Yap-İşlet Devret'in zararı 2.3 milyar dolar

Güncelleme Tarihi:

Yap-İşlet Devretin zararı 2.3 milyar dolar
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 17, 2004 00:00

Sayıştay, yap-iÅŸlet-devret ve yap-iÅŸlet modeliyle yaptırılan 29 enerji santralındaki usulsüzlükler nedeniyle 2.3 milyar dolar kamu zararı belirledi.Kamu aleyhine hükümler içeren ve riskin kamunun üzerinde kaldığı "özel hukuk sözleÅŸmeleri"nin, enerji alanında yaÅŸanan sıkıntıların baÅŸlıca nedeni olduÄŸu vurgulandı. Raporda, sözleÅŸmelerin tamamına "gizlilik" maddesi konularak, kamu aleyhine yapılan düzenlemelerin gizlendiÄŸine iÅŸaret edildi.Sayıştay, yap-iÅŸlet-devret ve yap-iÅŸlet modeliyle yaptırılan 29 santraldaki incelemelerinde çeÅŸitli usulsüzlükler saptadı; santralların iÅŸletmede olduÄŸu ortalama 4 yıllık sürede 2.3 milyar dolar kamu zararı ortaya çıktığını belirledi.Yap-iÅŸlet-devret ve yap-iÅŸlet modeli kapsamında yaptırılan enerji projeleriyle ilgili gerçekleÅŸtirilen inceleme sonucunda hazırlanarak TBMM'ye sunulan Sayıştay raporunda, enerji alanında görevlendirilen ÅŸirketlerle, kamunun ön denetimi olmaması nedeniyle kamu aleyhine hükümler içeren, riskin kamunun üzerinde kaldığı "özel hukuk sözleÅŸmeleri" imzalandığı, günümüzde enerji alanında yaÅŸanan sıkıntıların baÅŸlıca nedeninin bu sözleÅŸmeler olduÄŸu belirtildi. Raporda, Enerji Bakanlığı ile özel ÅŸirketler arasında imzalanan sözleÅŸmelerin tamamına "gizlilik" yönünde hükümler konulması nedeniyle de kamu aleyhine yapılan düzenlemelerin ilgili kurum ve kuruluÅŸları ve kamuoyundan gizlendiÄŸi vurgulandı.DANIÅžTAY DENETÄ°MÄ° KALDIRILDIÄ°mtiyaz sözleÅŸmesinin tüm koÅŸullarını taşıyan bu anlaÅŸmaların, imzalandıkları tarih itibariyle yürürlükteki Anayasa ve Danıştay Kanunu'na aykırı olarak, imtiyaz sözleÅŸmesi yerine özel hukuk sözleÅŸmesi olarak bağıtlandığı ve idari yargı denetimi dışında tahkim usulü getirilerek sözleÅŸmeler üzerindeki Danıştay'ın ön denetiminin kaldırıldığı belirtildi.YÄ°D modeli kapsamında görevli ÅŸirketlerle yapılan ve yapılacak anlaÅŸmaların, imtiyaz sözleÅŸmesi dışına çıkarılması yönündeki ilk yasal düzenlemenin 1994 yılında çıkarılan yasayla gerçekleÅŸtirildiÄŸi, bu yasayla enerji alanında yapılan sözleÅŸmelerin "özel hukuk hükümlerine tabi olduÄŸu" ve "imtiyaz teÅŸkil etmeyeceÄŸi" hükmünün getirildiÄŸine iÅŸaret edildi. Ancak bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptali üzerine "Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-Ä°ÅŸlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun" çıkarılarak "Yüksek Planlama Kurulu'nca belirlenen idare ile sermaye ÅŸirketi veya yabancı ÅŸirket arasında imtiyaz teÅŸkil etmeyecek nitelikte bir sözleÅŸme yapılır. Bu sözleÅŸme özel hukuk hükümlerine tabidir" ÅŸeklinde bir düzenleme yapıldığı, bu düzenlemenin de Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiÄŸi hatırlatıldı.TAHKÄ°M YOLU AÇILDIBu alanda "özel hukuk sözleÅŸmesi" niteliÄŸinde sözleÅŸme yapılabilmesi ve "tahkim" usulünün uygulanabilmesi için yeni bir model arayışına girildiÄŸi, bu kapsamda yap-iÅŸlet modeli geliÅŸtirildiÄŸi, 1997'de "Yap-Ä°ÅŸlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Ãœretim Tesislerinin Kurulması ve Ä°ÅŸletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun" çıkarılarak yasal alt yapı oluÅŸturulduÄŸu anlatıldı. Bu yasada, enerji alanında bağıtlanan sözleÅŸmelerin "özel hukuk sözleÅŸmesi olmadığı" yönündeki yargı kararları nedeniyle, Bakanlık tarafından yapılan tüm iÅŸlemlerin, ÅŸirket statüsünde olan TEAÅž tarafından yapılmasının öngörüldüğü, böylece ticari ÅŸirketler arasında bağıtlandığı için bu sözleÅŸmelerin "özel hukuk sözleÅŸmesi" olmasına yasal zemin hazırlandığı belirtildi.1999'da çıkarılan yasayla Anayasa'nın 125 ve 155'inci maddeleri, bunun ardından da Danıştay Yasası deÄŸiÅŸtirilerek "tahkim" usulünün yolunun açıldığı, Danıştay'ın kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz ÅŸartlaÅŸma ve sözleÅŸmelerini incelemek görev ve yetkisinin, düşünce bildirmeye dönüştürülerek idari yargının ön denetiminin kaldırıldığı ve 2000 yılında çıkarılan yasayla da imtiyaz sözleÅŸmelerinde tahkim ve uluslararası tahkim mekanizmalarının getirildiÄŸi anlatıldı.ENERJÄ°DE SORUNUN TEMEL KAYNAÄžIRaporda, "Yasal alt yapısı bu ÅŸekilde oluÅŸturularak görevli ÅŸirketlerle imzalanan özel hukuk sözleÅŸmeleri bugün ülkemizde enerji alanında yaÅŸanan sıkıntıların baÅŸlıca sebebidir. SözleÅŸmeler üzerinde idari yargının ön denetimi olmaması sonucunda kamu aleyhine hükümlerin yer aldığı ve riskin kamunun üzerinde kaldığı sözleÅŸmeler akdedilmiÅŸtir" denildi. Bakanlık ile özel ÅŸirketler arasında imzalanan sözleÅŸmelerin tamamına "gizlilik" yönünde hükümler konulması nedeniyle de kamu aleyhine yapılan düzenlemelerin ilgili kurum ve kuruluÅŸlar ile kamuoyu tarafından öğrenilmesi olanağının da ortadan kalktığı vurgulandı.YÄ°D'LERDE SAPTANAN USULSÃœZLÃœKLERRapor kapsamında 24 yap-iÅŸlet-devret ve 5 yap-iÅŸlet santralında yapılan incelemelerde tespit edilen sorunlar şöyle sıralandı:- YÄ°D modeliyle yapılan santrallerle ilgili olarak ilana çıkılmamış, baÅŸka ÅŸirketlerden teklif alınmamış ve ihale yapılmamıştır.- Santralların kurulacakları yerlerin, arz-talep dengesi göz önüne alınarak Bakanlık tarafından belirlenmesi gerekirken, bu yerlerin seçiminin firmalara bırakılması sonucunda bazı bölgelerde talebin çok üzerinde enerji üretecek kapasitede santraller kurulmuÅŸ ve üretilen enerjiye o bölgede ihtiyaç duyulmadığı için ilave yatırım yapılarak yeni iletim hatları tesis edilmiÅŸ, bu da enerji maliyetlerinin yükselmesine ve kayıp-kaçak oranlarının artmasına yol açmıştır.- Åžirketler tarafından ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı olarak düzenlenen hatalı fizibilite raporlarına dayanılarak proje kabulleri yapılmış, baÄŸlı ve ilgili kuruluÅŸların fizibilite raporlarına verdikleri olumsuz görüşler dikkate alınmamıştır.- 3096 sayılı Kanun hükümlerine göre sadece elektrik üretmek amacıyla kurulan ÅŸirketlerle sözleÅŸme imzalanması mümkün olduÄŸu halde, farklı alanlarda da faaliyet gösteren ÅŸirketlerle sözleÅŸmeler imzalanmış ve yine aynı Kanuna göre sözleÅŸmelerde iÅŸletme sürelerini belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna ait iken, Bakanlık, yetkisini aÅŸarak Bakanlar Kurulu Kararı olmaksızın bazı projelerin iÅŸletme sürelerini artırmıştır.- Firmaların belirledikleri yatırım tutarları ile özsermaye getiri oranlarının hiçbir araÅŸtırma ve analiz yapılmaksızın aynen kabulü ve ÅŸirketlerle imzalanan sözleÅŸmelere kamu aleyhine hükümler garanti sürelerinin düşürülmesine kadar geniÅŸ bir yelpazede çözüm aranmalıdır. Bu çerçevede bir çözüme ulaşılamadığı takdirde hukuki süreç baÅŸlatılmalıdır."- Görevli ÅŸirketlerle imzalanan uygulama-imtiyaz sözleÅŸmeleri defalarca deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ve her deÄŸiÅŸiklikle, projelerin toplam yatırım tutarları ve elektrik satış tarifeleri yükseltilmiÅŸ, iÅŸletme süreleri uzatılmış, erken üretim, eksik ve fazla üretim fiyatları deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Bu tür deÄŸiÅŸiklikler tamamen ÅŸirketlerin talepleri doÄŸrultusunda ve firmaların lehine olmuÅŸ, kamu yararı açısından yapılması zorunlu olan deÄŸiÅŸiklikler yapılmamış, bu da kamu kesiminin riskinin artmasına yol açmıştır.-Tüm bu uygulamalar sonucunda, santralların iÅŸletmede oldukları ortalama 4 yıllık süre içinde 2.3 milyar dolar kamu zararı ortaya çıkmıştır.- UÄŸranılan kamu zararının sona erdirilmesi amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca ÅŸirketlerle bir an önce görüşmelere baÅŸlanılmalı, sözleÅŸmelerin ve tarifelerin tadilinden, asgari alım garantisi miktarları ve hazine garanti sürelerinin düşürülmesine kadar geniÅŸ bir yelpazede çözüm aranmalıdır. Bu çerçevede bir çözüme ulaşılamadığı takdirde hukuki süreç baÅŸlatılmalıdır."Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!