Vakumla yağ emme öldürüyor!

Güncelleme Tarihi:

Vakumla yağ emme öldürüyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2004 00:01

Almanya’da yapılan bir araştırma sonucunda vakumla yağ emme zayıflama yönteminde endişe verici verilere ulaşıldı. Zararsızmış gibi gösterilen liposuction yüzünden, yağlarını aldıran 5000 kişiden biri yaşamını yitirmekte. Almanya’da yılda onlarca hasta ölüyor.

Uzmanlar hastaları ölüme kadar götüren yan etkilerden, hijyen yetersizliği ve cerrahların deneyimsizliklerini sorumlu tutuyorlar. Çok ciddi yan etkilerin ortaya çıkması nedeniyle, vakumla yağ emmenin yasal kontolü isteniyor.

Cerrahın, vakumla yağ alma sırasında hiçbir zaman hata yapmadığını söylemesinden dört gün sonra, 43 yaşındaki hastası karın diyaframı enfeksiyonu yüzünden yaşamını yitirdi. Doktor 30cm uzunluğundaki çelik vakum kanülünü defalarca ince bağırsağa saplamıştı.

Liposuction, basit bir estetik ameliyat olarak gösterilmekte. Hatta doktorlar işlemin kuaför ziyaretinden daha tehlikeli olmadığını söylerler.

Ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde üst baldır, basen ve karından yağ alma yöntemi en fazla uygulanan estetik ameliyatlardan biri.

Hatta kalçalarından halka halka sarkan ve memelerinde birikenleri yağları aldıran erkeklerin sayısı da günden güne artmakta.

Sonuçları bilinmiyor

Ne var ki, estetik ameliyatlarda bilindiğinden daha fazla hatalar yapılmakta. Fakat yağ alma girişimleri genelde ‘üstü kapalı’ yapıldığından, ameliyattan sonra hastaların başına gelenler bilinmemekte, diyor mesela Bochum Üniversite Kliniği estetik cerrahı Ulrich Steinau.

Geniş kapsamlı bir araştırmayla şimdi yağ alma yönteminde dikkatsiz davranan meslektaşlarını bulmaya çalışan doktor çalışma arkadaşlarıyla birlikte geçtiğimiz yıllarda yoğun bakım ve patoloji bölümleri ve adli tıp enstitülerine getirilen liposuction kurbanlarını araştırdı.

Sonuç korkunç: Sadece 1998 ila 2002 yılları arasında gerçekleştirilen yağ aldırma işleminden sonra, yaşamı tehdit edici enfeksiyon, delinmiş organlar veya akciğer embolisiyle yoğun bakıma 66 hasta getirilmiş ve bunlardan 16’sı estetik ameliyatın bedelini hayatıyla ödemişti.

Yan etkiler fazla

Medical Tribune dergisi Almanya’da yapılan araştırmayı, komplikasyon oranlarına bakılırsa, liposuction girişiminin basit bir ameliyat olduğunu söylemek mümkün değil, şeklinde yorumladı.

Yağ alma girişimi uygulayanların en küçük hataları bile hastalara genelde zarar vermekte. Yağların düzensiz veya cilde çok yakın bir yerden çekilmesi yüzünden çirkin çukurluklar veya asimetriler oluşmakta.

Geriye çok az yağ dokusu kaldığında ise selilüt çukurlukları iyice derinleşmekte, uyuşukluk hissi, cilt altında su birikimi ya da bir türlü dinmeyen ağrılar haftalar hatta aylarca sürebiliyor, üstelik bu yan etkiler neredeyse on girişimden birinde görülmekte.

Fakat cerrahların bir seferde çok fazla yağ çekmeleri halinde hastalar çok daha kötü duruma düşüyor. Liposuction ile sadece belli bölgelerde biriken yağlar alınmalı, girişim kesinlikle bir zayıflama yöntemi değildir.

Bu yüzden bir seansta en fazla iki litre, hastanede ise en fazla dört litre yağ çekilmelidir.

Ne var ki bu kurallara genelde uyulmuyor. Alman doktorlarının araştırmış oldukları olayların yarısında estetik cerrahları sadece kusurları gidermekle kalmamış hastanın tüm bedenini zayıflatmaya çalışmışlardı.

Cerrahlardan biri 43 yaşındaki erkek hastasına, yağ hücrelerini şişirip dokudan ayıran 27 litrelik özel çözeltiyi enjekte edince hasta bir anda helyum balonu gibi şişmişti.

Narkoz altında sekiz saat süren ameliyat sırasında böylece doktor bedenin en az altı bölgesinden 24 litre yağ çekmiş. Hastanın durumu ilk başta iyi gittiyse de kısa bir süre sonra yaraların altında tipik liposuction şişlikleriyle gizlenen kanamalar meydana gelmiş ve şişman adam ancak yoğun bakımda önemli miktarda kan bağışıyla kurtarılabilmiş.

Komplikasyon riski özellikle de tek girişimde aynı anda birkaç sorunlu bölgeden yağ çekildiği zaman ortaya çıkıyor. Derinin altında oluşan dev yara kanalları derinin dörtte biri kadar şişebiliyor ve kolayca gelişen kan pıhtıları da akciğer embolisi veya beyin kanamasına yol açabilmekte.

Hijyen koşulları önemli

İncelenen ameliyatların yarısında cerrahlar, bu tür damar tıkanıklıklarına sebep olmuşlar. Yoğun bakımda görevli doktorlar ise yaşamı tehdit eden kan damlacıklarını çözmek için zorunlu olarak pıhtılaşmaya karşı ilaçlar kullanmışlar; fakat ne var ki bunlar öte yandan da cildin altında tehlikeli kanamaları tetikleyebiliyorlar.

Bununla birlikte araştırmalar estetik cerrahlarının hastalarını sağlıklarını her şeyden önce yetersiz hijyen yüzünden tehlikeye soktuklarını gösteriyor.

Örneğin 39 yaşındaki New Yorklu bir kadının karın yağlarını evinin mutfağında alan cerrahın hastasındaki ağır enfeksiyon ancak çok sayıda ameliyatla giderilmiş ve hastanın göğsünden kasıklarına kadar olan bölge yaralar içinde kalmıştı.

Almanya’daki araştırma da yetersiz hijyenin beklenmedik etkilere yol açtığını kanıtlamakta. Kanüldeki bir iki mikrop bile hasta için büyük bir tehlike demektir.

Deri altına sokulan alet yüzünden mikroplar tüm dokuya yayılmakta. Bedenin savunma mekanizması, cildin altındaki yağ dokusundaki kan dolaşımının iyi olmaması nedeniyle mikroplarla savaşamaz. Ayrıca kanülle çalışma sırasında genelde deri altında oluşan kanamalar mikropların hızla çoğaldıkları beslenme bölgesine dönüşürler.

Deneyim çok önemli

Yaşamı tehdit eden başlıca komplikasyonlar, hastalık etkenlerinin kaslardaki bağdokusunu kaplayan kılıftan dokuya girmesini sağlayan bakteriyel karma enfeksiyonlarla (nektrotik fasya) gelişmekte. Burada en kötü durum, mikropların cildin altındaki dokuyu harap etmeleri sırasında, cildin üzerinde hafif şişlikten başka bir şeyin görünmemesidir.

Bu olaylarda hastanın yaşamı sadece acil operasyonlarla kurtarılabilmekte. Cerrahlar mikroplardan zarar gören bölgeleri radikal bir şekilde almak zorunda kalırlar ve hastalar sanki yırtıcı bir hayvanın saldırısına uğramış gibi görünürler: Yağların emildiği bölgelerdeki cilt ve kas dokuları yok olur, hatta bazı yerlerdeki kabarcıklar altında kemik bile görünür.

Deneyimsiz cerrahlar, vakum kanülünün kör ucuyla karın diyaframını delerek iç organlara zarar verebiliyorlar. Araştırma yapan doktorlar bu şekilde safra kesesi veya karın boşluğundaki damarlara zarar verildiğini saptamışlar. Bazı hastalarda ise doktorun karın duvarını fark etmemesi yüzünden ince bağırsaklar bile delinmiş.

Ameliyat sonrası

Fakat yaşamsal tehlike yaratan komplikasyonların çoğu hastanın taburcu olmasından sonra gelişiyor. Mesela lokal anestezi sırasında yoğun miktarda verilen Lidocain ilacına bağlı olarak gelişen kan dolaşımı konsantrasyonu, girişimden 16-18 saat sonra meydana gelir.

Bu ilacın aşırı dozda verilmesiyse daha sonra görme bozukluğu, kramp ve kalp ritim bozukluğu gibi hastalıkları doğurur. Ayrıca kanamalar ya da enfeksiyonlar da büyük tehlikeler yaratır.

Cerrahlar buna rağmen ameliyat sonrası bakıma hiç önem vermiyorlar. Almanya’da yapılan araştırmaya göre doktorlar, mikropların dokuyu kemirmeye ya da ince bağırsak içeriğinin karın boşluğuna yayılmaya başlamasından sonra hastalarını taburcu etmişlerdi.

Örneğin karnından, kalçasından ve sırtından üç litre yağ çekilen 42 yaşındaki bir doktora pansumanı kendisinin yapması önerilmiş, fakat yaraların üzerinde (gazlı kangrene neden olan) klostridyum bakterileri hızla üreyince, kadın ameliyattan 20 saat sonra yaşamını yitirmişti.

Ciddi yasa gerekli

Yağların çekildiği bölgelerde iltihaplı kabarcıklar oluşan bir hastaya da bunları kendisinin patlatabilmesi için bir paket silikon eldiven yazılmıştı. Kendi kendini tedavi etmeye çalışan hastanın cildi birkaç saat içinde morarmış ve hastanın septik şoka girmesi ancak ameliyatla önlenebilmişti.

Araştırmayı yürüten doktorlar bu kadar çok komplikasyonun ortaya çıkması nedeniyle, liposuction ameliyatlarının sadece deneyimli cerrahlar tarafından yapılmasını öngören yasaların getirilmesini istiyorlar. İki haftalık bir kursla hiç kimsenin insanların sağlığıyla oynamalı diyor doktorlardan biri.

Bu araştırma, Spiegel 24/2004 sayısında yayımlandı. Buna göre doktorlar her altı cerrahtan birinin de ölüm tehlikesini gizlediğini saptamışlar.

Oysa ölüm riski hiç de küçümsenecek gibi değil. Amerika’da yapılan ve Plastic ve Reconstructive Surgery dergisinde yayımlanan en kapsamlı liposuction araştırmasına göre yağlarını aldıran 5000 kişiden biri yaşamını yitirmekte.

Vakumla yağ çekme ameliyatı ülkemizde hastaneler dışında çok sayıda güzellik merkezinde de yapılmakta ve buralarda birkaç haftalık kurs eğitimiyle bu işe soyunan çok sayıda ‘uzman’ çalışıyor.

Ancak Amerika ve Almanya’daki gibi geniş kapsamlı bir araştırma yapılmamış henüz. Bu konu bir araştırılsa acaba ne gibi sonuçlar ortaya çıkar?

Liposuction’la gelen tehlikeler

1- Enfeksiyonlar

Kanülde bulunan mikroplar yağların çekilmesi sırasında yağ dokusunda yayılmakta. Nekrotik fasya iltihabında hastalık etkenleri bağdokusu kılıfı boyunca yayılarak dokuyu birkaç saat veya birkaç gün içinde harap eder.

2- İnce bağırsağın delinmesi

İnce bağırsağın kıvrımı yağ tabakasına girdiğinde, kanülden zarar görebilir. Böylece bağırsak içeriğindeki mikroplar yayılarak diyafram iltihabına yol açar.

3- Cilt nekrozları

Yağ tabakasından geçen damarlar yağların emilmesi sırasında önemli ölçüde zarar gördüklerinden ciltteki kan dolaşımı aksar ve doku ölür. Tıpkı ağır yanık yaraları gibi bunların da alınması gerekir ve ardından cilt nakli ve daha birçok ameliyatın yapılması gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!