Güncelleme Tarihi:
Paris’te olimpiyat oyunlarının resmi formaları lanse edilirken, sahnede sadece bizim sporcularımız yoktu. Adidas bütün dünyadan marka elçilerini bu muhteşem organizasyon için bir araya getirmişti ve sahnedeki en parlak isim, atletizm dünyasının son yıllardaki en yıldız ismi Grant Holloway’di.
Tokyo'da Olimpiyat ikincisi oldunuz. Hem salon hem de açık hava dünya şampiyonalarında rakipsizsiniz. Bir röportajınızda LeBron, Jordan, Venus ve Serena gibi büyük sporcuların yanına adınızı yazdırmak istediğinizi söylemiştiniz. Bu hedefe ulaştığınızı düşünüyor musunuz ya da ulaşmak için daha ne yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuz?
Henüz tam ulaşmadım ama ulaşma yolunda olduğumu düşünüyorum. Sanırım hala öğrenmem gereken çok şey var. Tarih kitaplarına adımı kazımam için yapmam gerekenler var ama genel olarak bunu ve o yoldaki mücadeleyi dört gözle bekliyorum.
Örnek aldığınız hala dört isim var mı? LeBron, Jordan, Venus, Serena. Hiç fena liste değil, son röportajdan bu yana eklenen yeni bir isim var mı?
Bence fena başlangıç noktası değil…
Aralarında bir favoriniz var mı?
Kesinlikle Michael Jordan, bence o sadece Amerika'da değil, dünya çapında sporun gerçekten büyük bir starıydı, sporun vücut bulmuş haliydi.
Galiba ben de aynı ismi seçerdim! Paris 2024 yaklaşırken çok iddialı bir soru sormak istiyorum. Olimpiyatlarda Aries Merritt'in 12.80'lik dünya rekorunu kırmak gibi bir hedefiniz var mı? Üç yıl önce Eugene'de 12.81 koşmuştunuz. Bu yaz Merritt'in rekorunu kırdığını görme şansımız var mı?
Kesinlikle kırmak için hedeflerim ve planlarım var ama sanırım şu anda tek odağım yarışı kazanmak, sadece bunun için endişeleniyorum. Rekoru düşünmenin zamanı gelecek..
Lisedeyken Amerikan futbolunda yükselen bir yıldızdın. Hatta NFL'de oynayacağın tahmin ediliyordu. Neden futbolu bırakıp atletizme geçtiniz?
Sanırım takım sporundan çok bireysel bir spora odaklanmak istediğim için böyle bir karar aldım. Ve bireysel spor yapmak beni bir nevi, nasıl ifade etsem, oynamayı kabul edebileceğim ve oynayabileceğimi bildiğim bir role taşıdı.
Gençken yüksek ve uzun atlama da yaptınız. Bunun engelli koşularda size yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bence çok yardımcı oldu. Topyekün sporcu olmamda büyük faydası olduğunu düşünüyorum, farklı sporlar yapmak vücudumun farklı yerlerinde iyi işler yaptı.
2019'da Doha'da dünya şampiyonu unvanını kazandınız. 2022'de Eugene'de tekrar dünya şampiyonu oldunuz. Geçen yıl Budapeşte'de dünya şampiyonluğuna ulaştınız. Ayrıca hem Belgrad'da hem de Glasgow'da dünya salon şampiyonu oldunuz. Üniversite günlerinizde neredeyse her şeyi kazandığınız, NCAA rekorunu kırdığınız o dönemi göz önünde bulundurursak, sizin için en önemli yarış hangisiydi?
Ya Doha 2019 ya da Budapeşte 2023 diyeceğim, bence bu yarışlar bir engelli koşucu olarak kim olduğumu gerçekten sağlamlaştırdı ve engelli koşucu olrak beni teyit etti. İlki her zaman en iyisidir ama üçüncüsü de güzeldi. Sadece yarattığı etki, bütün konuşmalar ve heyecan nedeniyle bile oldukça önemliydi.
Tokyo'da 100 metre engellide favori sizdiniz. Hem elemelerde hem yarı finalde en iyi dereceleri yaptınız. Herkes için favoriydiniz, ancak finalde Hansle Parchment’e geçildiniz. Bu anı nasıl yaşadınız? Hala etkisi sürüyor mu?
Bence hala yanıyor. 2021’de kaybettiğim tek önemli şey buydu. Bu yüzden kendimi affettirmek için sabırsızlanıyorum.
Ne oldu peki?
Sanırım sadece odaklanma eksikliği ve sonuç gümüş madalya elde. Kesinlikle olağanüstü, dikkate değer bir deneyimdi. Ama bilirsiniz, bunu bir tecrübe olarak alırsınız ve bir sonraki yarışa hazırlanırsınız.
Sporcuların bronz madalyayı gümüş madalyaya tercih ettikleri doğru mu?
Bunun doğru olup olmadığını hiç bilmiyorum. En azından benim için değil.
Bronz madalya kazandığınızda kazanarak bitirirsiniz ve gümüş bir nevi kaybetmektir diye bugüne kadar konuştuklarım bana böyle söylediler…
Evet, bakış açınıza göre değişir. Ben iyimser bir insanım, benim için gümüş bronzdan iyidir.
Koçunuz Mike Holloway uzaktan kuzeniniz. Bu hayatı kolaylaştırıyor mu yoksa zorlaştırıyor mu?
Kesinlikle kolaylaştırıyor, beni çok iyi anlıyor. Tavırlarımı ve ruh halimi çok iyi tanıyor, ben de onu. Yani durum ne olursa olsun, birbirimizin fikirlerini alabiliyoruz ve birbirimiz için en iyisini istediğimizi biliyoruz.
400 engellide daha da iyi olduğunuzu söylüyorlar. Bu doğru mu?
Öyle mi? Ama hayır, bunu kimin söylediğini bilmiyorum ama bu doğru değil.
Paris için hayal senaryonuz ne?
Kazanmak, ne zaman olduğu önemli değil, hangi çizgide olduğu önemli değil. Sadece çizgiyi herkesten önce geçmek ve bunu ailemle birlikte kutlayabilmek, sanırım bu olağanüstü bir duygu olurdu.