Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi?

Güncelleme Tarihi:

Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2017 00:36

Dünyanın en önemli ekonomistlerinden Jeffrey Sachs, Çin tarafından ortaya atılan ve tartışma yaratan 50 trilyon dolarlık küresel elektrik ağı fikrine destek verdi. Buna göre, ultra yüksek voltajlı şebekeler kurularak, Ekvator’un güneşi, Himalayalar’ın suyu ve Kuzey Kutbu’nun rüzgârı ile üretilen elektrik tüm dünyayı aydınlatabilir.

Haberin Devamı

TIME dergisinin 100 en etkili dünya liderleri arasında iki kez adı geçen, New York Times tarafından “muhtemelen dünyanın en önemli ekonomisti” olarak nitelendirilen iktisatçı Jeffrey Sachs ile dünyanın karşı karşıya olduğu sorunları ve yapılabilecekleri tartıştık. Sürdürülebilir kalkınma uzmanı Sachs, Çin’in geçen sene ortaya attığı küresel elektrik şebekesi fikrine destek vererek, “Çin, tamamı yenilenebilir enerjiye dayanan küresel bir enerji şebekesi fikrini önerdi. Dünyanın en kaliteli rüzgârı, güneşi, hidroelektriği, jeotermali nerede, bunun haritasını çıkarmışlar. Aslında tüm dünyaya yetecek elektrik var. İhtiyacımız olan o yüksek kaliteli enerjiyi insanların yaşadığı, çalıştığı ve fabrikaların olduğu yerlere taşımak.

Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi

Haberin Devamı

Çin, bunun için de ultra-yüksek gerilim iletim hatlarını öneriyor. Enerji çok yüksek voltajda taşınıyor ve bunun sonucunda iletim hattı boyunca enerji kaybı çok düşük oluyor. Böylece binlerce kilometreye kadar çok küçük kayıplarla elektrik iletebilirsiniz” diyor.

Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi

Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı’nın Milano’daki Gıda ve Beslenme Forumu’nda bir araya geldiğimiz Columbia Üniversitesi Earth İnstitute Direktörü Jeffrey Sachs, Çin’in böyle bir projeyi tek başına yapamayacağını, dünyaya bir teklif olarak sunduklarını dile getirdi. Sachs, “Bu yüzyılın ortalarına kadar Ortadoğu’nun kaliteli güneş ışığı ve Himalaya Dağları’ndan kaliteli hidroelektrik kullanıyor olabiliriz. Büyük Rift Vadisi’nden jeotermal kullanıyor olabiliriz. Kongo Havzası’ndaki İnga Şelalesi’nin suyu ve Kuzey Kutbu’nun rüzgârını kullanabiliriz. Bunların hepsini bağlayabiliriz. Tek sorun, üretilen enerjiyi nüfus merkezlerine götürmek. Birlikte çalışırsak, bu çok pahalı değil” dedi.

Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi

Haberin Devamı

Sachs’a ülkeler arası siyasetin engel teşkil edip etmeyeceğini sorduğumuzda, “Yapıcı şekilde çalışırsak, birbirine bağlı enerji ağı oluşturabiliriz. Bir formül var, akıllı şebeke, artı ultra yüksek gerilim, artı yenilenebilir enerji diyorlar; bu çözümü verebilir” yanıtını verdi.

 

İŞTE ÇİN’İN TEKLİF ETTİĞİ PROJE

ÇİN’in projesine göre, çok uzak olmayan bir gelecekte Ekvator bölgelerinde toplanan güneş enerjisi Marakeş’teki elektrikli otomobilleri şarj ederken, Kuzey Kutbu’nun rüzgârları New York’un neon ışıklarını yakabilir. Sachs’ın “mantıklı buluyorum” dediği projenin omurgası ise ultra yüksek voltajlı (UHV) iletim teknolojisi olabilir.

Enerjide tek dünya: Himalayalar’ın suyu, Ekvator’un güneşi, kutupların rüzgârı dünyayı aydınlatabilir mi

Haberin Devamı

Çin, bunun için Pekin’de Küresel Enerji Bağlantısı Geliştirme ve İşbirliği Örgütü’nü (GEIDCO) kurdu. Böylesine devasa bir projenin hayata geçmesi için dünyadan destek gerekiyor. Petrol, doğalgaz, kömür yerine şebekeyi küresel çapta yenilenebilir kaynaklar besleyeceği için hava kirliliği ve iklim değişikliği ile mücadele bakımından da proje umut vaat ediyor.

DÜNYANIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU ÜÇ SORUN

SÜRDÜRÜLEBİLİR kalkınma ve gelecek açısından, ele alınması gereken en acil sorunların ne olduğunu sorduğumuzda Sachs, üç çeşit sorun olduğunu dile getirerek, özetle şöyle açıklıyor: “Öncelikle iklim değişikliğine dur demek için düşük karbonlu enerjiye geçişi sağlamamız lazım. İkinci sorun, dünyadaki toprak yönetimi çok fazla ormansızlaşma, kirlilik, toprakların bozulması, su krizine yol açıyor ve bu nedenle daha da kötüleşen bir gıda güvensizliği krizine sahibiz. Üçüncü sorun ise toplumsal eşitlik ki zengin ve fakir arasındaki uçurumun artması dursun.”

Haberin Devamı

İSTANBUL GİBİ HARİKA ŞEHİRLER

GİDEREK daha fazla insanın şehirlerde yaşamasının yarattığı baskıyı ve bu konuda ne yapılması gerektiğini sorduğumuzda Sachs, “Kentlerimizin sağlıklı, iyi ve güvenle yaşanacak yerler olması gerekiyor. Bu, örneğin çok sayıda toplu taşıma, yeni teknolojileri kullanmak anlamına geliyor. Mesela araç paylaşımı ve çok yakında kendi kendine giden arabalar gibi... Şehirdeki otomobil sayısını azaltmanın yollarını kullanmak gerekiyor. Ayrıca elektrikli araçlara doğru ilerleyeceğiz. Bence, hem yürüyüş hem toplu taşıma bakımından altyapılar düzgün inşa edildiği sürece kalabalık şehirler de insana çok fazla hizmet sunabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Ancak şehir adil olmak zorundadır, yeşil alanlarla, yürümek için yerler, toplu taşıma araçları, kamu yatırımları ile olmalıdır. Böylece İstanbul gibi harika şehirler, dünyanın önde gelen şehirleri olmaya ve insanların yüksek yaşam kalitesi bulduğu yerler olmaya devam edecektir” dedi.

Haberin Devamı

ABD PARİS’TEN ÇIKMAYACAK

SACHS, ABD Başkanı Donald Trump’ın çıkacaklarını açıkladıkları Paris İklim Anlaşması ile ilgili oldukça iddialı bir fikre sahip, bunu da şöyle anlattı: “Aslında Trump ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çekmedi. ABD’nin Paris Anlaşması’nı 2020’de terk edeceğini açıkladı. Anlaşmaya göre şimdi terk edemiyoruz. 2020 yılına gelinceye kadar, bunun olacağına inanmıyorum. Buna karşı mücadele vereceğiz ve ABD’nin anlaşmada kalmasını sağlayacağız. Trump aslında ABD’de petrol lobisinin çıkarlarını dile getiriyor.”

 

BAKMADAN GEÇME!