İnönü'de soyunacağım

Güncelleme Tarihi:

İnönüde soyunacağım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2005 00:00

‘Benden istenilen kilodan bir kilo fazlam yok. Sahaya çıkıyorum oynuyorum... Sonra yazılara bakıyorum, ‘Sergen iyice şişmiş, koşamıyor’ diyorlar. Bir gün soyunup şişman diyenlere göstereceğim... Nerem şişmanmış.’

BİR başladı konuşmaya, hiç susmadan söyleyeceklerini bir öfke yumağı yapıp önümüze fırlattı...

‘Bunlar ne diyor yahu. Şişmanmışım, koşamıyormuşum.’ Sorduğu sorunun yanıtını yine kendi verdi...

‘Yemin ediyorum, bir gece İnönü’de soyunacağım. Görsünler, nerem şişman.’

Ve devam etti sataşanlara, sataşarak yanıtlar vermeye...

‘Anlayanlar beni gerektiği gibi değerlendiriyor. Yahu, kim farklı oynamış ki, benim şöyle veya böyle oynadığımı eleştiriyorlar. Yıllardır bu piyasadayım hala adım anılıyor, benden bir şeyler bekleniyor.’

Bir ara durdu ve gülerek konuyu tekrar şişman-zayıf tartışmasına getirdi. Ve yine öfke ile bindirmeye başladı...

‘Tartıya çıkıyorum kiloma bakıyorum. Benden istenilen kilodan bir kilo fazlam yok. Sahaya çıkıyorum oynuyorum... Sonra yazılara bakıyorum, ‘Sergen iyice şişmiş, koşamıyor’ diye eleştiriler görüyorum. Anlamayanlarla uğraşmak gerçekten zor. Ama artık hiç umursamıyorum. Yine de bir gün soyunup şişman diyenlere göstereceğim... Nerem şişmanmış.’

Başka Sergen geldi mi?

Laf dönüp dolaşıp alt yapıya kadar uzadı. Burada ilginç bir yaklaşımla konuya girdi Sergen... ‘Allah aşkına bir bakın... Yıllardır alt yapılardan bir Sergen Yalçın veya bir Hakan Şükür geldi mi? Zaman zaman bazı isimleri ön plana çıkartıyorlar. O isimler ne yapmış ki, bir anda yıldız adayı gibi gösteriliyor.’

Bu tür abartılı yazılara şiddetle karşı çıkıyor Sergen. Ve diyor ki...

‘Bir genç çıkıyor oynuyor. Hemen ardından bir değerlendirme; ‘Bu çocukta iş var. Geleceğin yıldızı olur. Biraz zaman gerek.’ Hayır, böyle yıldız olunmaz. Eğer futbolcuysa, yıldızsa, oynadığı an kendini belli eder. Ve o anda yıldızı parlar. Ben çıkıp oynadım ve ilk maçta kendimi kanıtladım. Bana o gün büyük futbolcu dediler. O günden bugünlere dek hep böyle kaldım.’

Belki bir kişi

Bunları söylerken, hemen bir soru ile bizleri de konuya ortak ediyor Sergen Yalçın...

‘Alt yapıdan gelip, sizleri etkileyen, beğeninizi kazanan bir genç futbolcu adı söyleyebilir misiniz?’

Herkes duruyor ve isim ararken, o yanıtlıyor... Beşiktaş’ta Mehmet Sedef diye bir genç var. Yetenekli bir çocuk. Başka aklıma gelen bir isim yok. Oysa, bizim zamanımızda alt yapıdan futbolcu fışkırırdı. Bu bir jenerasyon işi. Alttan yukarıya adeta bir hücum olurdu. Şimdi nerede?’

Bu milli takımda herkes  oynar

MİLLİ takım için de söyleyecekleri vardı Sergen’in... Öncelikle milli formayı giyecek bir futbolcunun ayrıcalıklı olmasını ısrarla vurguluyordu... Ve iddialı konuşuyordu.

‘Bu milli takımda herkes oynar.’

Sonra konuya açıklık getiriyordu... ‘Biraz önce de vurguladığım gibi, bizim zamanımızda öyle isimler vardı ki, değil ilk onbire girmek, aday kadroya bile çağrılmak bir onurdu. Her bir futbolcunun değişik özellikleri vardı. Ve o jenerasyon Türk futboluna kişilik getirdi, başarı getirdi. Bir de şimdiki ligin kalitesine bakın... Kötü mü kötü bir lig. Ve milli takım bu ligden seçiliyor. Gerisini düşünün.’

Rıza, kendi zamanında kalmış

Sergen, eski takım arkadaşı ve hocası için şu yorumu yaptı: ‘Futbolcu iken de kaprisliydi, şimdi de.’

SERGEN Yalçın’ın yerli ve yabancı hoca konusunda da söyleyecekleri vardı. Del Bosque için, yanlış zamanda geldiğini belirtiyordu. Ve ardından da şöyle bağlıyordu...

‘Aşı tutmadı ve başarılı olamadı.’

Rıza Çalımbay
için de yorumu farklıydı Sergen’in...

‘Rıza kardeşimiz kendi zamanında kalmış bir teknik adamdı. Bir teknik direktörün öncelikle kapris denilen şeylerden kendini arındırması gerekir.’

Biz, tam olarak ne demek istediğini anlamaya çalışırken, o hemen devamını getirdi...

‘Daum zamanında futbolcu iken, oynamadığı zamanlarda kapris yapardı. O huyundan vazgeçmemiş, çok gerilerde kalmış. Futbolcu psikolojisinden anlaması gerekirdi. Bunu beceremedi, diyalog kuramadı.’

Tigana
için olumlu şeyler söylüyor Sergen...

‘O çok farklı. Bir kere bu işi özenerek bezenerek yapıyor. Futbolcusu ile konuşuyor. Örneğin onunla bir kaptan olarak her zaman diyalog içindeyiz. Soruyor soruşturuyor ve sorunları çözmeye çalışıyor. Bir takıntısı yok. Göreceksiniz başarılı olacak. Dolayısı ile Beşiktaş’ı da farklı bir konuma taşıyacak.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!