Hangisi en iyisi?

Güncelleme Tarihi:

Hangisi en iyisi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2007 00:00

Geçen çarşamba akşamı Amerikan basketbol ligi NBA’in normal sezonu sona erdi. 82 maçlık normal sezondan sonra playoff’a girecek 16 takım belirlendi. Şimdi gözler şampiyonluk için asıl mücadelenin verileceği playoff’a çevrildi. Ama bir merak konusu daha var: Bu çekişmeli normal sezonun sonunda NBA’in en değerli oyuncusu (MVP-Most Valuable Player) kim seçilecek?

Tabii ki sezon boyunca hem sayı, ribaunt, asist gibi kişisel istatistiklerinde iyi rakamlar tutturan hem de arkadaşlarına liderlik edip takımını sıralamada yukarı taşıyan dört oyuncu ön plana çıkıyor.

LeBron James (22) - Cleveland Cavaliers

EN KOMPLE OYUNCU

Dört yıl önce lise sırasından kalkıp NBA’e girdi. Bu sürede tüm ligin en komple oyuncularından birine dönüştü. Büyük oranda James’in sayesinde vasat Cavaliers playoff’un iddialı takımları arasına girdi. Bu sezon sayıdan asiste ve top çalmaya birçok kategoride takımının lideriydi. Üstelik tüm sezon boyunca sadece dört maç kaçırarak ortalama 41 dakika sahada kaldı. Ama James bununla yetinmedi, maçların son dakikalarında da sorumluluk aldı ve takımına önemli galibiyetler kazandırdı. Playoff’un yaklaştığı nisan ayında maç başına 29 sayı attı. James’i playoff’ta bol bol havada uçup spektaküler smaçlar yaparken izleyeceksiniz.

Steve Nash (33) - Phoenix Suns
/images/100/0x0/55eb6018f018fbb8f8bd0e15


FUTBOL MERAKLISI KANADALI

Geçen iki sezonda NBA normal sezonun MVP’siydi Kanadalı oyun kurucu. 2006-07’de zaman zaman canını sıkan sırt ağrılarına karşın geçen sezonun da üstüne çıkan bir Nash vardı sahada. Ligin en hızlı ve en hücuma dönük basketbolunu oynayan Phoenix Suns’ın beyni. Çok koşan ve şut kullanmaktan hiç çekinmeyen Phoenix forvetlerini yöneten bir beyin. Öyle ki bu sezon takım arkadaşlarına maç başına 11.6 asist sayıya giden pas verdi. Ayrıca rakip potaya da 18.6 sayı gönderdi. Steve Nash bu sezon da MVP seçilirse bu başarıya ulaşan üçüncü oyuncu olacak. Güney Afrika doğumlu Nash, Kanada’da büyüdü, üniversiteyi ABD’de okudu. Profesyonel futbolculuk geçmişine sahip babasının etkisiyle İngiltere ligini izliyor. Hatta sıkı bir Tottenham taraftarı. Eski takım arkadaşı, şimdiki rakibi Dirk Nowitzki’yle saha dışında çok iyi dost.

Kobe Bryant (28) - LA Lakers

TAM BİR SAYI MAKİNESİ
/images/100/0x0/55eb6018f018fbb8f8bd0e17


Sayı, sayı, sayı... Kobe’nin son iki yılını en iyi özetleyen kelime hiç şüphesiz. Bryant daha önce üç NBA şampiyonluğu yaşadı ama hep dev pivot Shaquille O’Neal’ın gölgesindeydi. Bu sezon bir kez daha sayı krallığı koltuğuna kuruldu. Geçen yıl bir maçta attığı 81 sayıyla basketbolseverlerin aklını başından almıştı. Bu sezon mart ayında bir başka zoru başardı. Takımı Los Angeles Lakers’ın ard arda yedi maçta yenilmesi üzerine ipleri eline aldı. Ve dile kolay üst üste beş maçta rakip potaya 50 sayıdan fazla bıraktı. Bunu daha önce başaran tek oyuncu 1960’ların efsanevi skor rekortmeni Wilt Chamberlain’di. Bu beş maçlık dizide Portlond’a karşı tam 65 sayı attı. Oynadığı 76 maçta 10 kez 50 barajını geçti. Bu sayede Lakers playoff’a kalmayı başardı. Ama bir de soru işareti var: Bazı yorumculara göre Kobe, ligin en iyi oyuncusu ama takımı vasatı aşamadığı için MVP oylamasında geri planda kalacak.

Dirk Nowitzki (28) - Dallas Mavericks

İLK AVRUPALI MVP OLACAK MI?
/images/100/0x0/55eb6018f018fbb8f8bd0e19


Bu sezon, Alman forvet oyuncusu yine formunun zirvesindeydi. Tıpkı geçen sezonki gibi takımını taşımaya devam etti. Dallas Mavericks’i 82 maçta tam 67 galibiyetle NBA’in en iyi takımı yaptı. Şimdi sıra MVP seçilecek ilk Avrupalı oyuncu unvanında... Maç başına rakip potaya bıraktığı 24.7 sayıyla sadece Dallas’ın en skorer oyuncusu değil, tam anlamıyla takımın lideriydi. Hele maçların kafa kafaya gittiği son çeyrekte sazı eline alıp en zor pozisyonda, üstelik sahanın her noktasından sayı bulabiliyor. Faul isabetini yüzde 90’ın üzerine çıkarması da kritik anlarda ne kadar soğuk kanlı kalabildiğinin kanıtı. Ayrıca, bu sezon oyunundaki çok yönlülük de ortaya çıktı. 9.1 ribaunt ortalamasının yanı sıra maç başına 3.4’le kariyerinin en yüksek asist ortalamasını tutturdu. Nowitzki, gitar çalıyor, saha dışında da bir lider gibi davranıyor, Alman Milli Takımı’nın da yıldızı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!