Kayan yıldızlar, yükselen değerler
Güncelleme Tarihi:
Kimi çok başarılı oldu, kimi saç baş yoldurttu... Kimi tecrübelerine tecrübe kattı, kimi futbol yaşamının en başarısız sezonuna imza attı... Artıları ve eksileriyle gündemden düşmeyen, bu sezonun en flaş yerli antrenörleri şunlar:
AHMET AKÇAN (Karabükspor-Bursaspor): Karabükspor'da başarısız geçen altı maçlık periyodun ardından, işine son verildi. Nejat Biyediç'in istifasından ötürü Bursaspor'un başına getirildiğinde, yeşil-beyazlılar iyi durumdaydı. Onun önderliğindeki takım, vazgeçtik galibiyetten, puan bile alamadı. Neredeyse, Bursaspor'u küme düşürecekti. Ama, Akçan'a bu fırsatı tanımayıp, kulüple bağlarını kopardılar.
ÜMİT KAYIHAN (Erzurumspor): Hikmet Karaman istifa ettiği gün, Erzurumspor kupada çeyrek finale kalmıştı. Ligdeki konumu da iyiydi.. Koşuyor, mücadele ediyor, kimseye kolay teslim olmuyordu. Ümit Kayıhan takımın başına geçtikten sonra, Erzurumspor kuzu postuna büründü. Artık, o dirençli takımın yerinde yeller esiyordu. Onun da görevine son verildi. Mavi-beyazlılar, şimdi düşme hattında...
YILMAZ VURAL (Konyaspor): Sadi Tekelioğlu'nun üçüncü maçta işine son verilmesinin ardından, Konyaspor'u devraldı. Tekelioğlu, yeşil-beyazlı kulübe çok para harcatmış, başarılı olamamıştı. Tecrübeli Vural'ın, bu işi düzelteceği sanılıyordu. Kombassan'ın kasasından bir trilyona yakın para da onun zamanında çıktı ve bu ekip, ‘‘skandallar takımı’’ oldu. Konyaspor örneği; kulüplerin hesapsız harcanan paralar ve akılcılıktan uzak transferlerle nasıl acınacak duruma düşebileceğinin kanıtı olarak, Türk futbol tarihindeki yerini aldı. Vural da, istifa etmek zorunda kaldı.
GİRAY BULAK (Sakaryaspor): Sezona İvançeviç'le başlayan yeşil-siyahlılar, kısa bir süre sonra bu yabancı hocayı kovup, Şenol Güneş'i takımın başına getirdi. Yardımcısı da Giray Bulak'tı. Bulak, Karabükspor'da çok başarılı olmuş; ancak ertesi sezon Vanspor ve Göztepe'de inanılmaz bir düşüş sergilemişti. Şenol Güneş anlaşamayıp Sakarya'dan ayrılınca, yöneticiler, ekibi yardımcı hoca Giray Bulak'a teslim etti. Bulak, kaçıp giden Sergio'dan da yoksun bir takımla harikalar yarattı. Ligde ve kupada önüne geleni devirdi, rakip fileleri yolgeçen hanına çevirdi. Yeşil-siyahlılar, kötü fikstüre rağmen küme düşme savaşından galip çıkarsa, bu zaferde arslan payı Bulak'ın olacak...
GÜVENÇ KURTAR (Kocaelispor): Kocaelispor'u 2.Lig'den 1.Lig'e çıkardı. Ertesi sezon şampiyonluğa oynattı. Ligin bitimine 5 hafta kala liderdi, ama sonu gelmedi. Bir sonraki sezon takım lig beşincisi iken, devre arasında işine son verildi. Bu yıkıntıyı üzerinden bir türlü atamadı ve kabus dolu yıllar yaşadı. Sarıyer, Petrolofisi, Eskişehirspor ve Zeytinburnu'da, eskinin mirasını hovardaca yedi. Tam ‘‘bitti’’ denilirken, Kocaelispor başkanı Sefa Sirmen, yaptığı haksızlığı anladı ve Kurtar'a vefa borcu olarak iade-i itibar etti. Kurtar bu takımda yeniden doğdu. Bu şahlanış, ‘‘öldükten sonra diriliş’’ olarak da yorumlanabilirdi.
FATİH TERİM (Galatasaray): Sahnede en sonda lanse edilmesi, gazinonun assolisti olmasından ötürü... O, yalnız bu sezona değil, son yıllara damgasını vuran bir usta... Övgü yazılarının fiks mönüsü... A milli takımdaki tezinden sonra, Galatasaray'da ‘‘ordinaryus’’ payesine erişti. Hırslı, mücadeleci, devamlı kendini yenileyen, başarısızlığa tahammülsüz bir yapısı var... İşine saygısı, dört dörtlük... Ufak tefek kusurlarını kendisi de biliyor, isterse düzeltebilir... Tartışmasız, futbolumuzda gelmiş geçmiş en büyük Türk antrenörü... Galatasaray'ı sevsin sevmesin herkes, onun yaptıklarına hayranlık duyuyor... Bu alkışlar, şimdilik... Başarıya doyacağını sanıyorsanız, çok yanıldığınızı yakında anlarsınız...
Bu isimler, aklımıza gelen en çarpıcı örnekler... Sezonun kayan yıldızları ve yükselen değerleri onlar... Ya diğerleri? Geri kalanları da sezon sonunda kantara koyup, hep birlikte tartacağız...