Türk bankalarının rolü artıyor

Güncelleme Tarihi:

Türk bankalarının rolü artıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2011 10:41

Akbank'ın Uluslararası Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli, Türkiye’nin yükselen ülkeler arasından yükseldiği görüşünü savunarak, “Türkiye bugün dünyanın 17'nci ve Avrupa’nın da sekizinci büyük ekonomisi. Bulunduğu Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika bölgesinin ise en büyük ve güçlü ekonomisi durumuna geldi. Türkiye artık gelişmelere sadece seyirci olmayıp gelişmeleri yönlendiren bir konumda. Sadece doğudan batıya köprü olmayıp karar üretici merkez ekonomiler arasında yer alıyor” diye konuştu.

Kefeli, 2001 yılında Goldman Sachs tarafından ilk kez kullanılan BRIC ülkeleri şeklindeki sınıflandırmadan bu yana 10 yıl geçtiğini ve piyasalarda artık yeni ülke gruplarının konuşulduğunu belirterek, “Adına ister CEVITS, ister N11, ister Growth Economies denilsin Türkiye tüm grupların değişmez üyesi haline geldi. Nedenlerini anlamak ise hiç de zor değil. 26 trilyon dolarlık ekonomik potansiyeli olan bir ekonomik coğrafyanın ortasındayız. Üç kıtanın birleşme noktasındaki ayrıcalıklı coğrafi konumundan dolayı Türkiye ön plana çıkmış durumda. Demir İpekyolu projesi başta olmak üzere, Orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerinin alternatif ulaştırma güzergahları üzerinden Avrupa’ya ve diğer dünya pazarlarına giriş kabiliyetleri artıyor” dedi.

BANKACILIKTA DOĞU EKSENİ

Dünya ekonomisinde yükselen piyasaların öne çıktığı bir süreçte uluslararası mali piyasalarda da bir doğu ekseninin öne çıkma olasılığı bulunup bulunmadığı yönündeki bir soruya şu Hülya Kefeli karşılığı verdi:

“İstanbul’un bölgesel finansal merkez olma çalışmaları son derece önemli.2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olma hedefi, vizyonu ve iddiası olan Türkiye’nin, etkinliğini Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika’ya taşıyacak şekilde bölgesel bir finansal merkezi olmayı da hedeflemesi artık kaçınılmazdır.2010 yılı itibariyle dünyadaki en büyük 10 uluslararası finans merkezine baktığımızda bunlardan dördünün Asya’da olduğunu görüyoruz. Yani Hong Kong, Singapur, Tokyo ve Şanghay. Ayrıca gelecek beş yılda Shenzen, Seul ve Pekin’in de listeye dahil olması öngörülüyor. Bu şehirleri finans merkezi haline getiren faktörlerin başında ekonomik dinamizm geliyor. Türkiye 2011 yılında yüzde 6,5 büyüme öngörüsü yanında kuvvetli bir yasal çerçeve, güçlü fiziksel ve teknolojik altyapı, vergilendirme kolaylıkları ve avantajları, şeffaf ve sağlam kurumsal altyapı, piyasadaki kaynaklar ve erişim kolaylığı açısından önem taşıyor.”

“BÖLGEDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE’YE İLGİYİ ARTIRACAK”

Ortadoğu’daki ve bölgedeki son gelişmelerin Türkiye’ye ilgiyi daha da artıracağını ifade eden Hülya Kefeli bu konuda ise, “Suriye, Irak, Ürdün, Orta Asya cumhuriyetleri, Rusya ve Azerbaycan öncelikli pazarlarımız arasında. Bu bölgedeki potansiyeli yakından takip ediyoruz. Amacımız Türk firmalarının bölgedeki faaliyetlerini desteklemek, bölgedeki yatırım ve ticari ilişkilerin gelişmesini sağlamaktır” dedi.

Kefeli, uluslararası piyasalarda Türk bankalarının itibarının çok iyi bir durumda olduğunu belirterek “Bugün tartışılan konu Türk bankalarının uluslararası itibarı değil, uluslararası piyasalarda yüksek itibara sahip Türk bankalarının bölgede neler yapabileceğidir. Sektör olarak gurur duyacağımız bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Kriz sonrasında çok kutuplu dünyada uluslararası işbirliklerin öneminin giderek arttığını görüyoruz” diye konuştu.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!