Masal

Güncelleme Tarihi:

Masal
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2001 00:00

Süleyman ALASYAMAÇTAN önce Hüseyin Barışcan beni kolumdan çekip ‘‘Masallar insanların gerçekleri görmesine yardımcı olur’’ dedi. Sonra da ekledi: ‘‘Açıklama yapmam. Bu kadar söylüyorum, gerisini sen çöz...’’ Barışcan'ın ne demek istediğini 90 dakikada anladım. Tansiyonu en yüksek maçta, herkes inanılmaz bir hırsla kazanmak için adeta birbirini yiyordu. Futbolcular elinden geleni yapmak için enerji depolarında ne varsa sahaya yansıtmanın çabası içindeydi. Hocalar, maçtan önce ürettikleri yanıltan senaryolara rağmen, hiç te öyle sürpriz, mürpriz falan olmadı. Tek sürpriz Orhan’ın oynamasıydı belki ama Denizlispor’la yapılan hazırlık maçında Orhan, ‘hazırım’ sinyali vermişti. Altay’ın Ümit’i durduracak Mehmet Çolak’tan başka kulesi yoktu . ‘Oynamaz’ denilen Yakup ta Şevket te bal gibi oynadı.ELİNE SAĞLIK FATİHSanki iki hoca da aynı emri vermiş gibiydi. ‘‘Rakip atağa başladığı noktada indirilecek.’’ Gökmen, İlhan, Yakup, Metin, Tayfun hep böyle anlarda indirildi. Hatta Altay tehlike anında gol yememek için Mehmet Çolak'ı bile kırmızı kartla feda etti. Ya da Çolak kendini feda etti. Bir haftadır sinir harbine dönen sürpriz kadro ve taktik anlayışına baktım, hikaye. Göztepe yine beş adamla savunma yapıp kaptığı topu Ümit'le değerlendirme, Altay da orta alanda pas yaparak topa daha fazla sahip olma çabasında. Bu çabanın sonucunu galibiyete ulaşarak aldı. Aslında galibiyeti maçın en güzel vuruşunu yapma becerisini gösteren Fatih getirdi. Ama tek bir fark var. Her iki takım da birbirine müthiş bilenmiş. Hem de hiçbir rakibine olmadığı kadar. Yani yerel rekabet, ki bizi yıllardır sadece birbirimize düşürdü. Ve biz birbirimize duyduğumuz bu rekabet fanusunda kalıyoruz. Barışcan'ın mesajını anladım. Masal masal, matitas. Gücü sadece birbirine yeten İzmir futbolu eski hamam eski tas.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!