Hitit'te Serkan şeytanın bacağını kırdı

Güncelleme Tarihi:

Hititte Serkan şeytanın bacağını kırdı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2004 00:33

Bu yıl 31'inci kez düzenlenen Hitit Rallisi'ni daha önce bu yarışı hiç kazanamayan tecrübeli pilot Serkan Yazıcı ilk sırada tamamlayarak şeytanın bacağını da kırmış oldu.

Türkiye Ralli Şampiyonası'nın beşinci yarışı olan (Rally Of Turkey dahil) Hitit Rallisi geride kaldı. Citroen'in desteğiyle 31'inci Citroen Hitit Rallisi adını alan yarış 21-22 Ağustos tarihlerinde Ankara'da koşuldu. 21 Ağustos Cumartesi günü saat 13.00'de Bilkent Oteli'nin önünden verilen startla başlayan yarışta 119 km uzunluğundaki toprak zeminli toplam 12 özel etapta birincilik mücadelesi verildi. Hitit Rallisi'nde bu yıl yeni bir uygulama yapılarak alışılmış etaplar ikişer kez tersten geçildi. Bu değişikliğin yanında bazı etaplarda yapılan düzenlemeler, Hitit Rallisi'nin daha renkli görüntüler vermesini sağladı. Özellikle, Türkiye'nin en meşhur zıplamasının iki kez tersten geçilmesi oldukça iyiydi. Genelde çok iyi bir organizasyon şeklinde geçen Hitit Rallisi'ndeki tek sorun etapların finiş noktalarının riskli bir yerde olmasıydı. Etabı maksimum süratlerde tamamlayan ekipler finiş noktasından geçtikten sonra yavaşlamakta çok zorluk çekti. Yarış sonunda start alan 58 ekipten 22'si finişe ulaşamadı.

İLKLERİN YARIŞI

31'inci Hitit Rallisi'nde birçok ilk yaşandı. Daha önce bu yarışı hiç kazanamayan Serkan Yazıcı Ford Focus WRC ile birinciliği elde ederek şeytanın bacağını da kırmış oldu. Citroen C2 Super 1600 ile ilk startını alan Ercan Kazaz otomobiline alışmaya çalıştı. Hitit Rallisi'ndeki bir diğer ilk ise Hyundai Takımı'nın sezonun ilk finişini görmesiydi. Takımın pilotlarından Ender Alkoçlar beşinci olurken, Murat Akdilek otomobilinin rot kolu kırıldığı için iyi götürdüğü yarışı tamamlayamadı.

FORD'DA TAKIM EMRİ YOKTU AMA...

Yarışın dikkat çeken en önemli olaylarının başında Ford Takımı'nın iki pilotunun liderlik için verdiği amansız mücadele yer aldı. Rallinin öncesinde pilotlarına 'takım emri' vermeyeceklerini söyleyen Serdar Bostancı'nın açıklamasının doğruluğu da bu şekilde ispatlanırken, belki de 'takım emri' olmaması Adnan Sarıhan'ın yarış dışı kalmasına neden oldu. Adnan Sarıhan 8'inci etabın sonunda çok ciddi bir kaza yaptı. Finiş noktasının oldukça riskli bir yerde olmasından dolayı otomobilinin kontrolünü kaybeden Adnan Sarıhan yaklaşık 30 metre yüksekliğinde bir şarampolden aşağıya yuvarlandı. Adnan Sarıhan ve co-pilotu Orhan Çelen bu olayı küçük sıyrıklarla atlattı. Bu olayın ardından Ford Takımı'nın servis alanında soğuk rüzgarlar esti. Yarışı ilk iki sırada tamamlamayı planlayan takım yöneticilerinin planları bir anda bozuldu. Ayrıca, Adnan Sarıhan'ın kullandığı Focus WRC'nin neredeyse kullanılmaz hale gelmesi sonraki yarışlar için de sıkıntı yaratacak gibi. Belki de 'takım emri' olsa bu durum yaşanmayabilirdi.

SERKAN'IN İLK ZAFERİ

Bu olayın ardından Serkan Yazıcı birincilik mücadelesinde yalnız kaldı ve temkinli bir şekilde sürdürdüğü yarışı kazanmayı bildi. Bu birincilik aynı zamanda Serkan Yazıcı'nın ilk Hitit Rallisi zaferi de oldu. Tecrübeli pilot elde ettiği birinciliğin ardından Pilotlar Şampiyonası'ndaki yerini de iyice sağlamlaştırdı. Serkan Yazıcı'nın yarış sonunda ‘Artık Avrupa'ya açılmanın vakti geldi’ diye konuşmasıysa oldukça dikkat çekiciydi.

Usta ve öğrencinin ikincilik mücadelesi

Yarıştaki ikincilik mücadelesinden 'hocam' dediği Hakan Dinç'i geride bırakmayı başaran Mehmet Besler mutlu ayrıldı. Mehmet Besler bu sonuçla yarışı Grup N'de de lider olarak tamamladı. 20 gün önce bileğini çatlatan Hakan Dinç bu duruma rağmen üçüncü olarak podyuma çıktı. Hakan Dinç ayrıca henüz sezon sona ermeden Grup N şampiyonluğunu da ilan etmiş oldu.

Super 1600 Volkan'ın

Super 1600'lerin mücadelesindeyse bu yarışta Punto yerine Palio Super 1600 ile start alan Volkan Işık ilk sırayı elde etti. Ege Rallisi'nde yaptığı kazanın ardından, sırtından sakatlanan ve Pirelli Rallisi'nde start alamayan Volkan Işık bu sonuçla şampiyonluk için yeniden iddialı bir konuma geldi. Super 1600'de ikinci sırayı da Fiat Abarth Motorsport pilotlarından Hamdi Ünal elde etti. Böylelikle, Fiat Takımı Hitit Rallisi'nde duble keyfi yaşamış oldu. Super 1600'de üçüncü sırayı Renault pilotu Burak Çukurova alırken, Süleyman Atay dördüncü, C2 Super 1600 ile ilk startını alan Ercan Kazaz beşinci oldu.

Her ralli, tartışmaları, yaşanan ufak tefek ya da iri boyutta kazaları, yarış dışı kalanları, etap dedikoduları, servis alanı manzaralarıyla sonuçlanır. Yarış sonrası konuşulanlar, anekdotlar ve yapılan haberlerle de kendi öyküsünü yazar. Hitit Rallisi'nde etap içinde yaşanan absürd bir anekdotu aktarmak istiyorum. Kafaları soru işaretleriyle dolduran, bu denli büyük organizasyonların, yapılan cehalet dolu hatalarla Allah'a emanet gittiğini üzülerek de olsa fark ettiren, komik ama özünde dramatik bir küçük öykücük bu. Pazar sabahı Karataş etabının ortalarına denk gelen bir sağ U dönüşü noktasındayız. Etap köyün içinden geçiyor ve haliyle köye giren yol sarı bantlarla kapatılmış. Etap güvenliği sarı tişörtleriyle jandarma da ünformalarıyla görevinin başında. Ama görev bilinci ve sorumluluk duygusu belli ki iş başı yapmamış.

Çünkü bilgi eksikliği var. Üstelik gereksiz ve cahilce bir inat da var. Etabın başlamasına çok az bir süre kala güvenlik ve jandarma, izleyicilerin tümünü sarı bandın arkasına geçmeleri için sürekli uyarıyor. Ancak, fizik kurallarına göre sarı bandın arkası yani güvenli bölge olarak adlandırılan alan, aslında tehlikeli bir bölge; çünkü virajın dışı ve gelen yarış otomobillerinin savruldukları takdirde seyircilerle fiziksel anlamda kucaklaşacağı nokta. Doğal olarak biz orada durmak istemiyoruz, çünkü yaşamayı seviyor ve gelecekte de ralli izlemeyi planlıyoruz. Tartışma çıkıyor. Etap güvenliğinden sorumlu gözetmenin sağduyulu davranmasını bekliyoruz. Oysa o, olaydan bihaber jandarmayı devreye sokuyor. Gereksiz ve gülünç bir uzlaşmazlık hali sürüp gidiyor. Jandarma sonunda fosforlu sarı yelek giymiş basın mensuplarına dahi müdahale etmeye kalkışıyor ve olay gereksiz yere büyüyor. Tam o sırada gelen araçlardan biri virajı alamayarak sarı bandın içine giriyor. Tanrı'ya şükür kimseye bir şey olmuyor ve jandarma ikna oluyor. Ya hepimiz orada duruyor olsaydık?

Merak ediyor ve soruyorum. Rallilerde görev yapan kişilere gerekli eğitim verilmiyor mu? Fotoğraf çeken basın mensuplarının giydiği sarı fosforlu yeleklerin ne anlama geldiğini bilmeyen, etap içindeki güvenli izleme alanları hakkında hiçbir fikri olmayan insanlara kim gözetmen olarak etap emanet ediyor? Kendi cehaletini örtmek için jandarmayla basını ve izleyicileri papaz eden güvenlik görevlilerine küçük bir tavsiye: Bu işi yapacaksanız, eğitimleri dikkatli dinleyin ve öğrenmek için biraz da kendiniz çabalayın. Yapacağınız hatalar hem cana hem de ralli sporuna zarar verecek boyutlara gelebilir.

Geçen hafta sonu yaşananlar ne ilk ne de tek örnekti. Hafızamda biriktirdiğim daha pek çok beceriksizlik ve 'bu kadar da olmaz' dedirten hata mevcut. Bu ise sadece benim bardağımı taşıran son damlaydı.

YARIŞ SONUÇLARI

1. Serkan Yazıcı-Can Okan Ford Focus WRC

2. Mehmet Besler-Özden Yılmaz Mitsubishi Lancer Evo VIII

3. Hakan Dinç-Okan Avcı Subaru Impreza

4. Volkan Işık-Erkan Güleren Fiat Palio Super 1600

5. Ender Alkoçlar-İsmet Özbakır Hyundai Accent WRC

6. Hamdi Ünal-Kaan Özşenler Fiat Palio Super 1600

7. Murat Ersönmez-Burak Erdener Mitsubishi Lancer Evo VIII

8. Burak Çukurova-Baran Alpay Renault Clio Super 1600

9. Süleyman Atay-Güray Karacar Fiat Palio Super 1600

10. Ercan Kazaz-Cem Bakançocukları Citroen C2 Super 1600
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!