Wimbledon hayatımı değiştirdi!

Güncelleme Tarihi:

Wimbledon hayatımı değiştirdi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2017 14:17

Bridgestone’un ana sponsorluğunda gerçekleştirilen İpek Şenoğlu Cup Tenis Turnuvası başladı.

Haberin Devamı

Geleneksel hale gelen ve 5 yıldır devam eden bu önemli organizasyon öncesi bir araya geldiğimiz İpek Şenoğlu ile başarılarla dolu kariyerini ve bu yıl geliri Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’na bağışlanacak turnuvayı konuştuk.

Öncelikle turnuvadan biraz bahseder misiniz?

Toplam katılımcı sayısı Asya Kıtası’nda düzenlenen turnuvalar arasında bir ilk ve 518 katılım var. Yüzde 10’u şehir dışından gelen sporcular. Bu turnuvaya katılan hiçbir sporcu benim gibi profesyonel tenisçi değil. İş adamları, iş kadınları, sanatçılar ve farklı meslek gruplarında olup tenisi hobi olarak görenler turnuvada yarışacak. Toplam 32 kategorimiz var.  18’den başlayıp 70 yaş üzerine kadar turnuvada yer alan sporcularımız var. Bu turnuvayı yapmaktaki amacımız tenisin daha çok sevilmesini sağlamak ve bir sosyal sorumluluk projesi sahiplenmekti. Geçmiş yıllarda otizmli bazı sporcularımızla çalıştık, Tekerlekli Sandalye Milli Takımımızı destekledik, Down Sendrom Derneği ile işbirliği yaptık. Bu sene ise Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’na destek veriyoruz. Elde ettiğimiz gelir sayesinde 1 sene boyunca Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nda tedavi gören çocuklara destek olmayı planlıyoruz.

Haberin Devamı

Tenise nasıl başladınız?

Babam Eskişehirspor’un kalecisiydi.  Bana hep kaleci antrenmanını yaptırdı ve bu yüzden karın kaslarım hep kuvvetli oldu. Tenis oynamaya başladım. Her topa vurmamı isterdi. 12 yaşına kadar her topa vurdum hiç içeri düşmedi. 13 yaşında Türkiye Şampiyonu oldum ve bir daha hiç yenilmedim. 42 kez Türkiye Şampiyonu oldum. Vurmaya hep devam ettim.

Herkesin merak ettiği bir soru var. Türkiye’den ne zaman bir Grand Slam şampiyonu çıkacak?

Benim kızım var (gülüyor). Bu çok uçuk bir hedef. Çünkü bir zamanlar bana ‘ne zaman bir Grand Slam oynayan çıkar’ diye soruyorlardı. Onu ben başardım. Şimdi İpek ve Çağla kadınlarda benim bıraktığım yerden devam ediyorlar. Bu iş hayal kurmak ve bu hayali kovalamakla alakalı. Evet bir gün olabilir ama daha süresi var. İlk hedefimiz önce bir çeyrek final görmek olmalı. Çünkü ben çiftlerde ilk 16 oynadım. Bunun da yaklaşık 20-30 senesi var diye düşünüyorum. Çağla da İpek de şanslı bir kura, iyi bir günde olmak gibi etkenler bir araya gelirse yapabilir. Ama bunun düzenli bir hale gelmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var.

Haberin Devamı

Wimbledon hayatımı değiştirdi

Sponsor desteği bunun tam olarak neresinde?

Şimdiki çocuklar bu konuda çok daha şanslılar. Sponsor desteği çok önemli. Çağla ve İpek gibi profesyonel tenis oynamaya başlamış tenisçilere sponsor desteği çok da önemli değil. Çünkü onlar artık bunu döndürebilir haldeler. Hem federasyonun yardımı hem de kendi kazandıkları parayla. Ancak bu sürece bence başka bir açıdan bakılmalı. İhtiyaçtan çok doğru markayla doğru eşleşme yapılıp marka yönetimi yapılmalı. Sporda bu eksik kalan bir konu. Sponsorların genç yaştan itibaren olması çok önemli. Yatırımlar doğru yapılmazsa markalar da bundan zarar görüyor ve ‘keşke bu işe girmeseydik’ diyorlar. Bu Türk sporuna adına kötü bir durum ve bunun gerçekleşmemesi için de Türk sporunu profesyonel isimlerin yönetmesi lazım.

Haberin Devamı

Tenise bakış açısı nasıl değişir, daha değerli bir spor haline nasıl gelir?

Son 20 senede tenise bakış o kadar çok değişti ki. Ben Ankara’ya otobüsle turnuvaya gidiyordum. Otobüs bozuldu ve benim raket çantamı gören insanlar, “kızım biraz gitar çalsana, eğlenelim” dediler. Bu gerçek bir hikâye. Buradan başladığımızı düşünürsek eğer ben sizlerle “kim ne zaman Grand Slam şampiyonu olur, sponsorların bu konudaki etkisi ne” gibi etkenleri konuşuyorsam çok fazla yol kat etmişiz demektir. Yeterli mi, değil. Tenis, futbol kulüpleri tarafından açılması gereken bir branş. Galatasaray olsun Fenerbahçe olsun, Beşiktaş olsun. Ne zaman bunlar tenis okullarını açarlar o zaman bu sorunuza daha net yanıtlar verilebilir. Markalar sadece bir kişiye değil daha kurumsal işlere sponsorluk yapmaya başlar ve her şeyi hedeflemek daha kolay bir hale gelir.

Haberin Devamı

Wimbledon hayatımı değiştirdi

Bir tenisçinin turnuva öncesi ve turnuva zamanı beslenmesi hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Maç öncesi karbonhidrat ağırlık besleniyoruz.  Maçtan sonraki ilk yarım saatte ise protein takviyesi alıyoruz. Bizim maçlarımız genelde uzun sürüyor. Benim en uzun maçım 4 saat 15 dakika sürdü. Maçtan sonra 4,5 kilo vermiştim. O kadar çok su kaybediyorsunuz ki bunu kilo vermek olarak görmeyin çünkü ciddi bir su kaybı yaşanıyor. Bol sıvı ve su takviyesi almak gerekiyor. Kadın tenisçiler için ‘aaa ne kadar yağlı, göbekli, bacakları da kalın’ gibi yorumlar yapılıyor. Ancak bu yanlış bir algı çünkü bizim gibi tenis oynayanların vücudunda biraz yağ olması gerekiyor. Tabi bunu doğru kontrol etmek ve planlamak gerekiyor. Serena Williams yanlış bir örnek. Bizim maçlarımız erkeklere oranla daha uzun sürüyor. Kadın tenisçiler neyi enerjiye çevirecek? Bu sebeple biraz yağ olması gerekiyor. Hem dinamik hem ateşleyici bir güce sahip olmak hem de biraz da yağlı bir vücut gerçekten zor.

Haberin Devamı

Maçlardan önce bir ritüeliniz ya da uğurunuz var mı?

Gözlerim kapalı bir şekilde A ve B planlarını yapar, önde ya da farklı bir skorla  geride olma gibi anları kafamda canlandırır, hareket planlarımı belirler ve rakibime karşı oynardım. Hep de kazanırdım. Bir uğurum hiç olmadı.

Bir Grand Slam finali oynasaydınız kiminle karşılaşmak isterdiniz?

Çim kortta Steffi Graf’a karşı oynamak isterdim.

Günümüzde oyun tarzını kendinize benzettiğiniz biri var mı?

Kim Clijsters’ın tarzını benzetiyordum. Agresif ve patlayıcı güçle oynayan, ralliye girmeyi sevmeyen voleye çıkan bir tenisçi olduğum için kendime daha yakın görüyorum.

Kortta kendinizde gördüğünüz en büyük eksiklik neydi?

Düşünmek zorunda olduğum şeyleri düşünmem. Hiçbir zaman bunu aşamadım. 52 numaradan daha ileriye gidemememdeki sebep budur. Bu aslında Türkiye’nin de ayıbı aslında.  Bir sonraki turnuvayı nasıl finanse edeceğimi bile düşünüyordum. Aşmalıydım ama asla aşamadım.

Rakiplerinizi nasıl analiz ederdiniz?

Maalesef şimdiki gibi video teknolojiler ve analiz yapacak bir ekibim yoktu. Kendi kendime analizler yapardım. Ben biraz daha atıl şartlarda bu işi yapmak zorunda kaldım. Babam çeker ben izlerdim.

Sürekli Grand Slam’lerde yer alan tenisçilerin sırrı nedir?

Her şeyde olduğu gibi istikrar. Eğer istikrarınız yoksa tek seferlik başarıdan öteye gitmiyor.

Sizi en çok zorlayan tenisçi kimdi?

Solak oyunculara karşı oynamayı hiçbir zaman sevmedim.

Şimdilerde en sevdiğiniz tenisçi?

Benim zamanımdaki ilk 10’a göre daha zayıf bir 10 görüyorum. Şu dönemde çok sevdiğim bir oyuncu yok. Monica Seles’ler, Williams kardeşler, Steffi Graf’lar vardı. Şimdikiler onlara göre daha zayıf. Hala o dönemin en iyilerinin videolarını izliyorum.

Kariyerinizde dönüm noktası neydi?

Benim Wimbledon hikâyem. Bizim reklam filmimizde de anlatılan o.  Gerçekten Türkiye’nin Wimbledon’da oynayan ve maç kazanan ilk tenisçisi olmak benim hayalini kurduğum hatta uğrunda banka kredisi almaya çalıştığım bir şeydi. Ve bunu başardım. Wimbledon’da oynamak benim için gerçekten bir dönüm noktası oldu.

Kortta efor sarf ederken kadın tenisçilerin çığlık atması ya da bağırması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kesinlikle bu istenilecek yapılacak bir şey değil. Bu ufak yaşlarda elde edilen bir alışkanlık. Sonradan ilgi çekmek için yapabileceğiniz bir şey değil. 

Wimbledon hayatımı değiştirdi

İpek Şenoğlu ile kısa kısa…

En sevdiğiniz yemek

Köfte, patates.

En sevdiğiniz şarkı?

Ruh halime göre değişiyor.

En sevdiğiniz film?

Rastlantının Böylesi

Gerçekleştirmek istediğiniz bir hayalin var mı?

Şu anda bütün hayallerim kızım üzerine

En son okuduğunuz kitap?

Büyüleyici Bağırsak

En şık sporcu?

Mariya Kirilenko

En rüküş sporcu?

Serena Williams

Wimbledon hayatımı değiştirdi

Brisa Genel Müdür Yardımcısı Korhan Korel de turnuvaya dair şu yorumlarda bulundu:

“Biz Brisa olarak büyün markalarımızla tüm spor alanlarına destek olmaya çalışıyoruz. Sporun birleştirici bir gücü olduğunu düşünüyoruz. Bunun sayesinde tüm paydaşlarımızla daha rahat iletişim kurduğumuzu tüm sosyal sorumluluk projelerine daha rahat yönelebildiğimizi görüyoruz. İlk spora desteğimiz bisiklet sporu üzerine. 1978 yılında kurduğumuz Brisa Spor Bisiklet Kulübümüz var. Bugüne kadar 30’un üstünde Türkiye Şampiyonluğu yaşadık. 40’ın üzerinde milli takıma oyuncu gönderdik. Ve olimpiyat takımı Brisaspor’dan bisikletçilerle temsil ettik. Bridgestone ortağımız 2024’e kadar Olimpiyatları desteklemeye başladı. Dünya Olimpiiyat Komites’inin Global Olimpiyat ortağı. Aynı zamanda Tokyo’daki Paralimpik Oyunları’nın da destekçisiyiz. Sporun her dalına dokunmaya çalışıyoruz. İpek Hanım’ın da ayrı bir misyonu var Türkiye’De. Tenise 20 yıl önceki bakış açısı yok. Bunda hem kendisinin hem bu turnuvanın büyük etkisi var. Buna katkı vermekten de son derece mutluyuz.

 

BAKMADAN GEÇME!