en kısa zamanda özellikle AB ülkelerinde çok ciddi bir bilgilendirme atağına kalkmalı ve çözümsüz bir Kıbrıs'ın AB'ye üye olmasının tüm taraflara zarar vereceğini somut bir şekilde anlatmalı. Türkiye, Irak'a askeri müdahaleye alternatif senaryolar üretecek ABD ve AB arasında dengeli bir politika izlemeyi tercih etmeli. ABD askeri müdahale kararından geri adım atmazsa, Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye açısından önemi, Kuzey Irak'ta olası bir Kürt devletine Türkiye'nin karşı çıkacağı açık şekilde vrgulanmalı.
SİYASİ REFORMLAR:
Türk seçmeni ezici bir çoğunlukla, seçim sisteminin ve Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesi talep ediyor. TÜSİAD olarak Güçlü Nisbi Destekli İki Turlu Dar Bölge Seçim Sistemi'ni öneriyoruz. Buna göre, seçmenler seçimlerde iki oy kullanacak. Türkiye'de halen 30 olan seçilme yaşı da Avrupa Birliği seviyesine (18-25) indirilmeli.
HUKUK DEVLETİ:
Bu alandaki eksikliklerin giderilmesi için başta Anayasa'nın ilgili hükümleri olmak üzere mevzuatta gerekli değiiklikler yapılmalı. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu, Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu dahil olmak üzere ilgili mevzuat taranmalı ve hukuk devleti ilkesine aykırı hükümler yasalardan çıkarılmalı. Adliyelerin ve adli personelin çalışma şartları iyileştirilmeli.
KAMU REFORMU:
Bireylerin değişen ve çeşitlenen ihtiyaçlarına cevap vermek, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonunu ve demokratikleşme sürecini derinleştirmek açısından kamu reformu öncelikle ele alınmalı. Devlet merkeziyetçi yapıdan uzaklaştırılmalı, yerel yönetimlere ağırlık verilmeli.
EĞİTİM SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK:
Eğitim sisteminde ve mevzuatta yapılacak değişikliklerle, çağdaşlaşmaya gidilmeli. Sağlık sisteminin yeniden yapılanması çalışmalarında da hedef toplumun sağlık seviyesinin artırılması olmalı. Sağlık sisteminin daha kaliteli hale getirilmesi, toplumun tüm kesimlerinin eşit olarak yararlanması için gerekli mekanizma kurulmalı. Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmalı.
BİLGİ TOPLUMU:
Hükümet, AB çerçevesinde başlatılan ve yürütülmekte olan e-Avrupa girişimini desteklemeli ve Türkiye'de bilgi toplumuna yönelik e-Türkiye girişimini yönlendirmeli.
TÜSİAD seçimden sonra kurulacak yeni Hükümet'ten neler istedi?
IMF programına bağlı kalınmalı. Vergi yükü azaltılmalı.
Sanayi ve hizmet sektörünün rekabet gücü teknoloji kullanımıyla artırılmalı.
Türkiye, ABD ve AB arasında dengeli bir politika izlemeli.
AB ile ilk defa gelinen siyasi müzakere noktasında, yapılan reformlar hayata geçirilmeli.
Yatırım ortamı iyileştirilmeli.
Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli.
Hukuk devleti adına Anayasa'da ve mevzuatta gerekli değişiklikler yapılmalı.
Köklü bir kamu reformu gerçekleştirilmeli.
Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik reformları yapılmalı.
e-Avrupa girişimi desteklenmeli, e-Türkiye girişimi yönlendirilmeli.