Kartal gol gol gol

Güncelleme Tarihi:

Kartal gol gol gol
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 31, 2009 10:12

Beşiktaş, Cuma akşamı kontrolsüz güç gibiydi...

Saldırdı...
Vurdu...Â
KoÅŸtu...
CoÅŸtu...
Bastı...
Son saniyeye kadar gol aradı...

Fatih Kaya yazıyor


Yok. Olmadı...
Hani bazı maçlar vardır...
"Top istemedi" denir...
Aynen öyle oldu...
Top istemedi...
Tabii ki, bu bir bahane olamaz...
Asıl sorun ofanstaydı...
İşte bu yüzden kontrolsüz güç gibiydi...
Topu kontrol edip, skor üretecek oyuncusu yoktu...
Sakat oyuncuların çokluğu nedeniyle hücum hattındaki kararsızlık üretkenliği azalttı...
Eksiklikler, zaten uyum sürecinde olan Beşiktaş'ı çok zorladı...
Büyük ölçüde Tabata ve sakatların takıma eklenmesiyle bu durum ortadan kalkacak...
Kartal'da ki tek olumsuzluk bu...
Söylentilerin aksine ne kazanma arzusunda bir sıkıntı var, ne de oyuncular arasında maddi bir sorun...
İç dünyaya saldırmak yerine tribüne baksalar Yusuf, Bobo, Tabata, İbrahim Toraman görecekler...
Ancak işlerine gelmiyor... Çok normal...
Gerçi baksalar dolu tribünleri boş görüyorlar... Niyetleri oradan belli!
Cuma iş günü, Ramazan, 32 Bin kişilik stadyum... 25 Bin'den fazla taraftar...
Yineden tatmin olmamışlar... Boş görüyorlar...
Hafta sonu oynanan maçları da izledik... Dolu tribünlere karşı!
Neyse uzatmıyorum...
Devam edelim... Fakat bu sefer Beşiktaş'ın artılarına bakalım...
Her geçen hafta sertleşen bir savunma... Beşiktaş rakibine sadece tek bir pozisyon verdi...
Daha sonra maçın sonlarına doğru gol atmak için fazla adamla hücum ederken eksik yakalandı...
Bu da gayet doÄŸal...
Savunmadan gelişi güzel toplar yerine ayağa pas yaparak çıkılması büyük bir gelişme...
Orta alanda Ernst ve Fink'in pas trafiğini hücuma zaman geçirmeden aktarması da bir an evvel sonuca gitme isteğinden kaynaklanıyor...
Giriş ve gelişmede hiç bir sıkıntı yok...
Sadece sonuçta sıkıntı var...
Futbolda kazanmak için gol atmak lazım...
4 maçta atılan 3 gol başarısızlığı... Yenilen 1 golde başarıyı simgeliyor...
Milli maçlar için verilen 15 günlük ara Beşiktaş'a ilaç gibi gelecektir...
Siyah-beyazlı taraftarların geleceğe umutsuzlukla bakmasını gerektirecek bir tablo söz konusu değil...
Taraftarda zaten bunun bilincinde... Zira 90 dakika sonunda takımını ayakta alkışlayarak desteğini açıkça gösterdi...

********************************

Ahmet Çakar
Sayın Çakar şimdi de Beşiktaş'ın Gaziantep'ten aldığı 2 oyuncu için verdiği 13.5 Milyon Euro'nun peşine düştü...
Ahmet Çakar, Beşiktaş kongre üyesi misin?
Sana bu hesabı sorma hakkını kim veriyor?
Sen Fenerbahçe'nin Mehmet Topuz'a verdiği 9 Milyon Euro bonservis bedelini sorguluyor musun?
Ankaraspor'dan sakat alınan Özer için verilen 4.5 Milyon Euro'nun hesabını sorabiliyor musun?
Kısacası, Fenerbahçe'yi eleştirmeye cesaret edemiyor musun?
Beşiktaş'ın hakkını savunmak sana mı kaldı? Ki bu savunmayı yapacak en son kişi sensin...
Hakkında hukukunda sana kalsın...
Verdiği kararlar ile her maça damgasını vuran hakemleri görüyoruz...
Madem futbolu bu kadar çok seviyorsun MHK'de görev al...
Hakemliğin toparlanması için bir el uzat...
Düşündüm de! Yok, yok kalsın...
Hakemliğini de biliyoruz! Unutamıyoruz!
Beşiktaş tribünleri namına yazılan bestelerle inliyor...

********************************

Galatasaray - BeÅŸiktaÅŸ
Milli maçlar sonrasına denk gelen derbi Beşiktaş adına çok kritik bir süreçte oynanacak...
Beşiktaş en iyi ihtimalle Cumartesi günü derbi maçı oynayacak... Salı günü de Manchester United ile karşı karşıya gelecek...
4 günde 2 tane üst düzey karşılaşma...
İyi düşünülmesi gereken bir durum söz konusu...
Beşiktaş'ın başarısı, Türk futbolunu ilgilendirir...
Normal şartlarda bende oynanmasını isterdim...
Fakat hava koşullarının futbolcuları yeteri kadar zorlaması anormal bir şart oluşturuyor...
Yüksek miktarda su kaybeden vücudun iki günde kendisini toparlaması, antrenman temposu ve yeniden üst düzey bir maç çok ağır olur...
Ertelenirse daha sağlıklı bir karar olacağı kanısındayım...
Çünkü belirttiğim gibi mücadele gücü hava koşullarından dolayı etkilenebilir, bu da maç temposundan değil hava koşullarından...

********************************

Bir hatıra
İrfan Ünver’in anlatımıyla…
Hiç unutmam; bir Beşiktaş-Galatasaray maçında, Galatasaray iki gol atıp, 2-0 öne geçmişken, Galatasaray’lı Kadri ve diğerleri Beşiktaş'la alay etmeye kalkmışlar; ama şahlanan Beşiktaş, durumu kısa sürede 2-2'ye getirmişti. İkinci devre başında yine Galatasaray iki gol attı ve 4-2 galip duruma geldi. Kadri Aytaç, topu ayağına alıyor, Beşiktaş’la alay etmeye kalkıyordu! Maçın bitimine 13 Dk. vardı ve Beşiktaş 4-2 mağluptu. Baba Recep'in 35 metreden attığı serbest vuruşla Turgay'ı avlaması; ardından Nazmi Bilge'nin golü gelmiş ve durum 4-4 olmuştu. Maç bitiyordu; Galatasaray saldırıyor; Beşiktaş defansa önem veriyordu. Maçın son saniyelerinde stadın her yanındın duyulan bir ses... Kaptan Recep'in sesi..."Ercaaaaan!" çok uzun bir pas, Ankara'nın eski 100 metre şampiyonu santrfor Ercan, o topu kapmak için depara kalkıyor; Turgay Şeren kalesini terkedip topa doğru koşuyor; Ercan'la Turgay bir noktada çarpışıyorlar ve ikisi de yere kapaklanırken top, Galatasaray filelerini buluyor! Ve maç Beşiktaş'ın 5-4 galibiyetiyle bitiyor...

********************************

Emsal karar
Cuma günü sahaya giren taraftar için söylenecek bir kelime bulamıyorum...
Yapılan Beşiktaş'a ihanettir!
Öncesi var tabii ki bu olayın...
Fenerbahçe - Sivasspor maçında sahaya giren taraftar için verilen emsal kararın ne kadar yanlış olduğunu gördük...
Eğer siz yaptırımı komik rakamlarla yaparsanız bakın neler oluyor...
Saraçoğlu'nda, Diyarbakır'da, İnönü'de 3 haftadadır sahaya giren girene, önü kesilemiyor...
Kesilemezde, siz 2 hafta önce cesaret ederek ciddi ceza verseydiniz, dün veya bugün sahaya girmeye kimse cesaret edemezdi...
Buyurun, önünü nasıl kesecekseniz kesin, çözüm üretin de görelim...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!