Hedefi, altın madalyalı veda
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2013 13:41
Gürcistan'da yapılacak Avrupa Güreş Şampiyonası'nda serbest stil 84 kiloda Türkiye'yi temsil edecek Hakkı Ceylan'ın hedefi, altın madalya alarak mindere veda etmek.
Gürcistan'da yapılacak Avrupa Güreş Şampiyonası'nda serbest stil 84 kiloda Türkiye'yi temsil edecek Hakkı Ceylan'ın hedefi, altın madalya alarak mindere veda etmek. Milli güreşçi Hakkı Ceylan, AA muhabirine, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 19-24 Mart'ta yapılacak Avrupa Güreş Şampiyonası'nda serbest stil 84 kiloda mindere çıkacağını söyledi.
Avrupa Şampiyonası'nda ay-yıldızlı mayo ile mücadele edecek olmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşadığını dile getiren Ceylan, “Çok iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Serbest stilde 7 sıklette madalya alabilmenin uğraşını vereceğiz. Ben ve arkadaşlarım inşallah en iyi derecelerle ülkemize dönmek istiyoruz” dedi.
Ceylan, aktif güreş yaşantısında çeşitli birincilikleri bulunduğunu ancak daha önce hiç Avrupa şampiyonu olamadığını anlatarak, şunları söyledi:
“32 yaşındayım. Yaşım itibariyle de takımdaki en büyük sporcu benim. Genç bir kadromuz var ve genç arkadaşlarımızın başarı için istekleri beni çok mutlu ediyor. Ben bu madalyayı gerçekten çok istiyorum. Kendimi birincilik kürsüsünde görüyorum. Takımdaki diğer 6 kardeşim de aynı hedefteler. Umarım hepimiz güzel sonuçlarla milletimizi sevindiririz. Bu Avrupa Şampiyonası benim güreş hayatımın son noktası olabilir. Altın madalya ile mindere veda etmek istiyorum. İnşallah altın madalyayı boynuma takarak, ayakkabılarımı Tiflis'te mindere bırakırım. Güzel bir vedayla ülkeme dönme niyetindeyim.”
Yurttan kaçtı, güreşe başladı
Küçüklüğünden beri güreşe büyük bir ilgisinin bulunduğunu dile getiren Hakkı Ceylan, babasının hiç istememesine rağmen güreşçi olduğunu ifade etti. “Bir insan istediği şeyde ısrarlı olursa başarı gelir” diyen Ceylan, şöyle devam etti:
“Çorum doğumluyum. Ailemizde güreşçi yok ama benim çok küçük yaştan beri bir merakım vardı. Orta okul birinci sınıftayken bir gün güreş seçmelerinin olduğunu öğrendim. Babama söyledim, katılmamı istemedi. Kendisi benim okumamı istiyordu. O dönem yurtta kalıyordum. Seçmelerin olacağı gün sabaha karşı saat 5'te eşofmanlarımı giyerek yurttan kaçtım ve doğru seçmelerin yapılacağı stada gittim. O gün hava da oldukça soğuktu ve çok üşüdüm. Daha sonra amcamlar ile birlikte babam da seçmelerin yapıldığı alana gelmişti. Beni orada otururken görünce şaşırdı. Çok istediğimi görünce dayanamayarak 'evet' dedi. Benim de güreşe başlamam böyle oldu.”
Ceylan, güreşe başladıktan sonra kısa sürede kendisini gösterme fırsatı bulduğunu ve arkasından Türkiye şampiyonlukları yaşadığını vurgulayarak, babasının da kendisindeki bu başarıları gördükten sonra en büyük destekçisi olduğunu belirtti.
Avrupa Şampiyonası'nda ay-yıldızlı mayo ile mücadele edecek olmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşadığını dile getiren Ceylan, “Çok iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Serbest stilde 7 sıklette madalya alabilmenin uğraşını vereceğiz. Ben ve arkadaşlarım inşallah en iyi derecelerle ülkemize dönmek istiyoruz” dedi.
Ceylan, aktif güreş yaşantısında çeşitli birincilikleri bulunduğunu ancak daha önce hiç Avrupa şampiyonu olamadığını anlatarak, şunları söyledi:
“32 yaşındayım. Yaşım itibariyle de takımdaki en büyük sporcu benim. Genç bir kadromuz var ve genç arkadaşlarımızın başarı için istekleri beni çok mutlu ediyor. Ben bu madalyayı gerçekten çok istiyorum. Kendimi birincilik kürsüsünde görüyorum. Takımdaki diğer 6 kardeşim de aynı hedefteler. Umarım hepimiz güzel sonuçlarla milletimizi sevindiririz. Bu Avrupa Şampiyonası benim güreş hayatımın son noktası olabilir. Altın madalya ile mindere veda etmek istiyorum. İnşallah altın madalyayı boynuma takarak, ayakkabılarımı Tiflis'te mindere bırakırım. Güzel bir vedayla ülkeme dönme niyetindeyim.”
Yurttan kaçtı, güreşe başladı
Küçüklüğünden beri güreşe büyük bir ilgisinin bulunduğunu dile getiren Hakkı Ceylan, babasının hiç istememesine rağmen güreşçi olduğunu ifade etti. “Bir insan istediği şeyde ısrarlı olursa başarı gelir” diyen Ceylan, şöyle devam etti:
“Çorum doğumluyum. Ailemizde güreşçi yok ama benim çok küçük yaştan beri bir merakım vardı. Orta okul birinci sınıftayken bir gün güreş seçmelerinin olduğunu öğrendim. Babama söyledim, katılmamı istemedi. Kendisi benim okumamı istiyordu. O dönem yurtta kalıyordum. Seçmelerin olacağı gün sabaha karşı saat 5'te eşofmanlarımı giyerek yurttan kaçtım ve doğru seçmelerin yapılacağı stada gittim. O gün hava da oldukça soğuktu ve çok üşüdüm. Daha sonra amcamlar ile birlikte babam da seçmelerin yapıldığı alana gelmişti. Beni orada otururken görünce şaşırdı. Çok istediğimi görünce dayanamayarak 'evet' dedi. Benim de güreşe başlamam böyle oldu.”
Ceylan, güreşe başladıktan sonra kısa sürede kendisini gösterme fırsatı bulduğunu ve arkasından Türkiye şampiyonlukları yaşadığını vurgulayarak, babasının da kendisindeki bu başarıları gördükten sonra en büyük destekçisi olduğunu belirtti.