TÜSİAD: Siyaset ekonomiden elini çekmeli

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, sanayici ve işadamlarının siyaset konuştukları zaman eleştirilere maruz kaldıklarını, 'İşadamı işine baksın, siyasete karışmasın' denildiğini belirterek, ''Ama işe koyulduğumuz zaman görüyoruz ki bir şeyler elimizi tutuyor, yatırım kararı alamıyoruz, çünkü önümüzü rahatça görebileceğimiz istikrarlı bir ekonomik ortam bulamıyoruz'' dedi.

5. Sanayici İşadamları Dernekleri (SİAD) toplantısı Kayseri'de başladı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhilhan, toplantıda, yaşanan ekonomik krizin her kesimi olduğu gibi reel sektörü de etkilediğini kaydetti.

İşadamlarının siyaset konuştukları zaman eleştirilere mağruz kaldıklarını ifade eden Özilhan, şöyle devam etti:

''(İşadamı işine baksın, siyasete karışmasın) deniliyor. Elbette biz de işimize bakmak, zamanımızı daha karlı, verimli, daha çok istihdam yaratan, hızlı büyüyen, dünya piyasalarında daha güçlü rekabet eden işletmeler, markalar yaratmaya ayırmak isteriz.

Ama, işe koyulduğumuzda görüyoruz ki; bir şeyler elimizi tutuyor. Yatırım kararı alamıyoruz, çünkü önümüzü rahatça görebileceğimiz istikrarlı bir ekonomik ortam bulamıyoruz.''

Siyasal istikrarsızlığın, ekonomik istikrarsızlığı yaratan neden olduğunu, bunun yaşanan son krizde de açıkça ortaya çıktığını belirten Özilhan, ekonomideki yapısal bozukluğun, devletin ekonomi içinde yer alış biçiminden kaynaklandığını vurguladı.

SİYASETİN EKONOMİDEN ELİNİ ÇEKMESİ

Tuncay Özilhan, sade bir vatandaş ve bir vergi mükellefi olarak değil, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmesinde misyon üstlenmiş, sorumlu işadamları camiası olarak, siyasetin elini ekonomiden çekmesi gerektiğini düşündüklerini, çağdaş batı dünyasının standartlarına göre düzenlenmiş bir siyasal sistem istediklerini vurguladı.

Türk kamuoyunun yıllardır, daha demokratik bir siyasal yapı için Anayasa ve yasalarda bazı değişiklikler yapılması gerektiğini tartıştığını, ancak bunların gözardı edildiğini de anlatan Özilhan, ''Türkiye, AB'ye tam üyelik hedefini ortaya koyuyor ama, bu yolda ilerleyebilmek için ön şart olan Kopenhag kriterlerinin gereklerini yerine getirmiyor'' dedi.

SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM KANUNLARI

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özilhan, siyasi partiler ve seçim kanunlarının değişmesi gerektiğini de bildirdi.

Özilhan, bu konuda Odalar Birliği'nin yaptırdığı ankette yüzde 97'sinin bu yasaların değişmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiğini, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ''Siyasal Partiler Yasası'nda parti içi demokrasiyi güvence altına alacak değişiklikler yapılması'', Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün de ''ufukta bir seçim görünmeden siyasi partiler ve seçim yasalarının ele alınması'' gerektiğinin faydalı olacağını dile getirdiklerini hatırlattı.

KRİTİK DÖNEM

Özilhan, bu konuya ön yargısız biçimde, ülke menfaatleri ve sağduyu ile yaklaşan herkesin kabul edeceği bir gerçek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Türkiye çok kritik bir dönemden geçiyor. Ekonominin kendi sorunları var. Buna siyaset kaynaklı yenilerinin eklenmesine ihtiyaç yok. Programı sürdürmenin önündeki siyasi engeller bizi yeni bir krize rahatlıkla sürükleyebilir. Bunun da ötesinde, birkaç ay idare etmek yada yılı hayırlısıyla atlatmak artık yeterli olamayacak.

Siyasi sistemin krizler üreten yapısının değişmesi lazım. Lider sultasının egemen olduğu partiler, feodal beyliklere dönmüş bakanlıklar, milletle ilişkisi kalmamış vekiller, içlerinde ülkeyi düze çıkaracak bir dönüşümün kıvılcımını değil, bizi tam anlamıyla batağa sürükleyecek yeni krizlerin sürekli potansiyelini taşıyor.''

SEÇİMİN ÖNEMİ

Dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde, siyasi kilitlenmeleri, ekonomik ve siyasi krizleri aşmanın yolunun, yönetimi yenilemek, yani seçime gitmek olduğunu belirten Özilhan, ''Oysa Türkiye'de yeni bir ekonomik krize, yeni bir siyasal kilitlenmeye kaynaklık edeceği korkusuyla, seçimden uzuk durmaya başladık.

Bunun temel nedeni, seçim sistemimizin, temsilde adalet ve yönetimde istikrar sağlamaması, seçmenlerin çoğunluğunun karşı olduğu bir eğilimin iktidara gelmesine imkan tanıyabilmesi, bugün geçerli olan siyaset-ekonomi ilişkisinin, seçim ekonomisi uygulamalarıyla Türkiye ekonomisine telafisi güç tahribatlar bırakmasıdır.

Hiçbir demokratik ülkede (Aman seçim yapmayalım, ekonomi zora girer) diye endişe olamaz'' diye konuştu.

Özilhan, Türkiye'de yasama dokunulmazlığının yeniden düzenlenmesi, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kısıtlamaların ve ölüm cezalarının kaldırılması, kültürel ve bireysel özgürlüklerin geliştirilmesi, işkence ve kötü muamelenin engellenmesi, MGK'nın ''Danışma kurulu'' niteliğinin güçlendirilmesi, adil yargılama ve yargı bağımsızlığına ilişkin düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti.

FUAT MİRAS'IN İSTİFASI

Tuncay Özilhan, basın mensuplarının, TOBB'ndeki gelişmelerle ilgili sorusu üzerine, ''TOBB Türkiye'nin en önemli örgütlerinden birisi. Fuat başkan, saydığımız ve çok önemli hizmetleri olan birisi. Orada gelişen olayları bilmiyoruz.

Özel sektörü temsil eden böyle bir güzide kuruluşun, problemlerinin bir an önce çözülmesini diliyoruz. 100 milyon doların Eximbank'a aktarılması sebeplerden birisi olabilir. Aslında bu desteği şükranla karşılamak lazım. Bu ihracatçılara verilecek bir destekti. Bu fon tekrar Odalar Birliği'ne iade edilebilirdi. Bu sebep olmamalı. Başka ne gibi sebepler var, detayını bilmiyorum'' diye yanıtladı.

Emekli Büyükelçi Cem Duna da, ''AB-Türkiye ilişkileri ve ulusal program'' hakkında bilgiler verdi.

Duna, AB politikasının bir şemsiye politikası olduğunu, bu politikaları aday ülkelerin hepsinin kabul etmesi gerektiğini belirterek, ülkelerin özelliklerine göre üyelik olamayacağını kaydetti.

Kayseri Sanayici ve İşadamları Derneği (KAYSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Molu ise Türkiye'nin bir an önce kriz ortamından kurtarılmasını ve devletin küçülmesini istedi.

Toplantıya Kayseri, Sivas, Antalya, Şanlıurfa, Yalova, Mardin, Manisa, Mersin, Karaman, Bursa, Çanakkale, Tarsus, Diyarbakır, Sincan, Etimesgut bölgelerinden 35'in üzerinde temsilci katıldı.(Kayseri-aa)