TİM: Hedefimiz ihracatta psikolojik sınıra ulaşmak

Güncelleme Tarihi:

TİM: Hedefimiz ihracatta psikolojik sınıra ulaşmak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2001 00:00

Yılın ilk ayında gerçekleşen 14 milyar dolarlık ihracat TİM'e moral verdi. TİM Başkanı Okan Oğuz, gerekli destekler sağlanırsa Türkiye'nin bu yıl ihracatta psikolojik sınır olarak kabul edilen 30 milyar doları gerçekleştirebileceğini kaydetti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz, yılın ilk 6 ayında 14 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiren Türkiye'nin ihracatta psikolojik sınır olarak kabul edilen 30 milyar doları yakalayacağını söyledi. 2001'in ilk altı ayında en çok ihracat artışının yüzde 238'lik bir artışla zeytinyağı sektöründe yaşandığını, bunu yüzde 18.6'lık artışla çimento ve toprak ürünleri sektörünün, yüzde 18'lik artışla metal sektörünün izlediğini belirten Oğuz, ‘‘Yolda lastik patlamaz ve başka maniler çıkmazsa, 20 değişik sektörü de gözönüne alarak ihracatta psikolojik sınır olarak kabul edilen 30 milyar dolar sınırını yakalarız’’ dedi. TİM tarafından hazırlanan İhracatın Görünümü 2000-2001 raporunun tanıtım toplantısında konuşan Oğuz, yeni bir programla bunalımdan çıkmanın mücadelesinin verildiğini hatırlattı. ‘‘İhracat durup dururken artmıyor’’diyen Oğuz, ‘‘İhracat bunalımın can simidi olarak görülüyorsa artık laf değil iş üretmenin zamanıdır. İhracata umut bağlayanların ihracat için destekleyici tedbirler almaları ve süratle uygulamaya koymaları zorunludur’’ diye konuştu. İhracatta umudun, tek başına devalüasyona bağlanmasının büyük yanılgı olacağını söyleyen Oğuz, başta Eximbank kaynaklarının arttırılması olmak üzere, ihracata yönelik rekabet avantajı sağlayacak tedbirlerin acilen devreye sokulmasını istedi. Bakan Kemal Derviş'in gelecek ilk dilim kredinin 200 milyon dolarlık bölümünün Eximbank'a aktarılacağı yolundaki açıklamasını umut verici olarak niteleyen Oğuz şunları söyledi: ‘‘İnanıyoruz ki bu destek vaadi öncekiler gibi havada kalmayacak. Bunun takipçisi olacağız. Ayrıca TOBB'un 100 milyon dolar, İTO'nun ve diğer bazı kuruluşların Eximbank'a bir miktar kaynak sağlama sözleri var. TİM olarak biz de 15-20 milyon dolar katkıda bulunacağız. Yılın ikinci yarısında yüzde eksi 3'lük bir büyüme öngörülüyor bu çorbada bizimde tuzumuz olsun.’’ Eximbank'a yapılan 315 milyon dolarlık başvurunun kredi talebinin tamamını içermediğini de belirten Oğuz, ‘‘Eximbank'a kredi talebini aktaramayan ihracatçılar da var. Eximbank'tan alınan kredilerin iki katı oranında döviz getireceği düşünüldüğünde bu kredilerin ülke için önemi anlaşılacaktır’’ dedi. İYİ ŞOKLAR LAZIM TİM Raporu'nu hazırlanması çalışmalarına katılan Boğaziçi Üniversitesi İktisat Fakültesi profesörlerinden Prof.Dr. Refik Erzan, krizin aşılmasında en büyük sorunun finansman sorunu değil istikrar sorunu olduğunu, reform yapılmakta geç kalındığını belirtti. Erzan, ‘‘Son iki ayda yapılan reformlar 6 ay evvel yapılmış olsaydı hiçbir sıkıntımız olmazdı, enflasyon yüzde 15, büyüme de yüzde 3 olurdu’’ derken, yapılan reformların olası bir krizi önleyebilecek nitelikte olduğunu da kaydetti. Erzan, ‘‘Şimdi ekonomiye iyi şoklar, iyi haberler lazım’’ dedi. ‘‘Globalleşen dünyada değil yürümeyi, koşmayı bilmeyen adam batar’’ diyen Erzan, ‘‘Krizsiz bu işi atlatmak mümkün ama kriz beklerseniz kriz olur. Şimdi atılım lazım, koşmak gerek. Kapsamlı bir anayasa değişikliği bu noktada çok önemli’’ diye konuştu. İhracat artışı için bankaların sağlıklı bir şekilde çalışmasının şart olduğunu söyleyen Erzan, ‘‘Banka kredilerinin yüzde 11'i takipte, yeni kredi vermeleri çok zor. Fondaki bankaların satılması da çok zor. Bankalar zayıf, şirketler zayıf, devlette kaynak yok. Fondaki bankaları dünyanın 3-4 büyük bankasına satsak, piyasaya büyük bankalar girse durum çok daha iyi olur’’ diye konuştu. Erzan, Dünya Bankası'nın bir kuruluşu olan IFC'nin Doğu Avrupa'da Slovakya'da uyguladığı, devletle özel sektörü bir araya getiren ve takipteki kredileri bir şirket bünyesinde toplayan modeli anlatarak, ‘‘Buradaki olay bankaları çalışır hale getirmek’’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!