Türkiye ekonomisinde büyüme 2003'te başlar
Güncelleme Tarihi:
Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2001 01:54
Uluslararası danışmanlık şirketi Boston Consulting'in Başkan Yardımcısı Muzaffer Egeli, 2002 yılının Türkiye için çok zor geçeceğini belirterek, ‘‘Türkiye ekonomisi ancak 2003 yılında büyümeye başlayabilir’’ dedi.
Egeli, Türk şirketlerinin artık beklenti içinden çıkıp kendi kendilerine bir şey yapmaları gerektiğini söyleyerek, 3 büyük uluslararası şirketi Türkiye'ye getireceklerini de ifade etti.
Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Boston Consulting Group'un (BCG) Başkan Yardımcısı ve Türkiye şubesi Genel Müdürü Muzaffer Egeli, Türkiye'de krizin Rusya ve Kore'deki gibi uzun sürmeyeceğini kaydederek, ‘‘Kriz geçici ama biz 2002 yılının da Türkiye için çok zor bir yıl olacağını düşünüyoruz. Ancak 2003 yılında ekonomi yeniden büyümeye başlayabilir’’ dedi.
34 ülkede toplam 51 ofisi bulunan Boston Consulting Group'un Eylül'de Türkiye ofisini açtığını belirten Egeli, BCG'nin Türkiye pazarını her zaman girilmeye deyecek büyüklükte ve dinamikte bir pazar olarak gördüğünü söyledi.
DOĞRU ZAMANDA GİRDİK
Egeli, 2001 yılının Türkiye'ye pazarına girmek için doğru bir zaman olduğunu ifade ederek şunları söyledi: ‘‘Türkiye'de her ne kadar şirketler genel ekonomik zorluklar içinde olsalar dahi danışmanlara ihtiyaçları her zamankinden daha fazla. Bu kriz ortamının yok olmasıyla özellikle hızlı ve kredili bir yapıyla büyüyen şirketler maliyetlerini ve durumlarını yeniden gözden geçirme durumuna düşecekler. Duraklama dönemlerinde şirketler kárlılığını artıracak önlemler alıp, büyüme dönemlerine kendilerini hazırlar. Bizim görevimizde ekonomik şartlar ne olursa olsun şirketleri en rekabetçi şekilde hazırlamaktır.’’
Egeli, Türkiye'de ofis açmadan önce Nisan-Haziran arasında 2001 krizini analiz ettiklerini kaydederek, ‘‘Biz 2001 yılının 94 kriziyle karşılaştırdık. 2001 krizinin nedenlerine baktığmız zaman belli yapısal değişikliklerle düzeltilebileceğini ve 2001 yılı içinde biteceğini düşündük’’ diye konuştu.
‘‘Nisan ayındaki hesabımız buydu’’diye konuşan Egeli, ‘‘Ancak 11 eylülden sonra bu beklentilerimizi geri çektik. Artık 2002 yılının da zor bir yıl olacağını düşünüyoruz. 2003 yılında ancak iyi bir gelişme bekliyoruz’’dedi. Kriz döneminde 2 uluslarası danışmanlık şirketinin Türkiye pazarından çıkmasının da ofis açmalarında etkili olduğunu belirten Egeli, işadamı olduklarını ve Türkiye'de potansiyeli görünce pazara hızla girdiklerini kaydetti.
SERMAYE EKSİK
Türkiye'de rekabetçi ve sağlıklı bir yapının olduğunu ancak sermaye eksikliğinden kaynaklanan aşırı bir borçlanmanın oluştuğunu kaydeden Egeli, ‘‘Bu Türkiye'deki herkez için geçerli. Ne yazıkki bu zorluk şirketler için devam edecek’’ dedi.
Egeli, ‘‘Türkiye'de şirketler bir çok beklenti içindeler. Devletten, IMF'den, ordan burdan devamlı bir şeyler bekliyorlar. Ancak olumlu şeyleri dışarıdan almak kadar kendi içimizde de ‘neyi nasıl daha iyi yapabiliriz' sorusunu sormak lazım. Biz şartlar ne olursa olsun en büyük kurtarıcının kendileri olduğunu anlatmaya çalışıyoruz’’ dedi.
Arjantin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümesinde dış yatırımların rolü olduğunu söyleyen Egeli, ‘‘Türkiye 60'lardan bu güne dış yatırımsız büyümüş bir ülkedir. Şartlar düzelip, yapısal düzenlemeler yapılırsa yabancı sermayede gelir ve düzelme daha hızlı olur’’ dedi.
3 yabancı şirket Türkiye’ye geliyor
Muzaffer Egeli, Türkiye'de hızla ilerlediklerini belirterek şöyle konuştu:
‘‘Kriz yüzünden getirileri TL bazında olup borcunun dolar bazında ödediği için mali yapısı bozulmuş şirketleri sağlıklı bir yapıya getirmeye çalışıyoruz. Finans başta olmak üzere gıda ve perakendecik sektöründen yer alan yabancı firmalar için Türkiye'de büyüme ve Türkiye'ye giriş için stratejik ve finansal araştırmalar yapıyoruz. Bizim şu anki yapımız yurtdışından Türkiye'ye yabancı getirecek düzeyde.’’
Türkiye'ye girmek isteyen 3 büyük yabancı şirkete hizmet verdiklerini kaydeden Egeli, ‘‘Bu şirketler finans, gıda ve perakende sektörünün Avrupa'daki en büyük kuruluşlarından. Bu şirketler bize Türkiye'ye nasıl girelim diye soruyorlar’’dedi. Egeli, üç yabancı şirketin dışında Türkiye'de de büyük bir şirket için proje yürüttüklerini belirtti.
Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Boston Consulting Group'un (BCG) Başkan Yardımcısı ve Türkiye şubesi Genel Müdürü Muzaffer Egeli, Türkiye'de krizin Rusya ve Kore'deki gibi uzun sürmeyeceğini kaydederek, ‘‘Kriz geçici ama biz 2002 yılının da Türkiye için çok zor bir yıl olacağını düşünüyoruz. Ancak 2003 yılında ekonomi yeniden büyümeye başlayabilir’’ dedi.
34 ülkede toplam 51 ofisi bulunan Boston Consulting Group'un Eylül'de Türkiye ofisini açtığını belirten Egeli, BCG'nin Türkiye pazarını her zaman girilmeye deyecek büyüklükte ve dinamikte bir pazar olarak gördüğünü söyledi.
DOĞRU ZAMANDA GİRDİK
Egeli, 2001 yılının Türkiye'ye pazarına girmek için doğru bir zaman olduğunu ifade ederek şunları söyledi: ‘‘Türkiye'de her ne kadar şirketler genel ekonomik zorluklar içinde olsalar dahi danışmanlara ihtiyaçları her zamankinden daha fazla. Bu kriz ortamının yok olmasıyla özellikle hızlı ve kredili bir yapıyla büyüyen şirketler maliyetlerini ve durumlarını yeniden gözden geçirme durumuna düşecekler. Duraklama dönemlerinde şirketler kárlılığını artıracak önlemler alıp, büyüme dönemlerine kendilerini hazırlar. Bizim görevimizde ekonomik şartlar ne olursa olsun şirketleri en rekabetçi şekilde hazırlamaktır.’’
Egeli, Türkiye'de ofis açmadan önce Nisan-Haziran arasında 2001 krizini analiz ettiklerini kaydederek, ‘‘Biz 2001 yılının 94 kriziyle karşılaştırdık. 2001 krizinin nedenlerine baktığmız zaman belli yapısal değişikliklerle düzeltilebileceğini ve 2001 yılı içinde biteceğini düşündük’’ diye konuştu.
‘‘Nisan ayındaki hesabımız buydu’’diye konuşan Egeli, ‘‘Ancak 11 eylülden sonra bu beklentilerimizi geri çektik. Artık 2002 yılının da zor bir yıl olacağını düşünüyoruz. 2003 yılında ancak iyi bir gelişme bekliyoruz’’dedi. Kriz döneminde 2 uluslarası danışmanlık şirketinin Türkiye pazarından çıkmasının da ofis açmalarında etkili olduğunu belirten Egeli, işadamı olduklarını ve Türkiye'de potansiyeli görünce pazara hızla girdiklerini kaydetti.
SERMAYE EKSİK
Türkiye'de rekabetçi ve sağlıklı bir yapının olduğunu ancak sermaye eksikliğinden kaynaklanan aşırı bir borçlanmanın oluştuğunu kaydeden Egeli, ‘‘Bu Türkiye'deki herkez için geçerli. Ne yazıkki bu zorluk şirketler için devam edecek’’ dedi.
Egeli, ‘‘Türkiye'de şirketler bir çok beklenti içindeler. Devletten, IMF'den, ordan burdan devamlı bir şeyler bekliyorlar. Ancak olumlu şeyleri dışarıdan almak kadar kendi içimizde de ‘neyi nasıl daha iyi yapabiliriz' sorusunu sormak lazım. Biz şartlar ne olursa olsun en büyük kurtarıcının kendileri olduğunu anlatmaya çalışıyoruz’’ dedi.
Arjantin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümesinde dış yatırımların rolü olduğunu söyleyen Egeli, ‘‘Türkiye 60'lardan bu güne dış yatırımsız büyümüş bir ülkedir. Şartlar düzelip, yapısal düzenlemeler yapılırsa yabancı sermayede gelir ve düzelme daha hızlı olur’’ dedi.
3 yabancı şirket Türkiye’ye geliyor
Muzaffer Egeli, Türkiye'de hızla ilerlediklerini belirterek şöyle konuştu:
‘‘Kriz yüzünden getirileri TL bazında olup borcunun dolar bazında ödediği için mali yapısı bozulmuş şirketleri sağlıklı bir yapıya getirmeye çalışıyoruz. Finans başta olmak üzere gıda ve perakendecik sektöründen yer alan yabancı firmalar için Türkiye'de büyüme ve Türkiye'ye giriş için stratejik ve finansal araştırmalar yapıyoruz. Bizim şu anki yapımız yurtdışından Türkiye'ye yabancı getirecek düzeyde.’’
Türkiye'ye girmek isteyen 3 büyük yabancı şirkete hizmet verdiklerini kaydeden Egeli, ‘‘Bu şirketler finans, gıda ve perakende sektörünün Avrupa'daki en büyük kuruluşlarından. Bu şirketler bize Türkiye'ye nasıl girelim diye soruyorlar’’dedi. Egeli, üç yabancı şirketin dışında Türkiye'de de büyük bir şirket için proje yürüttüklerini belirtti.