Uzaylıları duymakta yeterince zeki ve deneyimli değiliz!

Güncelleme Tarihi:

Uzaylıları duymakta yeterince zeki ve deneyimli değiliz
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2005 22:22

Uzaylılar Dünya’ya hiçbir zaman sinyal göndermeyecekler mi? Uzayda akıllı yaratık arayan Seti araştırmalarına "limon sıkan" bir araştırma ekibine göre sinyaller, uzaydaki arka plan gürültülerinden farklı olmadıkları için bu halleriyle insanlar tarafından ayırt edilemezler.

Jodie Foster gözleri kapalı bir vaziyette otomobilin üzerine uzanmış ve kulaklıkla uzaydaki sonsuz gürültüleri dinliyor Ğta ki uzayın derinliklerinden zeki canlılara ait olan ritmik bir gümbürtü duyana dek. Bilim kurgu öykülerinin en heyecanlılarından biri olan bu sahne, ülkemizde de gösterilmiş olan ve televziyonlarda hala zaman zaman seyrettiğimiz "Mesaj" filmine ait.

Filmdeki kişiliğin esin kaynağı, Kaliforniya’daki Seti Enstitisü’nde ("Search for Extraterrestrial Intelligence- Dünya dışı zeki canlıların araştırılması") çalışan Jill Tarter idi.

Amerikalı ve Alman bilim adamlarından oluşan bir ekip, şimdi bu çalışmaların tamamen boş olduğunu iddia etti.

Hollywood filminde yaşananların gerçek yaşamda tekrarlanması, zeki canlıların sinyal göndermeleri halinde bile mümkün değil. Çünkü dünya dışı telsiz sinyallerini bulmak imkansız diyor bilim adamları.

Bir gurup bilimcinin savı

Michigan Üniversitesi fizikçisi Mark Newman, New Mexico Üniversitesi bilişimcisi Christopher Moore ve Leipzig Max-Planck Evrim Antropolojisi Enstitüsü biyologu Michael Lachmann, Amerikan Journal of Physics dergisindeki yazılarında, ileri teknolojiye sahip bir uygarlığın, sinyalleri, hiçbir motif oluşturmayacak şekilde birleştireceğini söylüyor.

Mesaj, bu haliyle yıldızların bildik arka plan seslerinden ayırt edilemez.

Bu düşüncenin temeli kesinlikle yeni değildir. Newman, Moore ve Lachmann’ın görüşü Claude Shannon’a dayanır. Matematikçi yarım yüzyıl kadar öne, en iyi şekilde alınan bir mesajın bile rasgele düzenlenmiş harflerden oluşacağını kanıtlamıştı.

Bulgu son olarak fotoğraf ve metin verilerine yönelik sıkıştırma yöntemleriyle de desteklenmekte. Tekrarlanan bilgi bölümleri, genelde çok fazla olduğu için bir arada toplanır. Bu durumda mesela birbirini takip eden sıfırların bu şekilde değil de sadece yüz sıfır olarak gönderilmesi yeterlidir.

Termik ışına benziyor

Mesajları en iyi şekilde deşifre etmeye yarayan bir algoritma olsa bile, Shannon’a göre artık tekrarlanan motifler olmayacaktır. Ve bu şekilde sıkıştırılmış mesaj da en azından alıcının Bit ve Byte karmaşasını ne şekilde çözeceğini bilmemesi halinde diğer anlamsız gürültülerden farklı algılanmayacaktır.

Newman ve arkadaşları Shannon’a ait belli başlı bir alfabeyle yazılmış bir mesajın hesaplarını radyo dalgalarına aktarmışlar. Sonuç şöyle: Elektromanyetik dalgalar bilgi olarak kullanıldığında, bir mesaj normal termik ışına benziyor. Yani yıldızların uzaya yansıttıkları kara madde ışımasından farksızdır.

"Dünya dışı sinyaller arayanlar genelde rastlantısal olmayan motifleri dikkate alıyorlar" diye açıklıyor Newmann. Oysa evrenin 13 milyar yıllık geçmişinde dünya dışı zeki canlılar Ğ eğer gerçekten varsalar- insanlığın 80 yıllık iletişim deneyiminden çok daha fazlasına sahip olmalılar. Newmann’ın düşüncesine göre sinyallerin güvenirli bir şekilde açıklanabilmesi için birkaç yüz yıllık bir deneyim gerekli. Biz insanlar için bu tür iletişimler sadece normal bir yıldız gibidir.

Bizi görebilirler

Hesaplamalarla ilgili sonuçların birçoğu yıllardan beri biliniyor olsa da kanıtlar yenidir, diyor araştırmacılar. Ve biyolog Lachmann, Seti programında çalışanların en iyi şekilde sıkıştırılmış bir ışın kaynağının tek boyutlu bir kara madde gibi göründüğünden haberdar olmadıklarına inanmakta.

Seti’nin kurucularından olan Seth Shostak ise Shannon hesabının yeni olmadığını söylerken, doğru olduğunu da kabul ediyor. "Bu, uzaylıların sinyallerini gizleyebileceklerini gösteren olasılıklardan sadece birisidir." Fakat bu yine de insanların hiçbir zaman zeki uzaylılardan haber alamayacaklarını göstermez. Yabancı uygarlıklar dünyanın, yaşam için ne kadar elverişli olduğunu teknolojileriyle görebilirler.

Hatta Shostak’a kalırsa insanlar bile birkaç yıl içinde yaşama elverişli gezegenler bulabilecek. Uzaydan görülebilen yaşam koşulları dünyamızda iki milyar yıldan bu yana mevcut. "Uzaylılar, dünyada yaşamın olduğunu bildikleri zaman, sinyallerinin anlaşılması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır"diyor Shostak.

Biyolog Lachmann öte yandan "American Journal of Physics" dergisindeki araştırmanın, uzayda zeki canlılar arayanları tamamen umutsuzluğa düşürmemesi gerektiğini ve makalenin sadece şık bir fikir tartışması olduğunu söyledi.

Hesaplar gerçi sıkıştırılmış mesajların diğer gürültülerden ayırt edilemeyeceğini kanıtlıyor, fakat araştırmacılar insanlığın bu ayrımı ne zaman ve ne şekilde yapabileceği hakkında bir şey bilmiyorlar. Bilselerdi hem kendi meraklarını giderir hem de çoktan Karun kadar zengin olurlardı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!