Kasımpaşa tartışması sürüyor

Güncelleme Tarihi:

Kasımpaşa tartışması sürüyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Aşk Yoksa Sen Var mısın ki!

Yazar Metin KAÇAN

DOĞUŞTAN ulaşılmıştır o mertebeye / Hiçlik denilen sebepsiz zirveye / Benim çocukluğumun hülyalı Kasımpaşası / Geyikli sinemasının dumanlı sertifikası

Sevmiyorsan coşkuyla yaşam denen zamkinayı mahalle bakkalının kırmızı defterine fişlenir eşgalin bu insan değil diye...

Aşkla başlar hayat ve öylece devam eder hiç bitmeyen bir karnavala davetiyedir Kasımpaşa. Üstten baktığında aşağıya gözümün nuru Kasımpaşa'ya bir ateş düşer kalbine, tüm denizlerin suyunu tek gözünden bir defada akıtırsın... racondur bir göz ağlar diğeri gülümser, yaşamdır bir nefes alırsın bir verirsin; sıkı bir Kasımpaşalısın.

Verjin, Marika, Tasula, Panayot. Dimitri ve daha diğerleri hep böyledir bir pasta yapılır, öncelik ve sonralık sırası misafiredir.

Geçilen karanlıklarda aşkın ışığı yardım eder tersosundur, bitkin bir şekilde boynun düşmüştür, o sırada bir martı yardımına yetişir, karşına geçip iki plonjon çeker, üstü açık bir 59 Şevrole fısıltıyla geçer - geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman el ele tutuşup hayatla dalga geçerler...

Bir gün inmesem Kasımpaşa'ya önce kahrolurum sonra mahfolurum; neden?

‘‘Çünkü beyin istekler doğrultusunda çalışır’’

İstenç ve direnç, etki ve tepki. Ying ve Yang, Tarkan, Zembla, Zagor Kasımpaşalıdır, sonradan gelme değil, binlerce yıldır buradadırlar.

İçilen suyun öyküsü burada şekillenir, gırtlaktan inişi başkadır, üflenen dumanın Haliç'ten Balat'a sandalla tek kürek geçişi yine bir başkadır.

‘‘Başkadır Alman'ım başkadır / almak-vermek başkadır.’’

Medep Abi, Arap Nurhan, Kasap Muharrem, Kaleci Ergun, Ciğerci Nihat, Şoför Yaşar, Tatar Selahattin ve Berber Ali başkadır!

Öyle değil mi Polis Selahattin Abi?

Başka'nın bile kendine göre bir alemi yok mu, kül tablasının, sandalyenin ve onluk çivilerin kendine göre bir alemi yok mu?

Yağmur alemi, şimşek alemi ve falan filan alemi... Kasımpaşa her alemin içiçe geçtiği aşksız insanların yaşamadığı semtlerin en faça giyinenidir!

Benim sevgilimdir o, sizi bilemacam!

Romanlarım oranın macunundandır!

Ağır Roman, Fındık Sekiz, Harman Kaplan hep Kasımpaşa'dır.

Kasımpaşa ise dünya...

Kasımpaşalıya selam olsun

Şarkıcı HASANAKİ

1960'lı yıllar. Öyle bir yer ki. Yenişehir Papazköprü Sokak. Dolapdere'nin kesiştiği bir semt. İnanılması güç, yaşanması bir daha olanaksız bir zaman dilimi. Kimler mi? Arkadaşım Aleko'nun annesi, Pola Morelli, mahallenin en yakışıklısı Beykoz ve Milli Takımın değişmez santrahafı Yordan, yukarı mahallenin değişmez kalecisi Tevfik Gelenbe, Emin Abinin ablası Feriha Tuncel, Ses Tiyatrosu'nda çalışan sınıf arkadaşım Aynur, her sabah film setlerine koşuşturan Baki Tamer, akşamları babası ve kardeşi ile gazinoya çalışmaya giden Metin Bükey (Belki de Alman gazetecinin annesi o şarkıya tutkun olmuştur, Oh Lady Mary, hani var ya Samanyolu), mahallenin en meşhur arnavutları Fenerbahçeli Niyazi, Karagümrüklü Nihat. Asker arkadaşım Es Es'li Ender Konca, Ünal sinemalarının sahipleri İrfan Ünallar. Kablo sanayiinin devleri Hüsamettin-Zeki Kaviler. Milli Takım Antrenörü Çetin Güler. Sizlere selam olsun. Ayrıca buradan göç edenler.

Eski çok farklıydı

Celil ÖZDEMİR (Jeoloji mühendisi)

TÜRKİYE Profesyonel Futbol Ligi 1958'de kuruldu. Bu fotoğrafta 1. Profesyonel Lig'de oynayan Kasımpaşa'yı Ankara'daki deplasman maçına geldiğinde yaptığı Anıtkabir ziyaretinde görüyorsunuz. O döneme kadar tek tip üniforma ve elbise yaygın değildi. Kasımpaşaspor, bunu ilk deneyen ve yaygınlaştıran kulüp oldu. Celil Özdemir, fotoğraftaki futbolculardan biri. ‘‘1961'de çekilmiş olan bu enstantane içinde yer alan takımdaki arkadaşlarımızdan altısı üniversite öğrencisiydi. Bunların arasında, halen üniversitede ders veren profesörler de var, serbest meslek sahibi insanlar da’’ diyen Celil Bey, fotoğrafta, tarihi bir İstanbul semtinin Türkiye ve Atatürk sevdasının da görülebileceğini söyledi. Kendisi jeoloji yüksek mühendisi olan Celil Özdemir, Kasımpaşa'nın yıllar içinde sosyo-ekonomik yapısında önemli oranda bir değişim yaşandığını belirtti. Bu değişimin kültüre ve dolayısıyla gündelik hayata da yansıdığını ifade eden Celil Bey, bugünkü, Kasımpaşa görüntüsünün iyi olmadığını söyledi. Hem Türkiye'de hem de Kasımpaşa'da bu görüntünün süreç içinde değişeceğine inanan Özdemir, tarihi semtin eski kimliğine yeniden kavuşacağını savundu. Ve son söz olarak geçmişe dair şu tespiti yaptı: ‘‘Biz spor yapan gençler olarak, Çınaraltı'ndaki Atıf Abi'nin kahvesinde briç ve bezik oynar, Pazariçi'ndeki Ömer Abi'nin kahvesinde Andre Gide, Tolstoy ve Kafka'yı okur ve tartışırdık.’’

Celil Özdemir'in söylediklerine imzasını atan eski Kasımpaşalı futbolcular ise şunlar

Selim Yetkin, Niyazi Tamakan, Necdet Çoruh, Kenan İşler, Sedat Kaçmaz, Güngör tetik, Kayhan Aksaraç, Ahmet Deniz, Özkan Şendir, Gazanfer, Çetin Noyan, Çetin Güler, Ateş Varol, Ender Konca, Adem Kırca, Necdet, Sabahattin, oran Bilgiç, Hakan Tınas, Aptullah Avcı, Haluk Serenli (1921 Kasımpaşalılar Derneği Başkanı), Adnan Çimen, Haydar Kemendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!