Otomatik katılımı yeniden kurgulayalım

Güncelleme Tarihi:

Otomatik katılımı yeniden kurgulayalım
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2017 21:32

Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, BES’e otomatik katılımdan çıkışların yüzde 35 olduğunu, bu oranın daha da artacağını belirterek, “Bu kadar yüksek devlet katkısına rağmen çıkışlar fazlaysa, toplum bize bir mesaj veriyor demektir. Sistemin doğrusunu bulup, uzlaşalım” dedi. 

Haberin Devamı

ALLIANZ Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, otomatik katılımdan çıkışların yüzde 35’lere geldiğini ve cayma oranının daha da artacağını belirterek, sistemin yeniden kurgulanması, mevzuatta değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi. Taylan Türkölmez, 1 Ocak’ta başlayan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) otomatik katılım ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cayma oranlarına şaşırmadıklarını, beklenen bir gelişme olduğunu ifade eden Türkölmez, “Sigorta Birliği olarak sistem başlamadan önce detaylı araştırmalar yaptırdık. Yüzde 40’ı sistemde kalmayacağını, asgari ücretlilerin yüzde 50’si BES’e ayıracak parası olmadığını söyledi. Bugün vardığımız sonuçlar, bizim o zamanki öngörülerimizle örtüşüyor” dedi.

Türkölmez, bugün için sistemden cayanların oranının yüzde 35 olduğunu ve bu oranın daha da artacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Şu anda olayın ilk bir ayını yaşıyoruz ve çıkışların çok hızlı olduğunu görüyoruz. Çıkışlar yıl içinde de devam edecek. Ancak, nedenlerine de bakmak lazım. Örneğin, 1000 ve üzeri olan şirketlerle başladık. Bu şirketlerin büyük kısmının işveren emeklilik planları var. Zaten BES planıyla tasarruf ediyorlar; onun için de otomatik katılımdan çıkış yapıyorlar.”

Haberin Devamı

TASARRUF İSTEĞİ YOK

Çıkışların yüksek olmasının nedenlerine de değinen Türkölmez, 2016’nın büyüme açısından zor bir yıl olduğunu, hane halkının tasarruf edecek durumda olmadığını, enflasyonun yükseldiğini vurgulayarak, “Finansal olarak insanların kendilerini zorla ayakta tuttuğu bir dönemde bir de otomatik katılımda kalarak tasarruf yapma isteklerinin olmadığını söyleyebiliriz. Şöyle de bir geçek var; bir taraftan kişilere, harcama yapsın diye ciddi teşvikler sunarken, diğer taraftan 20 yıl vade ile konut sahibi yapmaya çalışıyoruz. Bir tarafta 20 yıl sonra emeklilik ihtiyacını karşılayacak bir sistem, diğer tarafta ise 20 yıl boyunca kredi ödeyerek, ev sahibi olunmasını sağlayan bir imkan var. Hangisini tercih edersiniz? Otomatik katılıma alternatif çözümler, öneriler olduğunu görüyoruz. O nedenle de kişiler sistem kalmayı tercih etmiyor ” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Otomatik katılımı yeniden kurgulayalım

UYGUN SİSTEMİ BULALIM

Taylan Türkölmez, otomatik katılımın yeni bir kurguyla yola devam etmesi gerektiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 Ocak’ta 450’ye yakın firmayı, sektör olarak sisteme kattık. 1 Nisan’da 4 binin üzerinde firmayı katacağız ve kamu da girecek. Sistemde kalmayı teşvik edici bir kurguyla yola devam etmeliyiz. Biz, otomatik katılıma, Türk gibi başladık. Mesela, İngiltere’de, tüm taraflar bir araya gelerek 4 yıl tartışmış, uzlaştığı noktada uygulama başlamış. Biz, neredeyse 4 ila 6 ay içerisinde bütün sistemi ayağa kaldırıp yola çıktık. Evet, bu bizim güzel bir özelliğimiz; Türk gibi başlarız, çok hızlıyız, ama Türk gibi devam etmemeliyiz, Türk gibi bitirmemeliyiz. Bundan sonrasının çok daha disiplinli olması gerekiyor.”

Haberin Devamı

Taylan Türkölmez, “Ne yapılması gerekiyor?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “Partilerin, sendikaların, hükümet yetkililerinin, emeklilik şirketlerinin, işveren temsilcilerinin; neyi iyi yaparsak, bu sistem olması gerektiği gibi ilerler noktasında bir araya gelip, tartışması, uzlaşması gerekiyor. Daha işin başındayız. 1 Ocak’ta topu topu 1.5 milyon kişiyi sisteme soktuk. Nisanda 4 milyon, temmuzda 2 milyon kişi daha girecek. Alınacak çok yol var. Topluma uygun olan sistemi bulmamız gerekiyor.”

 ‘BUGÜN GİR, YARIN ÇIK’ DOĞRU KURGU DEĞİL

TAYLAN Türkölmez, otomatik katılım gibi önemli bir sistemde bugün gir, yarın çık uygulamasının doğru olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Kişilerin her gün istediğin zaman çıkabileceği bir sistem yerine, çıkışın belli dönemlerde olduğu, onun dışında sistemde kalmanın gerektiği bir yapıya geçebiliriz. Bunu oturup hep birlikte tartışmamız gerekiyor, uzlaşma sağlamamız gerekiyor. Örneğin, 6 ay sistemde kalındı, 2 aylık bir izin verilir; 2 ay içinde çıkmak isteyenler çıkar, sistem kapanır, bir 6 ay daha kalınır. Belli periyotlarda kişilerin çıkışına izin verilir. Herkesin her gün çıkabileceği bir sistemden vazgeçmemiz gerekebilir.  Kişilerin kalmalarını sağlayalım ki, neden bu sistemde olmaları gerektiğini anlatabilelim.”

Haberin Devamı

45 YAŞ ÜSTÜNÜ DE ALMALIYIZ

TAYLAN Türkölmez, 45 yaş üstünün de sisteme alınması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “45 yaş üstünü bu sisteme dahil etmedik. 45 yaş üstü gönüllüyse eğer, sisteme alınması gerekiyor. Biz, sistem başlamadan önce çok hızlı bir mevzuat oluşturduk. Şu anda da konuşuyoruz, mevzuatta nerelerde değişiklik yapmamız gerekiyor diye. Sonuçta dinamik bir mevzuat, öğrendiklerimiz de bize rehber olacak ve bence ileri dönemlerde mevzuatta geliştirmeleri ve yenileştirmeleri yapacağız diye düşünüyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!