Rant peşindeki yöneticiler
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2006 00:00
Bu sözlerim her kulüp için geçerli olmayabilir ancak yönetim kurullarındaki insanların bazıları rant, bazıları da çıkar peşinde. Bunların önüne geçerseniz olayların da önüne geçersiniz. Şiddetin çözümü için devletin de sıkı önlemler alması şart.
FENERBAHÇE ve Milli Takımın tecrübeli kalecisi Rüştü Reçber, son dönemde futbol sahalarında yaşanan olayları yönetim kademesindeki insanların önleyebileceğini ifade ederek, "Her kulüp için geçerli olmayabilir ancak yönetim kurullarındaki insanların bazıları rant, bazıları da çıkar peşinde. Bunların önüne geçerseniz olayların da önüne geçersiniz" dedi.
Yurt içinde statlarda yaşanan olayların, kulüp yöneticileri ve devletin alacağı sıkı önlemlerle durdurulabileceğini belirten Rüştü, bu konudaki düşüncelerini şöyle aktardı: Bütün bu olayları önleyecek insanlar yönetim kademesindeki insanlardır. Taraftar sizi destekliyor, o taraftar tuttuğu kulübü destekliyor. Siz bu taraftara, yaptıkları olayların kulübüne zarar verdiğini anlatamıyor musunuz? Anlatırsınız, çok basit. Haa, gebeysen anlatamazsın, menfaatin varsa hiç yanaşamazsın.
Çözümün ikinci ayağının da devletin alacağı sıkı önlemlerden geçeceğine işaret eden Rüştü bu konudaki görüşünü şöyle dile getirdi: Devlet ilk başta yöneticilerle oturup konuşacak. Görüyorsunuz, yönetim kademesindeki bir insan bir laf ediyor, hem camiayı hem taraftarı hem de futbolcuyu kötü yönde ateşliyor. Ortam geriliyor. Ne gereği var? Ben öyle bir şey görmüyorum öbür ülkelerde. O ülkelerde genelde teknik direktörler birbiriyle dalaşır.
Rüştü, 1999-2000 sezonunda taraftarların Dereağzı Tesisleri’nde kendisine yönelik saldırısıyla ilgili olarak, "İçimde bir kırıklık yok. Hiçbir zaman olmadı. Çünkü Fenerbahçeli olmasam belki çok daha farklı şeyler yaşardım. Ama Fenerbahçeliyim ve onu yapan insanları da Fenerbahçeli olarak görmüyorum" yorumunu yaptı.
2003-2004 sezonunda transfer olduğu Barcelona’da, o sezon teknik direktörlüğe getirilen Rijkaard’ın, takımın başına geldiği ilk gün kendisine ’Seni düşünmüyorum ve oynatmayacağım’ dediğini anlatan Rüştü, İspanyol kulübüne giderken, İngiltere’den kendisini transfer etmek isteyen büyük kulüpler olduğunu ancak, Barcelona’yı sempati duyduğu için tercih ettiğini söyledi.
Barcelona’da Zubizarreta’dan sonraki periyoda bakıldığı zaman da en acımasız şekilde haksızlığa uğrayan tek kaleci olduğuna değinen Rüştü konuşmasını şöyle sürdürdü: Bir çoğuna iki yıl tahammül edildi. Benim olayımda farklı nedenler de vardı. Barcelona ile anlaştığım zaman Rijkaard yoktu. Ben başkanın isteği doğrultusunda transfer oldum. O zamanki şartlarda o kulübe öncelikle Koeman, ikinci sırada da Hiddink düşünülüyordu. Bu iki teknik adamdan da gereken onay alınmıştı ama ikisiyle de anlaşma sağlanamayınca hiç hesapta olmayan bir Rijkaard geldi. O kişinin de size bakış açısı çok önemliydi. Böyle bir anlayışla karşı karşıyayken ben yine orada 1 yıl mücadele ettim. Her türlü profesyonel davranışı gösterdim fakat netice alamadım. Sözleşmem devam ediyor. Bu sezon bittiğinde geri döneceğim. Belli olmaz, geri döndüğüm zaman orada çok şeyler değişebilir, bakacağız.
Rüştü Reçber, 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde milli takımın gruptaki şansıyla ilgili, "Dünyada başarılmayacak iş yoktur, yeterki inanılsın" dedi. Milli takımın gerçek anlamda tam bir yapılanma sürecinde olduğunu anlatan Rüştü, "Gruba bakıldığında dezavantajımız çok. Seyircisiz ve ülke dışında oynayacağız. Türk futbolcusu olarak bizler bazı duyguları hissettiğimiz zaman daha yoğun bir biçimde işimizi yapmaya yöneliriz. Bunlardan mahrum oynayacağız. 2008’e gitmek için tüm takım olarak ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.
F.Bahçe UEFA kriteri için başvuru yaptı
FENERBAHÇE Kulübü, UEFA kriterleri için Futbol Federasyonu’na başvuru yaptı. Dış İlişkiler Müdürü Turgut Acar, UEFA Kriterleri uygulaması gereği olarak hazırlanan ve iki geniş klasör hacminde belge içeren, idari, mali, hukuki, sportif ve altyapı kriterlerine uygunluğu belgeleyen çalışmayı dün Futbol Federasyonu Sicil Lisans Departmanı’na verdi. Açıklamada, çalışmanın, uygulama başladığından beri 3. futbol sezonu için verildiği belirtildi.
Futbolcular ayak tenisi oynadı
MALATYA’da oynanan erteleme maçında, Diyarbakırspor’u farklı yenerek liderliğini sürdüren Fenerbahçe, yarın oynayacağı Gaziantepspor maçının hazırlıklarına ara vermeden başladı. Samandıra Tesisleri’ndeki antrenmanda, Diyarbakırspor karşısında ilk 11’de forma giyen oyuncular dinlenmeye yönelik çalıştı, diğer futbolcular ise ayak tenisi oynayıp çift kale maç yaptı. Fenerbahçe bu sabah son antrenmanı yaparak öğleden sonra özel uçak ile Gaziantep’e gidecek.
Anelka düz koşulara başladı
SAKATLIĞI nedeniyle takımının ligde ve kupada yaptığı son 4 maçta forma giyemeyen Nicolas Anelka, koşulara başladı. Fransız futbolcu tesislerdeki tedavisinin ardından, sahada fizyoterapist eşliğinde koşu yaptı. Öte yandan hafif sakatlığı bulunan ve MR’ı çekilen Fabio Luciano’nun yanı sıra, tedavisi süren Önder Turacı da sabah yapılan çalışmada yer almadı. Anelka ile Önder’in yarınki Gaziantep maçında forma giymeyeceği açıklandı.
Volkan’ın fazla kaybı olmayacak
Aynı takımda iki iyi kalecinin olmasının dezavantajlı olduğunu ancak, kariyerini birkaç yıl daha üst seviyede sürdürdükten sonra başka saflarda mücadele edeceğini belirten Rüştü, bu nedenle de Volkan’ın 2-3 yıl dışında bir kaybı olmayacağını ifade etti. Sarı lacivertli takımda ve milli takımdaki beraberliklerinin Volkan için büyük avantajları olduğunu kaydeden Rüştü, şöyle konuştu: Volkan’ın önünde uzunca bir zaman var. Tabii ki bir dezavantajdır aynı takımda iki iyi kalecinin olması ve ikisinin de Milli Takım’a gelmesi. Volkan’ın iki-üç yıl dışında bir kaybı olmayacak. Beraber olmamızın da büyük avantajları var. Çünkü beraberiz ve benim yaşamış olduğum bunca tecrübe var.
Rüştü, F.Bahçe’nin Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde bir türlü istikrar sağlayamamasıyla ilgili soruya da, "Teknik adam olsam bu soruya çok rahat cevaplar verebilirim. Teknik adam değilim. Bir futbolcu olarak bu soruya şöyle cevap veririm: Tecrübesiziz. (Nasıl olur, takımın hepsi hemen hemen milli takım futbolcusu) diyebilirsiniz. Ama uluslararası arenada F.Bahçe Kulübü’nün tecrübesi yok" cevabını verdi.
Yurt içinde statlarda yaşanan olayların, kulüp yöneticileri ve devletin alacağı sıkı önlemlerle durdurulabileceğini belirten Rüştü, bu konudaki düşüncelerini şöyle aktardı: Bütün bu olayları önleyecek insanlar yönetim kademesindeki insanlardır. Taraftar sizi destekliyor, o taraftar tuttuğu kulübü destekliyor. Siz bu taraftara, yaptıkları olayların kulübüne zarar verdiğini anlatamıyor musunuz? Anlatırsınız, çok basit. Haa, gebeysen anlatamazsın, menfaatin varsa hiç yanaşamazsın.
Çözümün ikinci ayağının da devletin alacağı sıkı önlemlerden geçeceğine işaret eden Rüştü bu konudaki görüşünü şöyle dile getirdi: Devlet ilk başta yöneticilerle oturup konuşacak. Görüyorsunuz, yönetim kademesindeki bir insan bir laf ediyor, hem camiayı hem taraftarı hem de futbolcuyu kötü yönde ateşliyor. Ortam geriliyor. Ne gereği var? Ben öyle bir şey görmüyorum öbür ülkelerde. O ülkelerde genelde teknik direktörler birbiriyle dalaşır.
Rüştü, 1999-2000 sezonunda taraftarların Dereağzı Tesisleri’nde kendisine yönelik saldırısıyla ilgili olarak, "İçimde bir kırıklık yok. Hiçbir zaman olmadı. Çünkü Fenerbahçeli olmasam belki çok daha farklı şeyler yaşardım. Ama Fenerbahçeliyim ve onu yapan insanları da Fenerbahçeli olarak görmüyorum" yorumunu yaptı.
2003-2004 sezonunda transfer olduğu Barcelona’da, o sezon teknik direktörlüğe getirilen Rijkaard’ın, takımın başına geldiği ilk gün kendisine ’Seni düşünmüyorum ve oynatmayacağım’ dediğini anlatan Rüştü, İspanyol kulübüne giderken, İngiltere’den kendisini transfer etmek isteyen büyük kulüpler olduğunu ancak, Barcelona’yı sempati duyduğu için tercih ettiğini söyledi.
Barcelona’da Zubizarreta’dan sonraki periyoda bakıldığı zaman da en acımasız şekilde haksızlığa uğrayan tek kaleci olduğuna değinen Rüştü konuşmasını şöyle sürdürdü: Bir çoğuna iki yıl tahammül edildi. Benim olayımda farklı nedenler de vardı. Barcelona ile anlaştığım zaman Rijkaard yoktu. Ben başkanın isteği doğrultusunda transfer oldum. O zamanki şartlarda o kulübe öncelikle Koeman, ikinci sırada da Hiddink düşünülüyordu. Bu iki teknik adamdan da gereken onay alınmıştı ama ikisiyle de anlaşma sağlanamayınca hiç hesapta olmayan bir Rijkaard geldi. O kişinin de size bakış açısı çok önemliydi. Böyle bir anlayışla karşı karşıyayken ben yine orada 1 yıl mücadele ettim. Her türlü profesyonel davranışı gösterdim fakat netice alamadım. Sözleşmem devam ediyor. Bu sezon bittiğinde geri döneceğim. Belli olmaz, geri döndüğüm zaman orada çok şeyler değişebilir, bakacağız.
Rüştü Reçber, 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde milli takımın gruptaki şansıyla ilgili, "Dünyada başarılmayacak iş yoktur, yeterki inanılsın" dedi. Milli takımın gerçek anlamda tam bir yapılanma sürecinde olduğunu anlatan Rüştü, "Gruba bakıldığında dezavantajımız çok. Seyircisiz ve ülke dışında oynayacağız. Türk futbolcusu olarak bizler bazı duyguları hissettiğimiz zaman daha yoğun bir biçimde işimizi yapmaya yöneliriz. Bunlardan mahrum oynayacağız. 2008’e gitmek için tüm takım olarak ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.
F.Bahçe UEFA kriteri için başvuru yaptı
FENERBAHÇE Kulübü, UEFA kriterleri için Futbol Federasyonu’na başvuru yaptı. Dış İlişkiler Müdürü Turgut Acar, UEFA Kriterleri uygulaması gereği olarak hazırlanan ve iki geniş klasör hacminde belge içeren, idari, mali, hukuki, sportif ve altyapı kriterlerine uygunluğu belgeleyen çalışmayı dün Futbol Federasyonu Sicil Lisans Departmanı’na verdi. Açıklamada, çalışmanın, uygulama başladığından beri 3. futbol sezonu için verildiği belirtildi.
Futbolcular ayak tenisi oynadı
MALATYA’da oynanan erteleme maçında, Diyarbakırspor’u farklı yenerek liderliğini sürdüren Fenerbahçe, yarın oynayacağı Gaziantepspor maçının hazırlıklarına ara vermeden başladı. Samandıra Tesisleri’ndeki antrenmanda, Diyarbakırspor karşısında ilk 11’de forma giyen oyuncular dinlenmeye yönelik çalıştı, diğer futbolcular ise ayak tenisi oynayıp çift kale maç yaptı. Fenerbahçe bu sabah son antrenmanı yaparak öğleden sonra özel uçak ile Gaziantep’e gidecek.
Anelka düz koşulara başladı
SAKATLIĞI nedeniyle takımının ligde ve kupada yaptığı son 4 maçta forma giyemeyen Nicolas Anelka, koşulara başladı. Fransız futbolcu tesislerdeki tedavisinin ardından, sahada fizyoterapist eşliğinde koşu yaptı. Öte yandan hafif sakatlığı bulunan ve MR’ı çekilen Fabio Luciano’nun yanı sıra, tedavisi süren Önder Turacı da sabah yapılan çalışmada yer almadı. Anelka ile Önder’in yarınki Gaziantep maçında forma giymeyeceği açıklandı.
Volkan’ın fazla kaybı olmayacak
Aynı takımda iki iyi kalecinin olmasının dezavantajlı olduğunu ancak, kariyerini birkaç yıl daha üst seviyede sürdürdükten sonra başka saflarda mücadele edeceğini belirten Rüştü, bu nedenle de Volkan’ın 2-3 yıl dışında bir kaybı olmayacağını ifade etti. Sarı lacivertli takımda ve milli takımdaki beraberliklerinin Volkan için büyük avantajları olduğunu kaydeden Rüştü, şöyle konuştu: Volkan’ın önünde uzunca bir zaman var. Tabii ki bir dezavantajdır aynı takımda iki iyi kalecinin olması ve ikisinin de Milli Takım’a gelmesi. Volkan’ın iki-üç yıl dışında bir kaybı olmayacak. Beraber olmamızın da büyük avantajları var. Çünkü beraberiz ve benim yaşamış olduğum bunca tecrübe var.
Rüştü, F.Bahçe’nin Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde bir türlü istikrar sağlayamamasıyla ilgili soruya da, "Teknik adam olsam bu soruya çok rahat cevaplar verebilirim. Teknik adam değilim. Bir futbolcu olarak bu soruya şöyle cevap veririm: Tecrübesiziz. (Nasıl olur, takımın hepsi hemen hemen milli takım futbolcusu) diyebilirsiniz. Ama uluslararası arenada F.Bahçe Kulübü’nün tecrübesi yok" cevabını verdi.