TESTUS TURİSTUS

Güncelleme Tarihi:

TESTUS TURİSTUS
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 1999 00:00

Haberin Devamı

Turist kelimeler

Kelimelerin geldiği kökenleri araştıran bilim olan etimoloji diğer bilimlerden ne kadar farklı... Hemen herkesle paylaşmaya ne kadar açık bir bilim değil mi şu etimoloji?.. Çok uluslu, çok gezegen, hikayesi bol, anlatımları hoş, oradan oraya sürekli gidip gelen'turist' kelimelerin yaşam öykülerinden meydana gelmiş bir bilim...

Kelimeler kadar insanı cezbeden, meraklandıran ne var yaşamda?.. Birer sihirli ziyaretçi değil midir, her kelime?.. Ama sır küpü hiç değil... Kendilerini hemen buyur etmeye hazır, en sevecen turistler değil midir kelimeler?.. Onlarla dans etmenin en kolay yolu, evinizdeki sözlükle başlamaktır... Bu birinci basamak... Bakalım, kaç çeşit sözlük var evinizde... Her sözlük bir etimoloji hazinesi değil midir, hiç belli etmez ne denli serüven dolu olduğunu... Buyur etmeye hazırdır sözlükler, bütün gizemlerini... Gerisi size kalmış... Etimolojinin basamaklarında dans etmek ne kadar hoş...

Bakalım, gündelik yaşamda sıkça kullandığımız, bin bir yerden, bin bir kültürden türeyip gelmiş turist kelimelerin kökenleri ve serüvenleri neymiş testusuna buyur ola bu kez de...

1 Paparazzi çoğul, paparazzo tekil... Bizde paparazzi olarak geçiyor... Kelimenin aslı fesli neymiş?

a. Dilimize girmiş pek çok yabancı sözcüğün esas kökü bizde... Yani bizden kaynaklanmış, dışarılarda ünlenmiş, sonra gelmiş bizim dilimize pelesenk olmuş... Kelimenin aslı bizdeki papara... Azar demek... Birine papara(bize latinceden gelme) çekince onu azarlıyorsunuz, ya... Paparazzilere önceleri çok papara çekiliyordu(şimdi mariz faslı başladı)... İtalyanca'ya bizden geçti, papara çekilen anlamında...

b. Paparazzo İtalyancada vızıldayan böcek demek...

c. İtalyan sinema yönetmeni Fellini'nin La Dolce Vita'sındaki karakterlerden biri olan serbest fotoğrafçı Sinyor Paparazzo'dan...

d. George Gissing'in İyonya Denizinde romanındaki hancının adı... Güya yönetmen Fellini c şıkkındaki romanı 1901'de okumuşmuş da, etkilenmişmiş de...

2 İtalyan açılışını sürdürelim mi?.. Mafya'nın kökeni ne?

a. Biz Türkler çook kelime ihraç etmişizdir... Eskiden bizde bayındırlık bakanlığının adı nafıa vekaleti idi... Bu vekaletin çıkardığı ihalelerde çete dümenleri, rüşvetçilik gırla giderdi... Nafıa sözcüğü bozularak İtalyancaya mafıa olarak ihraç edildi... Sicilyalılar mafia haline getirdiler...

b. Yok, kelimenin orijini arapçadaki mahjas, böbürlenme demek...

c. İtalyancada, kurusıkı atma, kabadayılık anlamında...

d. İtalyanca olarak 'Fransızlara ölüm, İtalyan çığlığıdır,' cümlesindeki kelimelerin baş harflerinin birleşmesinden geliyor... NATO akronimindeki gibi...

3 Naylon kelimesinin aslını hiç merak etmiş miydiniz?

a. Başlangıçta naylon, Nevzat, Ahmet, Yunus, Lütfü, Ogün ve Nami adlı altı Karadenizli kardeş tarafından hamsi ihracatında tazeliği koruyucu malzeme olarak üretilmişti... Kelime altı kardeşin isimlerinin baş harflerinden oluştu... Patent müessessesi olmadığı için Amerikalılara kaptırdılar... Nylon'a dönüştü gitti...

b. Bu malzemenin önce adı konmamıştı... Batı özenticilerine biraz kaba bir eleştiri olarak,'ney lan,'ın bozulmuş hali 'noylan'dan bozma naylon türedi...

c. Hayali ihracat ve ithalat furyası sırasında, bu ne işe yaradığı anlaşılmayan şeffaf malzeme 'NYLON' olarak isimlendirilmişti. Nasıl AKBANK'taki A = Adana, K = Kayseri ise, NYLON'daki NY = New York, LON = Londra...

d. Naylonun mucidi Du Pont firmasının sahipleri tarafından, 'nylon' olarak uydurulmuş bir isimdi...

4 Blue jeans'teki cin nereden çıkmış allah aşkına?

a. Cin kelimesinin aslı bizdeki 'cins'in kısaltılmış halidir... Cin pantalonlar önceleri çok yadırganmıştı ve giyenlere 'amma da cins adam,' denirdi... Bizdeki tekstil patlaması sonunda batılılar bizden cin'i aldılar, kendi dillerine uydurup 'jean' yaptılar...

b. Cin, Çin'den gelir... Mao'nun büyük yürüyüşü sırasında milyonlarca çinliye bedava cin pantalon dağıtılmıştı... Biz Çin'den aldık, cin dedik... Amerikalılar bizden alıp 'jean'e dönüştürdüler...

c. Bu kumaştan yapılmış pantalonları ucuz olduğu için önce işçiler giydi... Yenilik düşmanı çevreler tarafından nedense 'bu pantulları zinhar giymeyin, cin çarpar,' dendiği için cin adını aldı... Batı dillerinde 'jean'e dönüştü...

d. 'Jean' kelimesinin pamuklu kumaşın icat edildiği 'Cenova' adlı İtalyan kentinden geldiği iddia ediliyor...

5 Sabotaj nereden gelir kestirebilecek misiniz?

a. Türk aşığı Piyer Loti, Çemberlitaş hamamında tahta nalınları görünce çok beğenip, 'c'est bon' yani 'bu iyi,' diye haykırmış... Onları 'sabo' adıyla Fransa'da pazarlamış, bizim nalınlar özellikle fakir Fransız işçilerce çok tutulmuş... Bir grev esnasında işçiler sabolarını makinelerin içine atarak işi yavaşlattıkları için, iş baltalama anlamında 'sabotaj' denmiş...

b. Fransa'da 'sabo' adlı tahta pabuç giyerek gürültüyle yürümek; böylece işe köstek vurmak eyleminden sabotaj üretilmiş.

c. İkinci dünya harbinde Paris Hitler tarafından işgal edildiğinde direnişçi Fransız kadınları Alman askerlerine 'sabo' adlı seks hapları vererek onları pısırıklaştırmış ve kısırlaştırmışlar... Bu eyleme sabotaj denmiş...

d. Hiçbiri

6 Ketçap nereden gelir kestirebilecek misiniz acep?

a. Ulusallaşmış yemeğimiz(!!!) makarna üzerine 'soğumadan çabuk getir' anlamında 'get çabık' filan derken aceleyle ketçap olmuş çıkmış... Diğer diller bizden araklamış...

b. Güneydoğu Çin'in Amoy diyeleğinde salamura balığa verilen 'koechiap'tan

c. Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosuna, pişirirken sosun tam kıvamını kaçırmamayı vurgulayan bir anlam yüklemesiyle, yakala anlamına gelen 'ketch-up' denir...

d. İngilizler at üstünde avlanırken, vurulmuş yerde yatan kuşun üzerine köpekten önce yanlışlıkla basarlarsa domates gibi ezilen kuş kırç diye ses çıkarırmış... Bu sese benzeterek 'ketch-up' denmiş...

7 İyi armutlardan avokado'nun etimolojisini kestirebilir misiniz?

a. Türkiye'de on sekizinci yüzyılda tropikal iklime sahip illerimizden Rize'de yetiştirilmeye başlandığında, 'ektigun netur' diye soranlara tarif için 'ha pu kadar' derlermiş... Adının bu olduğunu sanan Avrupalılar kendi dillerine 'avocado' olarak transforme etmişler...

b. Romans dillerinde avukatın karşılığı...

c. İyi armut yetiştirme meraklıları için Latincede hobi demek olan 'avocatio'dan geliyormuş...

d. Biçiminden dolayı olsa gerek, güney Amerika'nın Nahuatl dilinde 'ahuacatl,' yani testis demekmiş.

8 Kravat dilimize öyle girmiştir ki, örneğin on yıllarca önce, parlamento içinde ve dışında muhalefette birinci olan Osman Bölükbaşı, bazı parlamenterler için 'kravatlı hırsızlar,' deyip çıkmıştı... Sahi, kestirebilecek misiniz kravatın etimolojisini?

a. Kentleşmeyle birlikte kırsal yaşamdaki kadına baskı gücünü yitirmeye başlayan erkekler, 'yular bizde' anlamında bir simgesel süs olarak boyunbağı bağlamaya başladılar... Boyunbağı kelimesi yerine de yeni bir kelime, içinde 'at, avrat, tak, trak, tarak, varak, kavat,' gibi sürüyle 'maşo' sözcüğün yer aldığı kravatı seçtiler... Bütün dünya atlayıp bizden aldı...

b. Sırpçada cellat düğümü anlamındadır.

c. Napolyon'un ordusunda savaşan Hırvat süvarileri boyunlarına özel bir süs takıyorlardı. Hırvat kelimesinden kravat doğdu.

d. Hepsi veya hiçbiri

9 Bir de tersten soralım mı?.. Oyunu yarıda kesmemek için, poker masasına getirttiği bir yiyecek türünün isim babası sayılır, ünlü İngiliz kumarbaz Kont John Montagu... Yani, aşağıdaki hızlı yiyeceğin adı onun asalet sanından geliyor... Çarçabucak, neydi???

a. Hotdog

b. Pomfrit

c. Sandviç

d. Fishandchips

10 Onsuz duramadığımız bir şeyin, diploma'nın etimolojisini kestirebilecek misiniz?

a. Kelimenin aslı Türkçe, dipleme'den gelme... Dipleme, bir koca şişe şalgam suyunu bir dikişte içmeye verilen isim... Dibini bulmaktan... Dipleme yapanlara, bu başarılarını belirten yazılı bir kağıt verilmesi adettenmiş... Bizden İtalyancaya geçmiş, orada diploma olup bize geri dönmüş...

b. Yunancada 'di,' iki, 'ploma' katlama demek... Eski çağlarda yazılı belgeler ikiye katlanıp saklandığı için diploma denmiş...

c. Günümüzde bizde olduğu gibi alın akıyla değil de, büyük ve pis ayak oyunlarıyla elde edilebilen başarı belgeleri, eskiden batıda da büyük diplomasiyle elde edilebildiği için, bu çabanın ürününe diploma denmiş...

d. Hepsi

Yanıtlar: 1) b, c ve d, 2) b ve c, 3) d, 4) d, 5) b, 6) b, 7) d, 8) c, 9) c,

10) b(c'dekinin tersine diplomasi de diploma'nın türevidir)

Gençlerden Güneydoğu'ya

kitap kampanyası

Dünya çapında yaygın bir hizmet ve meslek kuruluşu olan Rotary'nin gençlik projesi olarak 1960 yılında doğan Rotaract Kulübü, Güneydoğu'daki ilkokullara yönelik kitap kampanyası başlattı. Geçen hafta sonu Capitol alışveriş merkezinde kurulan standlarda Güneydoğu'ya gönderilmek üzere kitap toplandı. Türkiye çapında okuma-yazma seferberliğine katkıda bulunabilmek ve Güneydoğu'daki ilkokullara kitap yardımı yapılması amacıyla açılan standlara, ziyaretçiler irtibat telefonları bıraktı. Rotaractlar onlarla iletişime geçip istedikleri yerden kitapları almaya gidecekler.

Rotaract Kulüpleri 13 Mart'ı ‘‘Dünya Rotaract Günü’’ olarak, o tarihe denk gelen haftayı da Rotacact Haftası olarak kutluyor. 18 ile 30 yaş arasındaki gençlerden oluşan Rotaract Kulübü, 60'lı yıllarda gençlik projesi olarak ortaya çıkmış ve hemen ardından da dernek halini alarak dünyaya yayılmıştı. Rotaract'ın faaliyetleri arasında organ bağışı kampanyaları, kan bağışı ve sağlık taramaları, mesleki gelişmeye ve bilinçlenmeye yönelik eğitim seminerleri ve işyeri gezileri, ağaçlandırma, çevre düzenlemesi, yurtiçinde ve dışındaki gençlere staj değişim programları, kırsal bölgelere yardım yer alıyor. Eğer evinizdeki fazla kitaplarınıza koyacak yer bulamıyor ve birilerine faydalı olmasını istiyorsanız, kampanyaya destek vermek için Pendik Rotaract Kulübü Başkanı Çağrı Türkkorur'a başvurmanız yeterli.

Tel: 0212 296 35 26

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!