Ve dinamit patladı

Güncelleme Tarihi:

Ve dinamit patladı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2000 00:00

Haberin Devamı

Galatasaray Futbol Takımı'ndaki düşüş uzun zamandan beri geliyor. ‘‘Hazır olun Galatasaraylılar saha dışındaki yanlışlar, saha içine de yansıyacak’’ diye her Galatasaraylı'nın kafasına vuruyor. Yalnız vurmuyor, vurdu da. Ancak bizde ‘‘Türk'ün aklı sonradan gelir’’ diye bir laf var ya. İşte bunu Galatasaray'da bir kez daha yaşadık. Türklerin bu özelliği bir kez daha ortaya çıktı. Ben biraz eskilere gidiyorum. Eskiler derken transfer ayına doğru yola çıkıyorum.

KOPARILDILAR

B.Hakan ve Fatih Terim'in Faruk Süren ve yandaşları tarafından Galatasaray'dan resmen koparılışını hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. B.Hakan İtalya'ya gitmeden önce evinde onunla uzun uzun konuştum. Güzel eşi kucağında çocuğu ile bizlere hizmet edip kahve sundu. Onun da gözleri dolu doluydu. Hele B.Hakan'a dokunsan ağlaması işten bile değildi. ‘‘Ağabey, beni Galatasaray'dan kopardılar’’ dedi. Ben de gazetem Hürriyet'te yazdığım yazının başlığına B.Hakan'ın bu sözlerini çıkardım. ‘‘Ağabey beni Galatasaray'dan kopardılar’’ diye yazdım.

PRENSİPLER YOK OLDU

B.Hakan'ı herkes sevmek mecburiyetinde değil. Ben kişiliğini, hem de futbolculuğunu beğeniyorum. Başkası da tam tersini düşünebilir. Ben fikrimi savunurum, karşı taraf da savunur. Beğenen benimkini, beğenmeyen B.Hakan'ı sevmeyenlerin fikirlerini benimser. O kendi bilecekleri iş.

B.Hakan ne istedi ‘‘Ağabey ben transfer ücretimi maç başına değil, belirli taksitlerle istiyorum’’ dedi. Galatasaray'ın TV bülbülü futbol sorumluları ise ‘‘Bizim prensibimiz maç başınadır’’ dediler.

Buraya kadar benim itirazım yok. TV bülbüllerinin söyledikleri doğrudur ve haklıdırlar. Galatasaray'da prensipler yaşarsa, futbol takımı da yaşar. Hatta Galatasaray Spor Kulübü yaşar. Bu iyi güzel de sonra ne oldu? ‘‘Galatasaray'da maç başına transfer ücreti ödenir’’ prensibini savunanlar, Hagi efendiye peşin para vererek prensibi yok ettiler.

EN BÜYÜK DİNAMİT

Galatasaray futbol takımının içine başta konulan en büyük dinamit budur. 4 yıl Türkiye Şampiyonluğu kazandırmış, UEFA Kupası'nı müzene getirmiş, inanılmaz goller atmış, B.Hakan'ı bir dakikada sildiler. Kimdi bu silenler. Galatasaray'ı maddi konularda tepetaklak eden Faruk Süren ve arkadaşları.

Gelelim Fatih Terim'e... Fatih ile ben 2-3 kişinin içinde konuştum. Canlı şahitlerim de var. Bana aynen şunları söyledi. Eşi de yanındaydı. Fatih konuşurken o başka taraflara bakıyordu. Zira o da üzgündü. Galatasaray'da devrim yapmış Fatih Terim sarı kırmızılı camiadan neden ayrıldığını anlatıyordu. Bundan daha acı bir şey olabilir mi?

MASAL ANLATTILAR

İşte Fatih'in söyledikleri... ‘‘Turgay ağabey. 4 ay benimle kimse Galatasaray'da konuşmadı. Ben kendilerinden futbolculara verilen sözleri yerine getirilmesi için garanti istedim. Verdik, veriyoruz, oldu olacak gibi sözlerle beni oyaladılar. Zannettiler ki, geçmişteki 4 senede olduğu gibi ben yine Don Kişot olarak ortaya çıkacağım, yönetimin ve başkanın maddi ve manevi bütün görevlerini üstleneceğim, her şeye peki diyeceğim. Ağabey, benim saçlarım döküldü. Ruh halim bozuldu. Futbolcularım her sabah bana gelip, ne zaman paramızı alacağız dediler. Ben hepsini yatıştırdım. Baktım ki, olacak gibi değil, Faruk Süren ve arkadaşları bana eski masalları anlatıyorlar, kendi kendime aynen şu sözleri söyledim. ‘Terim, artık sen Avrupa'ya git' dedim ve gittim. Giderken de işin garipliğine bakın. Havalimanına bir tek yönetici gelip bana ve eşime bir tek karanfil bile vermediler.’’

Ne kadar acı değil mi? Galatasaray’da en büyük özelliği biz, sevgi, saygı ve vefa olarak öğrendik. Faruk Süren ve etrafındaki 3-5 divan heyeti üyesi ve özellikle Turgan Ece ve Divan Başkanı Duygun Yarsuvat bu özelliklerin Süren tarafından yok edilmesinde başrolü oynadılar ve halen de oynuyorlar. Devam etsinler.

Galatasaray'ın iki temel direği gitti beyler. B.Hakan ve Fatih Terim. Gelelim bugüne. B.Hakan gitti ya, Galatasaray'ın o futbol alimi yöneticileri onun yerine adam aramak telaşına düştüler. 100 milyon dolara yakın borçları varken, 28 milyon dolar gibi inanılmaz bir rakamla Jardel'i getirdiler. Jardel golcü, doğrudur. Ceza sahasının içinde o topu yakalayamazsa, top onu yakalıyor ve vücudunun bir yerine çarparak gol oluyor. Bu da doğrudur. Ancaaak, Jardel'in takım oyununda Galatasaray'a ne gibi bir katkısı vardır. Bunu bana izah edebilir misiniz? Sen B.Hakan'ı bırak, onun üç misli fiyatına Jardel'i al. Adama gülerler.

KEREM'E KIZILMAZ

Taffarel Galatasaray'ın temel taşlarından biri. Sakatlandı, olabilir. Bunda Nouma'nın suçu yok. Taffarel pozisyonda geç kaldı. Ben genç Kerem'e asla kızmadım. İlk golde hatası var. Topu rakibinin önüne düşürdü. Ya sonra, dokuz kişi kalan rakibi Galatasaray defansını ve özellikle Popescu ve Capone'u sahada kepaze ederek, 3 net gol pozisyonu yakaladı. Ve müthiş de vurdular topa. Kerem bu topları fevkalede kurtardı ve Galatasaray'ın fark yemesine engel oldu. Çocuğa hiç kızmayalım. Capone yürümedi, kıpırdayacak hali yok. Brezilyalı geçen sene böyle miydi? Popescu, Beşiktaş maçında ayağındaki topu zıplattı, laubalilikten kaybetti, Ahmet Dursun'u faulle yakaladı ve kırmızı kart ile dışarı atıldı. Bülent sahada iyi, ama kaptan olarak rakip futbolcularla ve hakemle uğraşmasını kabul etmem mümkün değil. Her düdükte bizim Bülent'in elleri havada. Son maçın Norveçli hakemi iyi değildi, doğru. Ancak, bu hakem iki kırmızı kart gösterdi. Hem de maçın bitimine yarım saat kala. Bizim Bülent, Ümit, Suat, Ergün bundan önceki maçlarda olduğu gibi yine hakeme itiraz ettiler, rakip futbolcularla dalaştılar.

BAKKAL BU HESABI YAPMAZ

B.Hakan'ın gidişinden sonra sadece Jardel'e sarılmadılar. Samsunspor'dan Serkan da alındı. Serkan golcü bir futbolcu, doğru. Ama sen adamı mevsim başından beri bir sokup bir çıkarırsan, o futbolcu kişiliğini kaybeder sahaya çıkınca durur. O zaman niye milyon kere milyon dolarlar vererek, Samsunspor'un elinden kopardın. Bırak adam orada oynasın, senin de milyon dolarların cebinde kalsın. Bir de Bülent var Denizli'den alınan. Orta sahada fena oynamıyor. Bülent + Serkan Galatasaray'a 20 milyon doların üzerinde maloldu beyler. Sen AİG'in himayesindeki bir şirkete hisse senetlerinin büyük bir bölümünü 22 milyon dolara satıyorsun, bir bakkal bile bu hesabı yapmaz. Ama bizim Faruk Süren yaptı.

HAGİ KRALLIĞI

Hagi, Fatih gittikten sonra krallığını tam ilan etti. Güzel goller attı, Allah'ı var. Takıma kazandırdı çok doğru. İskoçya'da Glasgow maçında sahadan alınırken, Lucescu'ya söylediklerini Rumen gazetelerinden okuduk. Galatasaray Yönetim Kurulu ve Lucescu uyudu. ‘‘Hagi benim evladımdır’’ dedi. Bir defa bu yol açıldı ve arkası da gelecekti tabii. Geçen günkü ve daha önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacak. ‘‘Bu, Galatasaray Futbol Takımı'nın içine konulan bir dinamittir’’ dedim. Keşke demez olaydım, ama bunu bilmemek için futbol dünyasının içinde olmamak lazım.

Beşiktaş maçındaki hatalarından dolayı Lucescu, Fatih'i oyundan alınca o da hocasıyla dalaştı. Niye dalaşmasın ki, Hagi abisinin gittiği yolda o da gidecek tabii.

TV BÜLBÜLLERİ

Ali Dürüst ‘‘Yaşlılar yapabilir, gençler yapamaz’’ dedi. Böyle bir mantıkla Galatasaray Kulübü yönetilmez Ali Dürüst. Yönetilirse işte Monaco maçındaki gibi bir Galatasaray çıkar ortaya.

Bakın Monacolu gazeteciler ne dedi: ‘‘Galatasaray o bizim seyrettiğimiz Real Madrid maçındaki ve ondan önceki izlediğimiz takım değil. Bir yanlışlar, bir eksikler var ama nedenini bilmiyoruz.’’ Evet, onlar bilmiyor ama biz biliyoruz. Bir futbol takımı sadece sahada maça hazırlanmaz. Maç öncesi bir hazırlık dönemi vardır. Galatasaray'da Faruk Süren ve futbol sorumluları bu düzeni mahvetmişlerdir. Galatasaraylı futbolcular ikili-üçlü gruplara ayrılmışlardır. Bundan sonra da Jardel gol atar, Hagi frikik atabilir ama eski Fatih'li, B.Hakan'lı, Arif'li ve o kafa yapısındaki Galatasaray'ı bulmak artık çok zor. Lucescu için artık bir şey söylemiyor ve yazmıyorum. Onun getirilişi çok yanlıştı. Şimdi Faruk Süren, yandaşları, TV bülbülü futbol sorumluları kafalarını duvarlara vursunlar bakalım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!