Maradona mı Jordan mı?

Güncelleme Tarihi:

Maradona mı Jordan mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2015 10:51

Spor tarihinin en önemli sporcuları arasında gösteriliyorlar. Ve her iki sporun takipçileri tarafından ayrı ayrı efsane olarak değerlendiriliyorlar. Peki ikisinin kariyeri kıyaslansa nasıl bir sonuç çıkardı? Basketbol efsanesi Michael Jordan mı, futbol tanrısı Maradona mı ağır basardı? İlk sayısı çıkan spor dergisi Socrates’te Bağış Erten Maradona’nın Kaan Kural ise Jordan’ın tarafını tuttu. “Açık Oturum”dan bir bölümü sunuyoruz. Devamı Socrates’in ilk sayısında.

Haberin Devamı

Kaan Kural: Abi boşuna bir araya geldik. Ben sana SMS’le de söyleyebilirdim sonucu. Çünkü 140 karaktere sığar bu işin sonucu. Michael Jordan basketbolcu, basketbol 5 kişiyle oynanıyor, futbol 11 kişiyle. Konu kapanmıştır.


Bağış Erten:
Güzel. Bak ben de akşam dedim ki kardeşim ne olursa olsun, Jordan benim hayatta izlediğim en büyük atlet. Bunu kabul etmemek için elimden geleni yapacağım ama işim zor. Ama bir bakayım dedim, belgeselleri izledim, kitaplara, yazılara göz attım, bir dakika sen iyi bir nokta yakalayabilirsin dedim kendime. Nedenini de söyleyeyim. Filme çekilemez Maradona. Filmi olmaz. Çünkü böyle bir hayat kurguya sığmaz, kurgu gerçekten sahte gözükür.


Bir kahramanı en büyük yapan nedir? Maradona ve Jordan’ı, en büyük yapan değerler açısından nereye oturtabiliriz? Saha içinde yaptıkları ya da saha dışında üstlendikleri rollerle?

Maradona mı Jordan mı


KK:
Rekabet ortamında lider olmak için o iradeni, o yeteneğini sergilediğin alanda kazanman gerekiyor. Fakat bir ayrım var. Yarattığın ilham ve çekim gücünün büyüklüğünü başka şeyler belirliyor. Çünkü tarihte çok kazanan insanlar da oldu. Bunları ayırmak için her şeyden önce bulunduğun alanın kuralları çerçevesinde en iyi olmak ve sürekli orda kalmak önemli. Maradona’nın büyüsü biraz daha imkansız gibi görünen hoşlukları barındırıyor. Bu onun romantizmini anlatıyor. Hani teknik-artistik puan dedik ya, işte orada Jordan. Jordan’la ilgili herkesin de bildiği elli bin tane olay anlatırım. “Jordan iyi topçuydu!” demenin anlamı yok. Yalnız Jordan’ın büyüklüğünü anlatan bir tane çok önemli nokta var. Genel olarak ilk John Wooden bunu dile getirmişti: “Yetenek seni zirveye çıkarır, karakter ise orada tutar.” Jordan’ın büyüsü burada. Jordan zirveye çıktı, kimse onu indiremedi.


BE: Dünyada efsaneler koleksiyonu yaptığında, hangi spordan koleksiyon yaparsan yap, 80’ler 90’lar döneminin çok özel bir yanı var. Çünkü modern spor çağı 70’lerde başlar ve 90’larda post-modern çağa geçer. Bu modern çağ, modernitenin bize anlattığı gibi kahraman yaratmaya bayılır. Bu adamların bence en büyük şanslarından biri bu. Bence tartışmamızın daha önemli bir yanı da var. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sporcusu aslında Ali. Çünkü sadece bir sportif başarı çizgisi değil, mükemmele yakın bir de hayat çizgisiyle beraber gittiği için. Şimdi kriteri Ali koyuyor. Sahada ve saha dışında hayran olunabilecek onlarca hikaye üretiyor. Bizimkilerden biri, Maradona, saha dışındaki Ali’ye yakın, Jordan da saha içindeki Ali’ye yakın. Spor tarihinde buralara yakın dördüncü isim bulmakta zorlanırız. Günümüz karakteri olarak ne Usain Bolt öyle ne de Michael Phelps... Biraz Federer bu dünyayla akraba.

Maradona mı Jordan mı


İkiliyi büyük yapan şey saf yetenek ve oyunları mı? Yani neden "Messi Dünya Kupası almadığı sürece Maradona ile kıyaslanamaz" deniyor? Aldığı zaman daha iyi mi olacak? O zaman neden Bill Russell'ın daha fazla şampiyonluğu olmasına rağmen Michael Jordan NBA'in gelmiş geçmiş en büyük oyuncusu?


BE: Maradona olmak için geçerli koşulların da oluşması gerekiyor. İçinde büyüdüğün dünyanın, Napoli gibi bir takımın, Arjantin gibi bir ülkenin, Falkland diye bir savaşı olması. Maradona’nın evlilik dışı birliktelikten doğan sekiz çocuğun beşincisi olarak doğup, yeteneği ile o perişanlıktan çıkması, önce Arjantin sonra Napoli ile yaptıkları… O yüzden Messi’nin işi çok zor.

KK: İyi de abi bu Messi’nin kabahati değil ki.


BE: Hiç değil, hiç değil. Ama Bill Russell neden daha büyük değil sorusuna vereceğin cevabı merak ediyorum.


KK: Çok basit. Çünkü basketbol için çok geçerli bir şey var: NBA’de bir milat var, 1980 öncesi oynanan basketbol modern zamanlarda kazanılan başarılara göre çok daha düşük seviyede. Bir kere takım sayısı az, oyuncu sayısı az, profesyonellik çok daha düşük. Mesela Wilt Chamberlain 100 sayı atmış, bir sezon 50 sayı ortamalasıyla oynamış bir herif. Bir sezon bu pas atmıyor diye takıyorlar, ligin asist kralı falan oluyor. O kadar domine ettiğin zaman aştığın engeller çok az. Bill Russell’ı küçümsemek için söylemiyorum bunu ama Jordan katına tabii ki gelemez.


BE: İkisini özgün kılan şeylerden biri de dönemler. Maradona başarısız görünen o Barcelona döneminde sezon başına on küsur gol ile oynar. Takımın kaptanı Schuster’dir, ikincil rolü bile kabullenir ama önce ayağını kırarlar, sonra üç ay hasta yatar ve ben ayağa kalkamıyorum deyip İtalya’ya gider. Garip olan şu; İspanya o dönem daha sert bir ligdir ve o yüzden İtalya’ya, kasapların dünyasına gelirken şunu bilir: Orada bir yıldızlar dünyası var, zaten Dünya Kupası gibi İtalya Ligi. Messi’nin de o büyüme hormonu hikâyesi olmasa büyüklüğünü de bir tık az alırdık. Mesela Ronaldo’yu Messi’den daha az sevdiren temel şey makine üretimi gibi durması.


Maradona mı Jordan mı


Kariyerlerinden bir an seçerseniz ve mesela Maradona’nın kariyerindeki şu an Jordan’da yok diyeceğiniz bir an var mı?

KK: Abi orada yenilirim.


BE: Evet, yani şöyle bir şey var. Maradona’nın kariyerinde dünya yüzeyinde hiçbir insanın yaşamadığı bazı anlar var.


KK: Orada hiçbir şey demiyorum. İşte sırf bu yüzden Jordan daha büyük diyorum.


BE: Hahaha. Jordan gidiş yolundan diyorsun… Bak bence iyi bir noktaya bağladık. Maradona daha büyük çünkü inanılmaz bir esin kaynağı. Sence Jordan daha büyük çünkü daha gerçek.


KK: Jordan mükemmelliği standartlaştırdı. Maradona ise daha büyülü bir hâle getirdi. Ben standartlaştırmanın büyülü bir hale getirmekten daha zor ve daha büyük olduğunu düşünüyorum.

Heyecanlı tartışmanın tamamı bu ayki Socrates dergisinde.

BAKMADAN GEÇME!