Urfalı nohut kebapçısı perakende dersi verecek

Güncelleme Tarihi:

Urfalı nohut kebapçısı perakende dersi verecek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2003 01:53

İstanbul'da yapılacak ve perakende sektörünün buluşturacak Perakende Günleri '03'te Anadolu'dan renkler de olacak. Urfa Birecik'ten seyyar nohut kebapçısı olarak hayatını kazanan İdris Aslantaş, ürününü ve satış tekniğini anlatacak.

Urfa Birecik'te seyyar ‘nohut kebabı’ satarak hayatını kazanan İdris Aslantaş, İstanbul'da perakendenin zirvesindeki insanlara ürününü ve satış tekniğini anlatacak.

Lüfik Kırdar'da 22-23 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek ve Hürriyet'in de sponsorları arasında yer aldığı Perakende Günleri '03'te dünya çapında ün kazanmış yabancı ve Türk konuşmacıların yanısıra, ‘‘Yusufeli nere, Birecik Nere, İstanbul nere’’ başlığı altında Anadolu'dan satıcılar da sahne alacak. Soysal Eğitim Danışmanlık'ın sahibi Suat Soysal'ın yöneteceği bu oturumda Artvin Yusufeli'nde 12 yıldır 9 metrekarelik dükkanda düğmeden kabana satış yapan Ayşe Gümüş-Sani Gümüş ile Urfa Birecik'te geleneksel kahvaltı yemeği nohut kebabını seyyar satıcılıkla müşterilerine sunan İdris Aslantaş sahneye çıkacaklar ve kendilerine özgü satış tekniklerini anlatacak.

MESAİ 03.00'TE

Birecik'te nohut kebabı satarak hayatını kazanan seyyar satıcı İdris Aslantaş, İstanbul'da anlatacaklarının ilgi çekeceğinden emin olduğunu, Perakende Günleri'ne katılanlara nohut kebabı da yapacağını söyledi. Aslantaş, ‘‘Bizim nohut kebabı kahvaltılık bir yemektir ve saat 11.00'den sonra satılmaz. Üstelik taptaze yeni pişmiş olmak zorunda. O yüzden de Sabaha karşı 03.00'te kalkar nohut kebabını yaparım, sonra da çıkar satarım’’ dedi. Zaman içinde nohut kebabında ürün çeşitliliği de yarattığını anlatan Aslantaş, müşterileriyle ilişkilerinin de güleryüz ve güven unsuruna dayandığını anlattı.

Birecik'te tekerlekli arabayla 10 Temmuz Caddesi'nde, Jandarma Komutanlığı'nın yanında ekmek fabrikasının karşısında satış yapan Aslantaş, şöyle konuştu: ‘‘Bir kere nohut kebabının direği nohut ve bu nohutun en kalitesinden olması çok önemli. Ben 12-14 numara nohut kullanırım. İthal Meksika nohutu çok iyidir. Bir gün önceden ıslatırım ve erkenden kalkıp bir sanayi tipi kazanımız var onda pişiririm. Leğenlere koyarım. Tepsiye indiririm. Nohuta yeşil maydanoz, acı biber, limon tuzu, tuz, kara biber de ekleriz. Dürüm ve paket şeklinde satarım. Şimdi soslusunu da yapıyorum. Bunu da çok sevdiler.’’

Aslantaş, nohut kebabının bir bakıma haşlanmış nohuttan ibaret olduğunu ancak Birecik'te yan malzemeleri ve soslarıyla geleneksel kahvaltılık yemek olduğunu anlattı. Aslantaş, ‘‘Dışardan gelen memurlar önce garip bulurlar, 'bu da kahvaltıda yenir mi?' diye söylenirler ama sonra alışırlar. Hatta Birecik'ten gidince de bu tadı özlerler’’ dedi.

Önce müşterinin kalbini, sonra parayı kazanın

İdris Aslantaş, günde 35-40 milyon lira kazandığını, haftada 3 gün de şehir stadının çevresinde öğleden sonra köfte sattığını anlattı. Aslantaş, müşteriyle ilişkide en çok para konuşmalarına ve alışverişine dikkat ettiğini belirterek bu konuda da şunları söyledi: ‘‘Öncelikle rakiplerime göre çok kaliteli ve satıcı olarak da güleryüzlü, hürmetli ve nazik olmak zorundayım. Satış yaptığım tezgahın en önemli özelliği de temizliği olmalı. Nohut kebabı soğumamalı, hep sıcacık kalmalı. Müşterinin önce kalbini kazanmak lazım. Onun kalbini kazanmadan para kazanılmaz. Para son planda, kimi az kimi çok verebilir, bunu o kadar da önemsemiyorum. Çünkü müşterimi de çok iyi tanıyorum.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!