Sabah sersemliği sigara içme isteğini körüklüyor

Güncelleme Tarihi:

Sabah sersemliği sigara içme isteğini körüklüyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2006 00:00

Sigara içenler bu alışkanlıklarını sabahları çok erken kalkmalarına bağlayabilirler. Beden saatine sürekli uyumsuzluğun bir belirtisi olan ve dünya nüfusunun yarıdan çoğunu etkileyen bu durum "toplumsal uyku düzensizliği" olarak biliniyor.

Münih’teki Ludwig Maximillians Üniversitesi uzmanlarından Till Roenneberg ve arkadaşları 500 kadar gönüllünün kronotipini belirlemek, yani onların gece kuşu mu yoksa sabah bülbülü mü olduklarını anlamak üzere bir anket düzenlediler.

Daha önceki kapsamlı araştırmalarda da olduğu gibi, ortalama bir insanın gece 12:30 ile sabah 8:30 arasında uyumayı yeğlediğine, ancak kronotipler arasında büyük farklılıklar olduğuna, en geç saatlere dek ayakta kalan gece kuşlarının ilk bülbüller yataktan kalkarken bile henüz yatmadıklarına tanık oldular.

Roenneberg, genetik kökenli olan bu doğal ritmin birçok kişinin çalışma düzeniyle pek de uyuşmadığına dikkat çekiyor.

Gün ışığına çıkmak kronotipleri günlük yaşamlarına en ters düşen insanların bile uyum sağlamalarına yardımcı olmakla birlikte, ofiste çalışanların büyük bir çoğunluğunun bu ışıktan yeterince yararlanamadıklarını belirten Roenneberg, nüfusun yarıdan çoğunun beden saatleriyle çalışma saatleri arasında bir uyuşmazlık olduğuna, bu yüzden bu kişilerin gerçekte sürekli toplumsal uyku düzensizliği çektiklerine inanıyor.

Daha yaygın

Deneklerde uyarıcı kullanımını da araştıran ekip, toplumsal uyku düzensizliği çekenlerde sigara içme alışkanlığının da daha yaygın olduğunu ortaya koydu.

Beden saatleriyle aralarında bir saat fark olan deneklerin yalnızca %10 kadarı sigara içerken, 7 saat fark olanlarda bu oranın %70’e tırmandığı görüldü. Roenneberg,"Çok erken kalkan ve beden saatlerine çok aykırı yaşayanların sigaraya da daha eğilimli oldukları görülüyor," diyor.

Loughborough Üniversitesi uyku uzmanlarından Jim Horne bu ikisi arasında belirgin bir bağlantı olduğu görüşüne katılmakla birlikte, bu bağlantının toplumsal alışkanlıklardaki farklılıklar, ya da gece kuşlarının içkiye olan düşkünlükleri gibi "başka bir unsurdan da kaynaklanabileceğini" belirtiyor.

Ancak Roenneberg toplumsal uyku düzensizliğinin dorukta olduğu kişilerin, söz gelimi, tütünün onları uyanık tuttuğu sanıldığında beklenebileceği gibi, daha çok sigara içmediklerine dikkat çekiyor. Bu kişiler zaten sigaraya başlamaya daha eğilimli oluyorlar.

Yaşam kurtarabilir

Bu bağlantıları çok daha kapsamlı biçimde araştırmayı tasarlayan Roenneberg, elde ettiği bulguların sigara bağımlısı olanların büyük bir bölümünün neden sigaraya yeniyetme çağlarında başladıklarına bir ışık tutabileceğine inanıyor.

Daha önceki araştırmalar yeniyetmelerin kronotiplerinin yetişkinliğin ilk evrelerine dek ağır bir seyir izlediğini ve ardından yükselişe geçtiğini, bu nedenle söz konusu yaş grubunun kronotip ortalamalarının çok üzerinde yaşadıklarını gösteriyor.

Ancak Roenneberg bu sorunun da bir çözümü olabileceğine inanıyor ve bunun için okul ve iş programlarının daha esnek kılınması ve bedenin doğaya aykırı düzene uyum sağlayabilmesi için sabahları parlak ışıktan yararlanması gibi önerilerde bulunuyor.

Bu tür değişiklikleri yaşama geçirmenin hiç de kolay olmayacağını belirten Roenneberg, sigara içenlerin büyük bir çoğunluğunda toplumsal uyku düzensizliğinin payı olduğuna parmak basarak, böyle bir girişimin birçok kişinin yaşamını kurtarabileceğine inanıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!