Göbeğimizi İspanya mı Kessindi?

Güncelleme Tarihi:

Göbeğimizi İspanya mı Kessindi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2009 11:23

Milli Takım öyle bir hal aldı ki isim koymak mümkün değil. Maç başlar başlamaz gol buluyoruz. Maçı birlikte seyrettiğimiz arkadaşlar önce seviniyor. Sonra golü atanın Emre olduğu anlaşılınca anlaşılmaz bir burukluk oluyor herkeste...

Haberin Devamı

Ki maçı seyrettiğimiz arkadaşların yarısına yakını Fenerli. Onlar bile o kadar kırgın ve kızgın ki Emre’ye, attığı gole sevinesi gelmiyor kimsenin. Zaten Emre’de sonradan yapmaya çalışıp da sarıyı görünce tırstığı hareketten sonra beklentileri karşılıksız bırakmıyor.
Ardından Emre’nin hocası sazı eline alıyor. Anlamsızca, gereksizce kendini attırıyor. Hem de ipimiz boynumuzda çıktığımız bir maçta...
Dakikalar ilerledikçe dilimize Ahmet Kaya’nın bir şarkısı takılıyor... “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakca.”
Son iki maçtaki takımın ruh haline ve genel gidişine baktığımızda “Yürü be koçum” taktiğinin de çok fazla işlemediğini görüyoruz. Sağ kanattaki en büyük umudumuz, biz soldan saldırırken şaşırtmaca verip sağı parçalamasını beklediğimiz Gönlümüzün Gökhan’ına bir haller olmuş. Bağlasan durmaz, ele avuca sığmaz adam gitmiş, yerine eli kelepçeli, ayağı prangalı bir mahkum gelmiş. Belli ki biri Gökhan’a “sakın açılma, ileri gitme, öldürücü deparlarını, netice veren asistlerini deneme bile” demiş. Ya da birilerine fena halde küsmüş Gökhan. Öylesine gönülsüz, isteksiz ve yararsız.
Arda desen bir tuhaf. Kayseri’deki yorgunluğunun üstüne bir de maçtan önce kanal kanal dolaşıp gece yarılarına kadar hayatını anlatınca iyice bitap düşmüş...

Gülşah Erkaya yazıyor


Takımda sanki bir “kim daha çok top kaptıracak, en fazla hatalı pası kim verecek” yarışı var. Üstelik herkesin ayakları geri geri gidiyor. Sanki yerçekimi bizimkileri raipten iki kat fazla etkiliyor. Hiç bu kadar deforme olmuş bir milli takım izlememiştim. Bakıyorum yazılanlara herkes benimle aynı fikirde...
Şimdi işimiz İspanya’ya kaldı. Rakip puan kaybedecek, biz kazanacağız... Göbeğimizi kendimiz kesme fırsatını kaçırdık bu maçta.
Galatasaray’ın UEFA’yı aldığı dönemdeki kadrosu gibi efsane bir milli kadro çıkaracak jenerasyonun öyle sorumsuzca harcandığını görmek beni kahrediyor. Herkesi yenebilecek bir takım, olmayacak rakiplere puan kaybediyor.
Milliliğini yitirip şahsileşen bir takım haline dönüşen ekibimiz hayal kırıklığı yaratıyor. Bu işte bir yanlışlık var. Bu işte çok yanlışlık var. Bu yanlışlığı yapanlar gereğini de yapacak mı merak ediyorum...
Milli bir takım isitiyorum. Gurur duyacağım bir takım istiyorum. Benim izlerken aldığım heyecanı, kurulurken, çalışırken, oynarken ve oynatılırken yaşayan bir takım istiyorum. Açılım falan da anlamam. İstiyorum...
Bu takım ülkenin takımıysa, milletin en az yarısının onaylayacağı bir takım olmalı. Böyle bir takımı hissetmet ve kurmak çok mu zor yani... Sanmıyorum...
Bu görevi üstlenenler yapamayacaksa, yapabilecek olanlar gelsin. Bu iş bu kadar basit...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!