Türkiye’nin türbandan başka önceliği mi yok

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’nin türbandan başka önceliği mi yok
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2006 00:00

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, yeniden gündeme taşınan türban tartışmaları için "Türkiye’nin öncelikli konusu bu mu? Bizim gündemimiz farklı" diye konuştu. Son zamanlarda bir gerilim ortamı yaşanmasından yakınan Sabancı, "Hükümetin erken ya da normal seçim stratejisi mi bilemem ama bu gerilim ortamı ülkeye bir fayda getirmez" dedi.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ömer Sabancı, gerilim ortamının Türkiye’ye zarar vereceği uyarısında bulundu. Türkiye’nin türbandan çok daha önemli sorunları bulunduğunu savunan Sabancı, son zamanlarda bir gerilim ortamı yaşandığını, bunun hükümetin seçim stratejisi olabileceğini ancak ülkeye yarar getirmeyeceğini vurguladı.

TÜRBAN YAPAY GÜNDEM: Hürriyet Gazetesi’ni ziyaret ederek İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu, Yazıişleri Müdürü Tufan Türenç ve Ekonomi Müdürü Vahap Munyar ile biraraya gelen TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye gündemine ilişkin görüşlerini de aktardı. 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in sözlerine Başbakan Erdoğan’ın yanıt vermesiyle yeniden tartışma konusu olan türban konusunda "Türkiye’nin öncelikli konusu bu mu" diyen Ömer Sabancı, "Neden bu tip yapay gündem maddeleriyle ülkenin gündemini işgal ediyoruz? Türkiye’nin türbandan başka öncelikli konuları yok mu" diye konuştu. Sabancı, "TÜSİAD üyeleri arasında farklı görüşler olabilir ama Türkiye’nin öncelikli konusu bu değil. Bizim gündememizde başka şeyler var. Ülke olarak vakit kaybedip, yorgunluğu giriyoruz. Bizim gündemimizde Avrupa Birliği (AB) var, kalkınma var, yatırım var, işsizlik var, bölgesel kalkınmadaki eşitsizliklerin giderilmesi var."

ÇOK ÇABUK GERİYORUZ: "Son zamanlarda bir gerilim ortamı yaşanıyor. Eğer bu gerilim ortamı hükümetin erken ya da normal seçim straejisi ise ülkeye bir fayda getirmez" diyen Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim amacımız gerilim yaratmak değil. Ama hükümet böyle bir strateji içindeyse bunun ülkeye zararı olur. Olayları çok çabuk geriyoruz. Oysa Türkiye’de büyük çoğunluk, özellikle de büyük olaylarda bir uzlaşma arayışı içinde."

CESUR OLUNABİLİRDİ: AKP hükümetini bir çok açıdan başarılı bulmakla birlikte beklentileri tam da karşılayamadığını söyleyen Sabancı, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekim 2001’de bir kriz yaşadık, Kasım 2002’de bu hükümet geldi. IMF anlaşmasını uyguladılar, o yönden başarılı oldular. Merkez Bankası yönetimi de, sıkı para politikası ile başarılı oldu. Enflasyon, faizler iyi bir düzeye geldi. Bu hükümet özelleştirme konusunda oldukça başarılı oldu, sonradan yargı ile bazı sorunlar yaşansa da uygulamalar başarılıydı. Bankacılık sistemi yeniden yapılandırıldı. Bütün bunlar başarılı icraatlar. Ama bizim beklentimiz tek başına iktidara gelmiş bir hükümetin yapısal sorunlarda da daha hızlı hareket etmesi. Kayıtdışı, bölgesel kalkınmışlık gibi. Bu hükümet bu konularda çok daha cesur kararlar alabilirdi."

CARİ AÇIKTA SORUN YOK: Cari açığı risk olarak görenlerle aynı fikirde olmayan Ömer Sabancı, "Hem büyüyelim hem de cari açık olmasın demek çok zor" diye konuştu. Sabancı, TÜSİAD olarak bu yılın ilk iki ayında cari açıktan tedirginlik duyduklarını söylemekle birlikte, "Biz şu anda kısa vadede siyasi ve ekonomik istikrar bozulmazsa, ufak bir tedirginlik dışında önemli görmüyoruz. Çünkü bir taraftan sürdürülebilir büyüme ve istihdam istiyoruz" diye konuştu.

9. Kalkınma Planı bizimle aynı çizgide, DPT’yi kutluyorum

DEVLET Planlama Teşkilatı’nın (DPT) hazırladığı 9. Kalkınma Planı Stratejisi’ni okuduğunu ve çok beğendiğini aktaran Sabancı, "Stratejik olarak birçok konuyu kapsayan, TÜSİAD’ın da gündemine paralel çok güzel bir çalışma yapılmış. Bizim görüşlerimizden yararlanmışlar demiyorum ama aynı yönde düşünüyoruz, DPT’yi kutluyorum" dedi. Burada vizyonun, "istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye" olarak belirlendiği hatırlatan Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: "Buna kimsenin itirazı olabilir mi? 2007 ve 2013 dönemini kapsayan bir strateji belirlenmiş. Çok başarılı ancak bize göre bir tane eksiği var. Bu da şu; Türkiye’nin AB’ye üye olabileceği tarih 2013-14 olarak öngörülüyor. Demek ki Türkiye bu geçiş döneminde bazı AB sınırlamalarına tabii değil. Türkiye bu geçiş döneminde hangi sektörlere teşvik vereceğini, vermeyeceğini belirlemeli. 49 ile teşvik uygulaması prensipte doğru, ancak her önüne gelene teşvik verilmesi doğru değil. Gümrük Birliği nedeniyle bazı sektörlerde sınırlı olsak da bazı sektörlerde serbestiz, bunu değerlendirmeliyiz. Türkiye’de bölgesel kalkınmadaki eşitsizlik gibi çok ciddi bir sorun var. Türkiye’de terör sorunun çözmenin yolu bize göre Güneydoğu’da yatırımların artırılması."

5 yıldır lobi için her ay bir AB ülkesine gidiyoruz

TÜSİAD olarak "AB sınırları Türkiye’nin doğusundan başlamalı" sloganıyla hareket ettiklerini dile getiren Ömer Sabancı, başta hükümet olmak üzere bu konuda yeterince çalışma yapılmamasından yakındı. "Hükümetin AB konusunda 3 Ekim 2005’e kadar icraatı başarılıydı. Biz de bu dönemde Kıbrıs dahil, hükümetin politikalarını olduğu gibi destekledik" diyen Sabancı, bu konudaki eksiklikleri, "Tarama süreci devam ediyor, bunlar güzel. Ama işin önemli tarafı şu; bazı ülkelerin kamuoyları Türkiye’nin üyeliğine o sebep, bu sebep karşı çıkıyor. Siyasiler de iç politikaları gereği buna prim veriyor. Peki biz Türkiye olarak, bu ülkelerin kamuoylarına yönelik ne yapıyoruz? TÜSİAD olarak biz son 5 yıldır her ay en az bir AB ülkesini ziyaret ediyoruz. Niye? Türkiye’yi anlatmak istiyoruz. İletişim konusu çok önemli. TÜSİAD bunu yapmaya gayret ediyor" sözleriyle aktardı.

Türkiye geç kaldı, dünyada 445 nükleer santral var

TÜRKİYE’nin büyümesi için enerji çeşitlenmesine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ömer Sabancı, nükleer santralin gerekliliğini savundu. Nükleer santral konusunda diğer ülkeleri örnek olarak gösteren Sabancı, "Dünyada şu anda 445 adet nükleer santral var. Bunlar toplam enerjinin yüzde 16’sını üretiyor. AB ortalaması ise yüzde 35. Bu oran İngiltere’de yüzde 20, Almanya’da yüzde 32, İspanya’da 23. İsveç’te 52’ye, Fransa’da ise yüzde 78’e kadar çıkıyor. Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 31, Slovakya’da yüzde 58 düzeyinde. AB’de 24 tane daha inşaat aşamasında nükleer santral var. Türkiye bu konuda geç kalmış olabilir. Güvenliği, bölgesi çok önemli olmakla birlikte TÜSİAD’ın Enerji Komisyonu’ndan aldığım bilgiye göre güvenlik ve atık konusunda teknolojide çok büyük ilerlemeler var. Yeter ki kamuoyunu bu konuda çok iyi bilgilendirelim" diye konuştu. Atık dolu varillerin bulunması olayı hatırlatıldığında ise Sabancı, "Ben herkesin etik kurallara göre davranacağı varsayımı ile bunları söylüyorum" dedi.

Sabancı, UMCE’de yeniden başkan

AKDENİZ’in 12 ülkesinin oluşturduğu Akdeniz Girişimcileri Konfederasyonu Birliği’nin (UMCE) Başkanlığını bir yıl daha Ömer Sabancı yapacak. TÜSİAD olarak Avrupa Birliği kadar Akdeniz bölgesine de önem verdiklerini vurgulayan Sabancı, UMCE’de başkanlığının bir dönem daha uzatılmasına ilişkin şunları "Geçen yıl üstlendiğimiz başkanlığı bu yıl Malta’da Lübnan’a devretmeye hazırlanıyorduk. Ancak rica ettiler bir yıl daha başkanlığı TÜSİAD olarak sürdüreceğiz" dedi. UMCE’nin diğer üyelerini Cezayir, Fas, Filistin, İsrail, Kıbrıs, Lübnan, Malta, Mısın, Suriye, Tunus ve Ürdün oluşturuyor.

Siyasette ve yargıda etik raporları geliyor

HAZIRLADIĞI raporlarla gündem yaratan TÜSİAD, bu yılın kalan döneminde 12 raporu daha kamuoyuna sunmaya hazırlanıyor. Daha önce Kamu Yönetiminde Etik raporunu yayınlan TÜSİAD, eylülde "Siyasette Etik", aralıkta da "Yargıda Etik" raporlarını tartışmaya açacak. Bu yılın ilginç raporlarından biri de Türkiye üzerinden yaşanan insan ticaretini konu alacak olan "Göç" olacak. Ömer Sabancı, "Yüzünü batıya dönmüş Türkiye’de TÜSİAD olarak biz çevreyle, eğitimle, sağlıkla, hukukla ilgileniyoruz. 36 yıldır bu böyle gelmiş, doğru bildiklerimizi tartışmaya açıyoruz" derken, bu yıl açıklanacak raporlar sırasıyla şöyle: "Eğitim ve Büyüme (6 Haziran), AB Yolunda Bilgi Teknolojileri ve Telekom (12 Haziran), Biyoteknoloji (22 Haziran), Siyasette Etik (19 Eylül), Ulaştırma Sektörü (26 Eylül), Türkiye Çevre Stratejisi (28 Eylül), AB’nin Komşuluk Politikası ve Türkiye (19 Ekim), Kayıtdışı Ekonomi (14 Kasım), Türkiye Enerji Stratejisi ve AB’ye Uyum (16 Kasım), Göç (13 Aralık), Yargıda Etik (19 Aralık)."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!