Vergiler tatlı tatlı düşecek!

Güncelleme Tarihi:

Vergiler tatlı tatlı düşecek
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2003 00:00

SON açıklanan ‘‘Yeni Kaynak Paketi’’ndeki yeni vergileri ve artırılan geçici kurumlar vergisi oranını okuyunca, nedense aklımıza, seçim öncesi verilen yukarıdaki söz geldi... Vergilerin tatlı tatlı indirileceği vaadediliyordu.‘‘Vatandaşın yüzünü güldürmek için’’ zorunlu olarak hazırlandığı belirtilen ve 16 katrilyon liralık kaynak yaratmayı hedefleyen paket kimsenin içine sinmedi. İçine sinmediği gibi, yüzü gülen de pek yoktu. Özellikle, gelir kaynağı olarak sıralanan yeni vergiler, kafaları iyice karıştırdı.İşin doğrusu, ‘‘Yeni Kaynak Paketi’’nde yeralan vergilerin, vatandaştan çok bu paketi hazırlayanların içine sinmemesi gerekiyor.Paketi hazırlayanlar, son birkaç ay içinde şunları söylemişlerdi:Vergiler tatlı tatlı düşecek.Ek vergi kesinlikle gelmeyecek.IMF istedi diye vergi artmaz.Yeni vergi gelmeyecek.Vergi oranları asla yükseltilmeyecek.KDV oranı yüzde 10, Kurumlar Vergisi yüzde 20 olacak.Bunlar, hemen aklımıza gelenler. Aslında, listeyi uzatmak mümkün ama amacımız bu değil. İşin doğrusu, tatlı tatlı düşen değil, acı acı artan vergiler geliyor...Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi, Ek Emlak Vergisi, Artırılan Geçici Kurumlar Vergisi ve vergi benzeri zamlar bunlardan bazıları.ANAYASA'YA AYKIRIT.C. Anayasa'sının 73. maddesine göre; ‘‘Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.’’Anayasa böyle diyor. Dönüp bakıyoruz; bankada trilyonlarca lirası olan, trilyonluk Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili geliri bulunana ‘‘Barışın Faturası’’ denilen ek vergi yok. Daha önce yazdık, bu ülkede asgari ücretliden, küçük esnaf ve sanatkárın üç kuruş kazancından bile vergi alınırken; Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilinden, yüzde sıfır stopaj uygulanıyor yani vergi alınmıyor.Bu da yetmiyormuş gibi, 2002 geliri 655 milyar liraya kadar vergiye tabi tutulmuyor.Bu nasıl bir mali güçtür ki, asgari ücretlide var, küçük esnafta ve sanatkárda var, yüzmilyarlarca lira geliri olanda yok!.. Rantiyede de yok!.. Anayasa diyorki:Vergi mali güce göre alınır.Vergi yükü adaletli ve dengeli dağıtılır.Şimdi soruyoruz; içinizde ‘‘son düzenleme mali güç ve adaletli dengeli dağılım ilkesine göre yapılmıştır’’ diyebilecek biri var mı?VERGİLER DOLAYLI GELİYORTürkiye'de vergilerin yaklaşık yüzde 70'i ‘‘dolaylı’’, yüzde 30'u da ‘‘dolaysız’’ vergi olarak toplanıyor. 1980'de tam tersiydi... Bir ülkede, dolaylı vergi oranının sürekli artması, vergi adaletinin giderek ortadan kalktığının göstergesidir. Nedenine gelince, bir ekmek yiyen ya da su içen asgari ücretli de, trilyoner kişi de aynı dolaylı vergiyi ödüyor. Otomobiline yakıt alan memur da, varlıklı bir kişi de aynı tutarda dolaylı vergi ödüyor.Oysa, yapılan zamlar sonucu, dar ve sabit gelirli kesimin, hem ‘‘mali gücü’’ hem de ‘‘vergi ödeme gücü’’ azalıyor. Bir yandan da, emekliden ‘‘Sağlık Primi’’, memurdan ilave ‘‘Emekli Sandığı Kesintisi’’, işçinin ikramiyesi erteleniyor, köprüden geçene, otoyolda gidene zam geliyor...Fıkra gibi kaynakHÜKÜMETİN açıkladığı kaynak paketine bakıyoruz, bazı kaynakların aceleyle yazıldığı sonucuna ulaşıyoruz. Örneğin:SSK bildirge ve bordroları birleşince, 45 trilyon lira tasarruf,Bağ-Kur'un alacaklarını avukatlar tahsil ederse 85 trilyon lira tasarruf olacakmış.Öte yandan TÜRMOB ve DİE işbirliği içinde ‘‘kayıtdışı işçi tespitinden’’ 5 trilyon lira, yanlış okumadınız 5 trilyon lira tasarruf sağlanacakmış.Bektaşi'nin ‘‘Ya sayı saymasını bilmiyorsun ya da dayak yemedin’’ sözünde olduğu gibi, kayıtdışı istihdamın yarattığı prim ve stopaj kaybı yaklaşık 8 katrilyon lira. 5 trilyon lira bunun binde biri bile değil. Katrilyonluk kayıtdışı istihdama sıkı bir denetim 5 trilyon değil, katrilyon getirir. Nasıl yukarıdaki tahminler, fıkra gibi değil mi?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!