Utanıyorum

Taner BATURLAR

SABAH gazeteleri okurken başımdan aşağı kaynar sular döküldü...

Bir gazetede KSK Başkanı Önder Baysoy'un kocaman bir fotoğrafı ve ihtilal başlığı gibi bir manşet: ‘‘Göztepe çıkamaz’’

Bir başka gazete biraz daha ılımlı. ‘‘Müthiş iddia’’ diye sürmanşet atmış, Önder Baysoy'un, Süper Lig'e Diyarbakır, Altay ve KSK'nin yükseleceğini açıkladığını, ama Göztepe'ye şans vermediğini yazmış...

Aslında kimin ne yazdığı beni çok fazla ilgilendirmiyor. Ama madalyonun diğer yüzünde de, ‘‘Gazetecilik sorumluluğu’’ denilen bir şey var... Bu yazıyı da sadece bu yüzden yazma zorunluluğu hissettim...

Baysoy'un, spor yazarlarına verdiği yemekte ben ve servisimizden iki arkadaşım daha vardı. Gecede konuşulanlar beyanat değil, dost meclisinde kalması gereken şeylerdi. Önder Baysoy samimiyetimize güvenerek birçok şey anlattı, KSK'nin Süper Lig'e çıkacağını da öne sürdü. ‘‘Süper Lig'e kim çıkar?’’ diye sorulunca da, Diyarbakır ve Altay'ı daha şanslı gördüğünü söyledi. Ahmet Diker cebinden bir kağıt çıkarıp, uzattı. Baysoy şahsi görüşlerini kağıda yazıp, imzalamakta hiçbir sakınca görmedi. Sadece Baysoy mu? O gecenin anısına ben dahil herkes tahminini yazdı ve imzasını attı...

Durum böyleyken, bu olayın ‘‘ganimet’’ bulmuş gibi manşetlere taşınması, Göztepe ve KSK camialarının karşı karşıya getirilmesi İzmirli bir spor yazarı olarak beni de yaraladı, utandırdı...

Tribünlerdeki kötü tezahüratı önlemeye çalışıp, sporun dostluk ve kardeşlik unsurunu ön plana çıkarmak için çaba harcarken, bu tip manşetler ‘‘gazetecilik sorumluluğu’’ ile asla bağdaşmıyor... Üstelik mesleğimizin güvenirliliğini ve saygınlığını da zedeliyor.

İki kulübün taraftarları arasında çıkacak herhangi bir olayda bir kişinin bile burnu kanarsa, bunun hesabını hiçbirimiz veremeyiz...