İhale yasası bir sembol olacaktır

Güncelleme Tarihi:

İhale yasası bir sembol olacaktır
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2002 00:00

GEÇMİŞTE edindiğimiz deneyimleri hatırlayalım. Türk Telekom'un özelleştirilmesine yönelik adımlar çok yakından izlendi. Yönetimin özerkleşmesi planlandı.Telekomünikasyon Üst Kurulu kurulması öngörüldü. O dönemdeki iktidarın ortaklarından biri işin her aşamasında direnç gösterdi.Türk Telekom'un özelleştirilmesinin kolay olmayacağı biliniyordu. Dış piyasalar uygun değildi. Dünyanın diğer telekom şirketlerinin fiyatlarının düştüğü bir ortamda Türk Telekom'un değeri de gün geçtikçe düşüyordu. Yine de, hükümet içinde en fazla gerginlik yaratan konulardan biri bu oldu. Uğruna, IMF'nin gözden geçirmelerinden biri ertelendi.Türk Telekom'un satışı Türkiye ekonomisini kurtarmayacaktı. Ama, o, hükümetin yapısal reformların yapılmasına yönelik kararlılığının bir sembolü olmuştu. Telekomla ilgili her sorun çıktığında, kur ve faizler fırladı. Hatta, bir hükümet üyesi istifa etmek zorunda kaldı. O dönemin hükümetini ancak kur ve faizlerin fırlaması hizaya getirdi.İYİ YÖNETİMŞimdi, ihale yasası benzer bir rol oynayacak gibi görünüyor. Bir önceki hükümetin çıkardığı ihale yasası dış baskılar sonucunda gerçekleşti. Türkiye'ye 20 milyar dolardan fazla para akıtan IMF ve onun hakim ortakları, Türkiye'deki siyasetçilerin çeşitli ayak oyunları yaparak verdikleri paraların buharlaşmasını engellemek istiyorlar.Aslında, ihale yasası bir başlangıçtır. Toplam kamu yönetimi reformunun bir parçasıdır. İhale yasası hükümetlerin işerini zorlaştıran bir yasaydı. Zaten, istenen de buydu.Tüm dünya kamuoyunu meşgul eden ‘‘iyi yönetim’’ (good governence) ilkeleri, eğer Türkiye dünyanın saygın bir ülkesi olacaksa, bizde de geçerli olmak zorundadır. Direnç boşunadır. Türkiye'nin başka bir seçeneği yoktur. İktidarlara rağmen, Türkiye'de kamu yönetimi düzelecektir. Aksi taktirde, başımıza gelecekleri tahmin etmek zordur.Geçmiş hükümet zorla da olsa yasayı çıkardı. Seçimleri bahane ederek yasanın uygulanmasını 2003 yılının başına erteledi. Yeni gelen hükümet, dış baskılar olmasa, ‘‘bir yıl erteleyelim’’ sulandırmasıyla yasayı tamamen rafa kaldıracak. Olmayınca, yasanın kısıtlarının arkasından dolaşılmaya çalışılıyor. Bu konuda iç ve dış kamuoyunun tepkisi sert olacaktır. Bu aşamada, önemli olan da odur.ALIŞKANLIKDaha düne kadar üye olmaya yönelik tarih almak için kapısını aşındırdığımız Avrupa Birliği ‘‘ne oluyor?’’ diyecektir. İhale yasasının belli bir çerçevede çıkmasını standby düzenlemesinin gözden geçirmelerinde bir ön şart olarak öne süren IMF kendisine verdiğimiz taahhütlerden geri dönüldüğünü düşünecektir. Müteahhitler Birliği dahi benzer nedenlerle yasanın sulandırılmasına karşı çıkmaktadır.IMF ve Avrupa Birliği'nin hoşnutsuzluğu iç piyasaların da ileriye dönük beklentilerini bozacaktır. Bu konuda ortaya çıkacak rahatsızlıklar kur ve faizler üzerinde baskılar oluşturacaktır. Kısacası, ihale yasası yeni bir Türk Telekom olmaya aday bir olgudur. Bu konuda ısrarcı olmak ekonomide gereksiz belirsizlikler yaratır. Durumu kavrayan Başbakan da partisinden gelen baskıları idare etmeye çalışmaktadır.Gelinen noktada yeni bir Telekom olayı yaratmanın Türkiye ekonomisine bir faydası yoktur. Telekom olayından sonra başımıza neler geldiğini unutmayalım!İktidardaki siyasetçilerin mutlaka kur ve faizlerin fırlamasıyla disiplin altına girme alışkanlıklarını bırakmaları gerekiyor. Bu alışkanlığın maliyeti çok yüksek oluyor.Hepimize mutlu yıllar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!