Yatırım ortamını güçlendireceğiz

Güncelleme Tarihi:

Yatırım ortamını güçlendireceğiz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2018 23:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’ta düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden yatırım ortamını güçlendirmeye devam edecektir. Ülkemizin daha fazla doğrudan yatırım çekmesi için, uluslararası yatırımcıların ülkemizde güvenle ve daha çok yatırım yapmaları için gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı sürdüreceğiz” dedi.

Haberin Devamı

BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) 73. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu New York’tan ayrılmadan önce Türkiye- ABD İş Konseyi (TAİK) ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından düzenlenen tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk- Amerikan ilişkilerini hem siyasi hem de ekonomik açıdan değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aralarında Boeing, General Electrics (GE) ve Blackstone gibi dev Amerikan firmalarının da katıldığı Gotham Hall’da gerçekleşen konferansta yatırımcılara şöyle seslendi: “Son birkaç yıldır FETÖ, Suriye, terörle mücadele, Kudüs, yaptırımlar ve ekonomi alanında mevcut yönetim ile yaşadığımız fikir ayrılıklarının Türk-Amerikan ilişkilerini test ettiği bir gerçektir. ABD’de Trump Yönetimi’nin genel olarak siyasi hedeflerine ticari konuları araç olarak kullanarak ulaşmak istemesi, ekonomik iş birliğimizin ilerlemesinin önündeki engellerden birisidir. Ülkemiz için iki kat artırılan demir-çelik vergileri, yaptırımlar, soruşturmalar ve tabii ki kur hareketleri, mevcut yönetimin ülkemizi hedef alan adımlarından bazılarıdır. Tüm bunlara rağmen, Amerika ile olan siyasi ve ticari ilişkilerimizin geleceğine umutla bakıyoruz.

DTÖ BİZİ HAKLI BULDU
Türkiye ticaret açığı veren bir ülke olmasına rağmen, hiçbir zaman uluslararası ticaret rejimini hiçe sayarak, tek taraflı kararlar alıp, korumacılığa başvurmadı. Açığımızı yeni pazarlar bularak, ekonomimizin etkinliğini ve verimliliğini artırarak çözmenin çabası içinde olduk. Ticari meselelerimizi tehdit diline itibar etmeden, diyalog ve kazan-kazan anlayışı ile çözmeye çalışıyoruz. Ortada bir haksızlık varsa, bunun Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde çözülmesi esas olmalıdır.”

Erdoğan, bu anlayışla Türkiye’ye karşı uygulanan kısıtlamalara karşı haklarını Dünya Ticaret Örgütü nezdinde aradıklarını belirterek, “ABD’nin Türkiye menşeli muhtelif çelik ve alüminyum ürünlerine karşı başlattığı ilave gümrük vergileri sebebiyle Dünya Ticaret Örgütü’ne başvurduk. Haksız rekabetin önlenmesi için başlattığımız hukuki süreçte ilk ara karar ülkemiz lehine çıktı ve tezlerimizin hemen hepsi kabul edildi. Bundan sonra benzer ihlaller olması durumunda, ülke olarak çıkarlarımızı sonuna kadar savunacak, ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi.

Yatırım ortamını güçlendireceğiz


YATIRIM DOSTU REFORMLAR
Türkiye’nin yatırım potansiyeline inanan ve geleceğine güvenen, Türkiye’deki yatırım fırsatlarından istifade etmek isteyen herkese kapıları sonuna kadar açtıklarını ve açacaklarını söyleyen Erdoğan, “Türkiye, serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden, yatırım ortamını güçlendirmeye devam edecektir. Ülkemizin daha fazla doğrudan yatırım çekmesi için, uluslararası yatırımcıların ülkemizde güvenle ve daha çok yatırım yapmaları için gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı. Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasında yatırımların önündeki engelleri kaldırma performansı açısından en fazla ilerleme kaydeden ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, “Yatırımcı dostu bu reformlar sayesinde 16 yıllık dönemde her yıl ortalama yüzde 5,7 oranında reel büyüme oranına ulaştık. 2017 yılında yüzde 7,4 büyüme oranıyla G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduk. 2018’in birinci ve ikinci çeyreğinde de yüzde 7,3 ve yüzde 5,2 oranında büyüyerek, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yerimizi aldık. Son 16 yılda sağlamış olduğumuz istikrarı gören yatırımcılar, ülkemize 200 milyar dolar doğrudan yatırım yaptılar” açıklamasını yaptı.

16 YILDA 200 MİLYAR DOLAR DOĞRUDAN YATIRIM ÇEKTİK
TÜRKİYE’nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında yatırımların önündeki engelleri kaldırma performansı açısından en fazla ilerleme kaydeden ülke olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti; “Yatırımcı dostu reformlar sayesinde 16 yıllık dönemde her yıl ortalama yüzde 5.7 oranında reel büyüme oranına ulaştık. 2017 yılında yüzde 7.4 büyüme oranıyla G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduk. 2018’in birinci ve ikinci çeyreğinde de yüzde 7.3 ve yüzde 5.2 oranında büyüyerek en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yerimizi aldık. Son 16 yılda istikrarı gören yatırımcılar, ülkemize 200 milyar dolar doğrudan yatırım yaptılar. 2003’ten önceki 80 yıllık dönemde bu rakamın sadece 15 milyar dolar olduğu düşünülürse, ilerlemenin boyutu anlaşılacaktır.”

YAŞANANLAR KRİZ DEĞİL MANİPÜLASYON
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, son dönemde belli çevrelerin döviz kurunda yaşanan dalgalanmayı fırsat bilerek, Türk ekonomisi üzerinde istifhamlar ve şüpheler oluşturmaya çalıştığının altını çizerek şunları kaydetti: “Son dönemde yaşananlar kriz değil, dengeleme, işareti olarak görülmelidir, manipülasyon, spekülasyon olarak görülmelidir. Geçen hafta açıklanan 2019-2021 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programı, ülkemizin geleceğine dair önemli bir yol haritasıdır. Söz konusu programla Türkiye bir taraftan ekonomik büyümesini daha itidalli bir şekilde sürdürürken, aciliyeti olmayan bazı projeleri geri çekerek, kamu maliyesine yük oluşturan açıkları büyük oranda kapatacaktır. 2019 yılında harcama tasarrufu ve gelir artışı vasıtasıyla 76 milyar liralık bir kamu kaynağı oluşturuyoruz. Enflasyonda 2021 yılı için hedefimizi yüzde 6 olarak belirledik. Bu oranı yakalamakta kararlıyız. Türkiye’ye yakışmayan ve finansal kırılganlığı artıran cari açık sorununa da kalıcı çözümler getirmek için çalışıyoruz. Ekonomimize zarar veren döviz açığı meselesini, yerli para birimleriyle ticaretimizi geliştirerek, sıfıra yakın seviyeye düşüreceğiz.” Türkiye’nin dış ticaretini kur baskısından kurtaracak tedbirleri almaya başladıklarını söyleyen Erdoğan, birçok devletle milli para birimlerimiz üzerinden ticaret yapma imkanlarını görüştüklerini söyledi. Bankacılık sektörünü özel sektörümüzün ihtiyaç duyduğu kredi imkanlarını sağlamaları yönünde cesaretlendirmeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, “Yenilenebilir enerji ve yerli kömür kaynaklarının elektrik üretimindeki payını artırarak, petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerimizi hızlandırarak, enerjide dışa bağımlığımızı azaltacağız” dedi.

Yatırım ortamını güçlendireceğiz


EKONOMİDE MCKINSEY İLE ÇALIŞACAĞIZ
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AK Parti hükümetlerinin, son 16 yılda tüm vaatlerini yerine getirdiğini ve bu geleneğin devam edeceğini belirterek, “Türkiye öngörülebilir gelecekte doğru yolda ilerleyecek ve ekonomide daha önemli adımlar atılacak” dedi. Albayrak, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansında Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Türkiye’de ilk kez orta vadeli ekonomik programa, iş dünyasından akademisyenlere kadar ilgili tüm tarafların katkı sağladığını belirten Albayrak, bu sayede gerçekçi bir program oluşturulduğu ifade etti.

Albayrak, YEP’in üç ana başlığı kapsadığını vurgularken, bunları dengelenme, disiplin ve dönüşüm olarak sıraladı. Özellikle değişim ile ilgili yeni bir birim kurduklarını aktaran Albayrak, “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” dedi.

BAKMADAN GEÇME!