Hasan ÅžaÅŸ, ÅŸampiyonluk için 3.5 trilyonu reddetti

Güncelleme Tarihi:

Hasan Şaş, şampiyonluk için 3.5 trilyonu reddetti
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2002 00:00

Saray'ın bu sezon üçüncü yıldızı takmasının ardında, oyuncuların ‘‘profesyonellik ruhu’’nu kavramalarının yanı sıra, daha yüce bir kavrama, ‘‘takımdaÅŸlık ruhu’’na inançları yatıyor. Kulüp yöneticileri, kendilerine gelen astronomik transfer tekliflerine ‘‘gerçekçi’’ yaklaşırken Hasan ÅžaÅŸ ve Ergün Penbe gibi iki profesyonel, duygusal yaklaÅŸtı.Nantes, Galatasaray’a da 5 milyon dolar teklif ettiFaruk Süren döneminde hem yurt içinde, hem de yurt dışında baÅŸarıdan baÅŸarıya koÅŸan Galatasaray, efsane ekibi kurmak için kesenin aÄŸzını açmıştı. Büyümeyle gelen baÅŸarı, maddi kazanca istendiÄŸi oranda çevrilemeyince, ufukta dertler gözükmeye baÅŸladı. Galatasaraylı futbolcular zaten uzun bir süredir Avrupa'nın dev kulüplerinin transfer listelerinde yer alıyordu. UEFA Kupası ve Süper Kupa'nın kazanılmasının ardından kadroda kopuÅŸlar yaÅŸanacağı kesinleÅŸmiÅŸti.Hakan Şükür, Emre BelözoÄŸlu, Okan Buruk, Claudio Taffarel, Gheorghe Popescu, Ãœmit Davala, Hakan Ãœnsal, birer birer yuvadan uçup gitti. Fakat Avrupa devlerinin gözü doymuyordu. Galatasaray'ın bütün silahlarına göz dikilmiÅŸti. Akıllarında iki isim daha vardı Avrupa kulüplerinin: Hasan ÅžaÅŸ ve Ergün Penbe...AKIL BOZAN TEKLÄ°FHasan ÅžaÅŸ, özellikle 2000-2001 sezonunda oynadığı Åžampiyonlar Ligi maçlarında Ä°talyan ve Fransız kulüplerinin akıllarını baÅŸlarından almıştı. Bir kiÅŸilik deÄŸil, üç kiÅŸilik koÅŸan bu delifiÅŸek için en ciddi, en net giriÅŸim, bu sezonun baÅŸlarında Nantes Atlantique kulübünden geldi. Nantes, Galatasaray'a resmen baÅŸvurarak Hasan ÅžaÅŸ'ı almak istedi. Önerilen para bir servetti. Galatasaray'a 5 milyon dolar; Hasan ÅžaÅŸ'a da ilk yıl 2,5 milyon dolar, sonraki yıllar için de 1 milyon 750'ÅŸer bin dolar öneriyorlardı.Yöneticiler, bu teklifi Hasan ÅžaÅŸ'a götürmek gerektiÄŸi konusunda anlaÅŸtılar. Çünkü ortada çok iyi bir teklif vardı ve Hasan'ı bundan haberdar etmemek ayıp olurdu. Hasan ÅžaÅŸ teklifi anlatmak üzere çağırıldı.BaÅŸkan Mehmet Cansun, Ä°kinci BaÅŸkan Fatih Altaylı'nın yanı sıra Özer SaraçoÄŸlu ve Abdürrahim Albayrak da Hasan ÅžaÅŸ'la yapılan toplantıda hazır bulunuyordu.- Hasan, sana çok ciddi bir teklif var. Nantes kulübü, ilk yıl için 2.5 milyon dolar, sonraki yıllar için de 1 milyon 750'ÅŸer bin dolar öneriyor. Ne dersin?YÖNETÄ°CÄ°LER ÅžAÅžKINHasan ÅžaÅŸ, hiç düşünmeden cevap verdi:- Ben bu konuda çok netim. Galatasaray'ı ÅŸampiyon yapmadan hiçbir yere gitmem.- Hasan böyle düşünmen bizi çok sevindirdi. Ama açık konuÅŸalım. Kalman durumunda biz sana böyle bir para ödeyemeyeceÄŸiz. Seneye giderim diye düşünüyorsun ama Allah korusun, bir sakatlık geçirsen ne olacak. Bu büyük bir teklif iyi düşün.- Ben ve arkadaÅŸlarım sezon başında göğsümüze üçüncü yıldızı takacağımıza dair and içtik. Galatasaray'ı ÅŸampiyon yapmadan hiçbir yere gitmeyi düşünmüyorum.Hasan'ın bu sözleri üzerine Nantes'a ret cevabı verildi. Hasan'ı yollayıp kasasına 5 milyon dolar koyarak rahatlamayı düşünen ve açıkçası bu transferi isteyen yöneticiler, ünlü futbolcunun sözlerini duyduktan sonra, sadece ‘‘Helal olsun’’ diyebildiler.Takımın en çok hırslandığı maçHerkes, 7 kiÅŸiyle Fenerbahçe'ye 1-0 kaybedilen maçtan sonra hırslandığını düşünüyor Galatasaraylı futbolcuların. Ama onlara sorarsanız, ligin dönüm noktası Diyarbakır maçı oldu. Diyarbakır karşısında mutlak galibiyet almak isteyen Galatasaray, berabere biten maçtan sonra moralleri bozuk bir ÅŸekilde Ä°stanbul'a dönüyordu. Ertesi gün Fenerbahçe, GençlerbirliÄŸi'ni yendiÄŸi taktirde enselerine yapışacaktı ve daha önlerinde üç gün arayla oynayacakları iki zorlu deplasman vardı: Samsun ve Trabzon. Diyarbakır maçı bir anlamda ÅŸampiyonluÄŸa veda etmeleri anlamına geliyordu. Pazar günü Fenerbahçe, GençlerbirliÄŸi karşısında 90'ıncı dakikaya 1-0 önde girdiÄŸinde futbolcuların morali de sıfırdı. Fakat futbol bir kez daha mucizevi yüzünü gösterdi, umulmayan ÅŸey gerçekleÅŸti ve Gençler bitime 20 saniye kala golü buldu. Galatasaraylı futbolcular o gece müthiÅŸ bir telefon trafiÄŸi gerçekleÅŸtirerek ÅŸampiyonluk andı içti. Hepsi birbirlerine ÅŸu sözü verdi: ‘‘Bu dakikadan sonra bu ÅŸampiyonluÄŸu verirsek bize yazıklar olsun. Gol bile yemeden ÅŸampiyon olacağız...’’ Nitekim dediklerini gerçekleÅŸtirdiler...Kaptan LÃœTFENsaÄŸa çek inecek varGalatasaray'ın uçaklara en meraklı oyuncusunun Arif olduÄŸunu dünkü yazımızda belirtmiÅŸtik. Arif uçakları ne kadar seviyorsa, yakın arkadaşı Suat da o kadar korkuyor. Galatasaray, Åžampiyonlar Ligi maçı için Avrupa yolunda. Hava bir hayli bozuk. Dışarıda yaÄŸmur, fırtına var. Uçak sallanıyor. ÇeÅŸitli aralıklarla yarım saat kadar süren bu sallantı sırasında uçağın ön sıralarından bir feryat duyuldu: ‘‘Kaptan lütfen saÄŸa çek, inecek vaaaaaaaar!’’ Uçaktakiler koltuÄŸun altına sığınmış vaziyette bağıran bu kiÅŸinin kim olduÄŸunu merak bile etmediler. Çünkü bu sesin sahibi Suat'tan baÅŸkası olamazdı. Suat, uçak indikten sonra da her zamanki gibi ‘‘Bu son. BinmeyeceÄŸim bir daha uçaÄŸa’’ diye söylene söylene otelin yolunu tuttu.BUZ ADAM’IN TEKLÄ°FLERE CEVABITaÅŸ yerinde ağırdırGalatasaray'da Hasan ÅžaÅŸ'tan sonra en çok teklif alan futbolcu Ergün Penbe idi. Serinkanlılığıyla tanınan ve arkadaÅŸlarının ‘‘Buz Adam’’ diye çağırdığı Ergün, kendisine gelen tekliflere çok kısa bir cevap veriyordu: ‘‘Hayır!’’Sezon ortasında yöneticilerle bir araya gelen Ergün, ‘‘PeÅŸimde çok kulüp olduÄŸunu biliyorum. Ama taÅŸ yerinde ağırdır derler. Ben iyi bir Galatasaraylıyım ve sadece Galatasaray'ın baÅŸarısını istiyorum. Bu yüzden de kulübümde kalıyorum’’ diyerek Galatasaraylı yöneticilere hiçbir yere gitmeyeceÄŸini açıkça belirtti.TAKIMIN REÄ°S LAKAPLI FUTBOLCUSUFutbol seyircileri alışıktır. Hemen her takımın bir efendisi, bir de efesi vardır. Saha içinde çıkan en ufak kavgada, nerede olurlarsa olsun kopar gelirler ve olaya dahil olurlar. Bir kargaÅŸa olsa ona baÅŸvurulur. Galatasaray'da bu isim Vedat Ä°nceefe. Gözü pek, delikanlının önde gideni... Vedat saha dışında da yüyüşüyle, tavırlarıyla bir futbolcudan çok, bıçkın bir delikanlıya benzer. Akıntı çaÄŸanozu gibi yan yan yürür mesela. Vedat'ı takım arkadaÅŸları uzun bir süredir ‘‘Vedat’’ diye çağırmıyor. Artık ona ‘‘Reis’’ diyorlar. Takım arkadaÅŸları, ‘‘Biz bir kabileyiz. O da kabilenin reisi. Bir tartışma durumunda ne derse o olur’’ diyerek takılıyorlar. Washington Post Gazetesi’nden Milli Takım’a övgüABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post, nadiren futbola ayırdığı sayfalarında Türk Milli Takımı'na yer verirken övgüler yaÄŸdırdı. Türk Milli Takımı'nın son yıllarda aldığı baÅŸarılı sonuçları, Dünya Kupası'na katılma hakkını elde ederek taçlandırdığını yazan gazete, ‘‘uzun bir aradan sonra, diÄŸer milli takımlar, Türk takımından da taraftarından da korkar oldular’’ ifadesini kullandı.Birkaç yıldır, Türk futbolunda büyük geliÅŸim gözlendiÄŸini vurgulayan gazete, Ä°stanbul'a gelen misafir takımların Ali Sami Yen Stadı'nda ‘‘Cehenneme hoÅŸgeldiniz’’ posterleriyle karşılandığını belirtti ve tribünlerde yaratılan renk ve ses cümbüşünün Avrupa'da eÅŸi olmadığına dikkat çekti. 2000 Avrupa Åžampiyona'sında Türk milli takımının çeyrek finale çıktığını, Galatasaray'ın da UEFA Kupası ve ardından da Süper Kupa'yı kazandığını anımsattı. Türk futbolunun geliÅŸmesinde, gurbetçi oyuncuların da önemli rol oynadığını savunan Washington Post, Åženol GüneÅŸ'in bu Dünya Kupası için, yine en fazla futbolcuyu Üç Büyükler'den seçtiÄŸini belirtti. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!