Wolfensohn: Programdan sakın taviz vermeyin
Güncelleme Tarihi:
Doğan ULUÇ-Kasım CİNDEMİR / WASHINGTON
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2002 02:05
Başbakan Bülent Ecevit, ABD'deki resmi temaslarına Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'la başladı. Wolfensohn, ‘‘Çok yapıcı bir görüşmeydi’’ dedi. Görüşmede, Wolfenshon'un, ekonomik programa tam destek verdilerini tekrarladığı ve tavizsiz sürdürülmesinin önemine dikkat çektiği belirtiliyor.
ABD'de bulunan Başbakan Bülent Ecevit, dün resmi temaslarına ilk olarak devlet konukevi Blair House'da Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'u kabul ederek başladı.
Yaklaşık 40 dakika süren görüşmeye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Devlet Bakanları Kemal Derviş ve Tunca Toskay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen ve Türkiye‘nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu katıldı.
Görüşmeden sonra gazetecilerin sorusu üzerine konuşan Wolfensohn, ‘‘Çok yapıcı bir görüşme oldu’’ dedi. Görüşmede, Wolfenshon’un, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programa tam destek verdiklerini tekrarladığı ve programın tavizsiz olarak sürdürülmesinin önemine dikkat çektiği belirtildi.
Görüşmede Afganistan, Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Köykent projeleri de gündeme geldi. Afganistan konusunda Dünya Bankası ile Türkiye arasında işbirliği yapılması gerektiği üzerinde durularak, Afganistan'ın yeniden inşası konusunda Türkiye'nin tecrübelerinden faydalanılması değerlendirildi. Wolfensohn, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi'nin önemli bir proje olduğunu belirterek, Dünya Bankası olarak bu projeye gerekli desteği sağlayacaklarını kaydetti. Bülent Ecevit, ABD'deki temasları çerçevesinde Türk-ABD İş Konseyi yöneticilerini de kabul etti. Ecevit'in kaldığı Ritz Carlton Oteli'ndeki kabul 40 dakika sürdü.
Başbakan Bülent Ecevit daha sonra Amerikan Ticaret Odaları, Türk-Amerikan İş Konseyi ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) tarafından düzenlenen öğle yemeğine katıldı. Ecevit bu yemekte yaptığı konuşmada, Körfez Krizi'nin Türkiye'ye 50 milyar dolarlık faturası olduğunu söyleyip, ABD'li yatırımcıları Türkiye'ye yatırıma davet etti. Ecevit yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ve ABD'nin, Afganistan'ın gelişmesi için işbirliği yapmasının büyük bir hizmet olacağını belirterek, Türkiye'nin bu konuda deneyimli olduğunu kaydetti.
İLANLA DAVET
Ecevit'in Amerika'ya resmi çalışma ziyareti nedeniyle Başbakanlık tarafından The Wall Street Journal Gazetesi'ne verilen bir ilanda Amerikalı ve uluslararası iş adamlarına Türkiye'de yatırım yapmaları çağrısında bulunuldu. Dörtte bir sayfayı kaplayan ilanda Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası'nın programlarıyla destek sağlanarak sağlıklı bir ekonomiye ulaşılması amaçlandığı belirtiliyor. İlan da özetle şu bilgiler yer alıyor:
Uluslararası yatırımcılar için önemli muafiyetler ve teşvikleri içeren yeni tedbirler alındı. Ülkenin çeşitli kesimlerinde Sanayi Bölgeleri kurulacak. Bu bölgelerde yatırım işlemleri seri yürütülecek. Hükümet, sanayi bölgelerinde arazi ve alt yapı koşullarının masraflarını üstlenecek. Yatırımcılar yalnızca tek bir makama, Endüstri ve Ticaret Bakanlığı'na başvuracaklar. Tüm işlemler üç ay içinde tamamlanmış olacak.
Ayrıca üniversiteler, araştırma kuruluşlarıyla işbirliği içinde Teknoloji Kalkınma Bölgeleri kurularak sanayinin uluslararası düzeyde daha fazla rekabete ve ihracata yönelik faaliyet göstermesi sağlanacak. Bu bölgelerde önemli muafiyet ve teşvikler arazi, iş ve vergileri kapsayacak. Yatırımcılar Organize Sanayi Bölgeleri'nde çeşitli teşvikler alacaklar.''
TÜRKİYE İLERLEDİ
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisi çerçevesinde başkent Washington'da bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın birlikte düzenlediği ‘Dünyada Sefaletle Mücadele’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye ve Arjantin'deki gelişmeleri değerlendirdi. Derviş, Türkiye'de mali politikaların başarıyla uygulanmasının yanı sıra çok önemli ilerlemeler sağlandığını anlatarak, Arjantin'in ise bu konularda başarısız kaldığına dikkati çekti.
Derviş, ‘‘Türkiye ile Arjantin'den alınacak ders, bankacılık sektörü zayıf olan ve mali politikalarda başarısız kalan ülkelerde sabit veya çıpaya bağlı döviz kuru sistemlerinin başarısız kaldığını ortaya çıkardı’’ dedi.
Wolfhensohn, Köy-Kent'i övdü, Ecevit duygulandı
Başbakan Bülent Ecevit ile Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'un yaptığı görüşme sırasında Afganistan ve Bakü-Tiflis-Ceyhan projeleri ile birlikte, Ecevit'in önem verdiği Köykent projesi de gündeme geldi. Görüşmede, Wolfhensohn'un, Köykent projesini yakından takip ettiğini belli ederek anlatması ve övmesi üzerine Başbakan Ecevit duygulandı. Ecevit, Wolfhensohn'un ilgisi üzerine Köy-Kent projesinin 1970'li yıllardan bu yana geldiğini söyledi ve projeyi detayıyla anlattı. Bunun üzerine Wolfhensohn Köy-Kent projesini destekleyeceklerini belirtti.
Niyet Mektubu siyasi taahhütleri bekliyor
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Washington'da gazetecilerin yönelttiği bir soru üzerine, Türkiye ve Uluslurarası Para Fonu (IMF) arasında imzalanacak olan yeni stand-by ile ilgili Niyet Mektubu'nun henüz IMF'ye teslim edilmediğini söyleyerek, ‘‘Teknik açıdan hazır. Ancak IMF'ye verilen bazı siyasi taahhütler yerine getirilmedi. Bu taahhütlerin yerine getirilmesi bekleniyor’’ dedi.
Dünya Bankası ve IMF ile ilişkileri ciddiye alıyoruz
Başbakan Bülent Ecevit, Amerikan Ticaret Odaları, Türk-Amerikan İş Konseyi ve DEİK tarafından düzenlenen öğle yemeğindeki konuşmasında, Türkiye’nin, Dünya Bankası ve IMF ile ilişkileri çok ciddiye aldığını ve bu kuruluşlarla sadece finansal değil sosyal konularda da işbirliği yapıldığını söyleyerek, ‘‘Sosyal adalet, bizim için çok önemli’’ dedi.
Yaklaşık 40 dakika süren görüşmeye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Devlet Bakanları Kemal Derviş ve Tunca Toskay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen ve Türkiye‘nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu katıldı.
Görüşmeden sonra gazetecilerin sorusu üzerine konuşan Wolfensohn, ‘‘Çok yapıcı bir görüşme oldu’’ dedi. Görüşmede, Wolfenshon’un, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programa tam destek verdiklerini tekrarladığı ve programın tavizsiz olarak sürdürülmesinin önemine dikkat çektiği belirtildi.
Görüşmede Afganistan, Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Köykent projeleri de gündeme geldi. Afganistan konusunda Dünya Bankası ile Türkiye arasında işbirliği yapılması gerektiği üzerinde durularak, Afganistan'ın yeniden inşası konusunda Türkiye'nin tecrübelerinden faydalanılması değerlendirildi. Wolfensohn, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi'nin önemli bir proje olduğunu belirterek, Dünya Bankası olarak bu projeye gerekli desteği sağlayacaklarını kaydetti. Bülent Ecevit, ABD'deki temasları çerçevesinde Türk-ABD İş Konseyi yöneticilerini de kabul etti. Ecevit'in kaldığı Ritz Carlton Oteli'ndeki kabul 40 dakika sürdü.
Başbakan Bülent Ecevit daha sonra Amerikan Ticaret Odaları, Türk-Amerikan İş Konseyi ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) tarafından düzenlenen öğle yemeğine katıldı. Ecevit bu yemekte yaptığı konuşmada, Körfez Krizi'nin Türkiye'ye 50 milyar dolarlık faturası olduğunu söyleyip, ABD'li yatırımcıları Türkiye'ye yatırıma davet etti. Ecevit yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ve ABD'nin, Afganistan'ın gelişmesi için işbirliği yapmasının büyük bir hizmet olacağını belirterek, Türkiye'nin bu konuda deneyimli olduğunu kaydetti.
İLANLA DAVET
Ecevit'in Amerika'ya resmi çalışma ziyareti nedeniyle Başbakanlık tarafından The Wall Street Journal Gazetesi'ne verilen bir ilanda Amerikalı ve uluslararası iş adamlarına Türkiye'de yatırım yapmaları çağrısında bulunuldu. Dörtte bir sayfayı kaplayan ilanda Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası'nın programlarıyla destek sağlanarak sağlıklı bir ekonomiye ulaşılması amaçlandığı belirtiliyor. İlan da özetle şu bilgiler yer alıyor:
Uluslararası yatırımcılar için önemli muafiyetler ve teşvikleri içeren yeni tedbirler alındı. Ülkenin çeşitli kesimlerinde Sanayi Bölgeleri kurulacak. Bu bölgelerde yatırım işlemleri seri yürütülecek. Hükümet, sanayi bölgelerinde arazi ve alt yapı koşullarının masraflarını üstlenecek. Yatırımcılar yalnızca tek bir makama, Endüstri ve Ticaret Bakanlığı'na başvuracaklar. Tüm işlemler üç ay içinde tamamlanmış olacak.
Ayrıca üniversiteler, araştırma kuruluşlarıyla işbirliği içinde Teknoloji Kalkınma Bölgeleri kurularak sanayinin uluslararası düzeyde daha fazla rekabete ve ihracata yönelik faaliyet göstermesi sağlanacak. Bu bölgelerde önemli muafiyet ve teşvikler arazi, iş ve vergileri kapsayacak. Yatırımcılar Organize Sanayi Bölgeleri'nde çeşitli teşvikler alacaklar.''
TÜRKİYE İLERLEDİ
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisi çerçevesinde başkent Washington'da bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın birlikte düzenlediği ‘Dünyada Sefaletle Mücadele’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye ve Arjantin'deki gelişmeleri değerlendirdi. Derviş, Türkiye'de mali politikaların başarıyla uygulanmasının yanı sıra çok önemli ilerlemeler sağlandığını anlatarak, Arjantin'in ise bu konularda başarısız kaldığına dikkati çekti.
Derviş, ‘‘Türkiye ile Arjantin'den alınacak ders, bankacılık sektörü zayıf olan ve mali politikalarda başarısız kalan ülkelerde sabit veya çıpaya bağlı döviz kuru sistemlerinin başarısız kaldığını ortaya çıkardı’’ dedi.
Wolfhensohn, Köy-Kent'i övdü, Ecevit duygulandı
Başbakan Bülent Ecevit ile Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'un yaptığı görüşme sırasında Afganistan ve Bakü-Tiflis-Ceyhan projeleri ile birlikte, Ecevit'in önem verdiği Köykent projesi de gündeme geldi. Görüşmede, Wolfhensohn'un, Köykent projesini yakından takip ettiğini belli ederek anlatması ve övmesi üzerine Başbakan Ecevit duygulandı. Ecevit, Wolfhensohn'un ilgisi üzerine Köy-Kent projesinin 1970'li yıllardan bu yana geldiğini söyledi ve projeyi detayıyla anlattı. Bunun üzerine Wolfhensohn Köy-Kent projesini destekleyeceklerini belirtti.
Niyet Mektubu siyasi taahhütleri bekliyor
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Washington'da gazetecilerin yönelttiği bir soru üzerine, Türkiye ve Uluslurarası Para Fonu (IMF) arasında imzalanacak olan yeni stand-by ile ilgili Niyet Mektubu'nun henüz IMF'ye teslim edilmediğini söyleyerek, ‘‘Teknik açıdan hazır. Ancak IMF'ye verilen bazı siyasi taahhütler yerine getirilmedi. Bu taahhütlerin yerine getirilmesi bekleniyor’’ dedi.
Dünya Bankası ve IMF ile ilişkileri ciddiye alıyoruz
Başbakan Bülent Ecevit, Amerikan Ticaret Odaları, Türk-Amerikan İş Konseyi ve DEİK tarafından düzenlenen öğle yemeğindeki konuşmasında, Türkiye’nin, Dünya Bankası ve IMF ile ilişkileri çok ciddiye aldığını ve bu kuruluşlarla sadece finansal değil sosyal konularda da işbirliği yapıldığını söyleyerek, ‘‘Sosyal adalet, bizim için çok önemli’’ dedi.