Tekzip metni

Güncelleme Tarihi:

Tekzip metni
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2006 00:00

23 Mart 2006 tarihli Hürriyet Gazetesinin baş sayfasında manşet olarak verilen "Ali Dibo Düzeni" başlıklı haber içeriği ile 26. sayfada köşe yazarı Şükrü Küçükşahin’in köşesinde "Bu da Ali Dibo’nun resmi belgesi" başlıklı köşe yazısında ve 24.3.2006 tarihli Hürriyet Gazetesinin 1.sayfasında "En büyük Ali Dibo" başlıklı haber ile 8.sayfada "İstersem bin ihaleye girerim" başlığı altında verilen tüm haberler, yine 25.3.2006 tarihli Hürriyet Gazetesinde ise 1.sayfada "Ali Dibo’nun aile fotoğrafı" başlıklı haber ve 9.sayfada "Fotoğrafa bakın Ali Dibo AŞ.’yi görün" başlıklı haberlerde dile getirilen hususlar gerçeklere aykırı olduğu gibi müvekkilimin kişilik haklarına da saldırı niteliğindedir. Zira:

1- Haberlerde ortalama bir okurun zihninde Hatay bölgesinde yapılan ihalelerin tamamına yakınının AK Partililere verildiği ve bu fiili müvekkilin yöneterek ihalelerin listesini tuttuğu ve bu suretle siyasi konumunu kendisi ve partilileri için menfaat aracı olarak kullandığı kanısı müvekkilin fotoğrafları da kullanılarak açıkça oluşturulmaktadır. Öyle ki yayın boyunca alaycı ve incitici başlıklar kullanılmış, 25.3.2006 tarihli gazetede 1.sayfada "Ali Dibo’nun aile fotoğrafı" başlığı altında bir fotoğraf verilerek müvekkilin resmi üzerine "ihale verdiren AKP’li vekil Sadullah Ergin" ibaresi konularak müvekkil doğrudan ve açıkça suçlanmıştır.

Öncelikli belirtelim ki benzer iddialar 2.2.2006 tarihli Hürriyet Gazetesinde de dile getirilmiştir. İddianın temelinde Hatay’da hastane müdürü olarak görev yapan Yaşar Artar adlı şahsın beyanları olup buna göre müvekkilimin adı geçenden Antakya Doğum ve Çocuk Bakımevi’ne ilişkin bazı ihalelerin belli kişilere verilmesini yazılı olarak istediği bu işler farklı kişilere verildiği için bu şahsın küçük ilçelere tayinini çıkardığı iddiası vardır. Bu iddialar müvekkilce yapılan basın toplantısı ile tümüyle çürütülmüş bulunmasına karşın aynı konudaki gerçeğe aykırı yayımlarınızın devam etmesi kamuoyunun ve okurlarınızın gerçekleri öğrenme hakkında duyduğumuz saygıdan iş bu açıklamaların yapılması zorunlu hale gelmiştir.

A- İddiaların sahibi Yaşar Artar iki kez İdare mahkemesi kararını yerine getirmek amacı ile görevden alınmış ve üçüncü olarak ise tayin edildiği hastanede görevli laborant bayana gayri ahlaki yaklaşımları nedeni ile soruşturma geçirmiş ve teftiş kurulu raporunda yer alan teklif doğrultusundan ilgilinin tayini bağlı bulunduğu kurum tarafından çıkarılmış bulunmaktadır.

B- Yine aynı haberde müvekkilin resminde elinde tuttuğu ve sözde ihalelerin kaydının tutulduğunu iddia ettiğiniz müsvedde belgeye gelince; bu da Yaşar Artar tarafından müvekkile getirilmiş bir bilgisayar çıktısı olup daha sonra mezkur şahıs bu işlerle ilgili bazı şahısların adını söylemiş müvekkil iş yoğunluğu nedeniyle bunları not almış bulunmaktadır. Ancak müvekkilce bu yönde verilmiş hiçbir tavsiye, telkin ya da talimat bulunmamaktadır. Nitekim ne Yaşar Artar görev yaptığı 4.5 ay boyunca ne de AK Partinin işbaşında olduğu 40 ay boyunca müsvedde yazıda adı geçen şahıslar Antakya Doğumevinden yapım ve ihale işi almamışlardır. Bu işlerin bir kısmı 2005 yılında yani Yaşar Artar hastanedeki görevinden ayrıldıktan aylar sonra yapılmış bir kısmı ise henüz yapılmamıştır. Nihayet yapılan ihalelerin hiç birisinin müsvedde yazıda adı geçen şahıslara verilmemiş olması müvekkilin tuttuğu notun onlara menfaat temin etmek gayesine matuf olmadığının en önemli delilidir. Üstelik iddia sahibinin hastanede görev yapmadığı 36 aylık dönemde de adı geçen şahısların Antakya Doğumevi nezdinde hiçbir iş almamış olması iddiaların mesnetsiz olduğunun en somut delilidir.

Öte yandan söz konusu müsvedde yazıda geçen ihalelerin çatı onarım ve bakımı yazıda adı geçmeyen bir şahsa ve 250 YTL’ye yaptırılmıştır.

Yine Hidrofor sisteminde oluşan aksaklık ta 1.350,00 YTL’ye yazıda adı geçmeyen bir şahsa yaptırılmıştır. Bunlar doğrudan alım yolu ile verilen işler olduğundan şayet bir kayırma söz konusu olsaydı bu kalemlerde olması gerekirdi.

Mezkur müsvedde yazıda geçen en önemli ihale ise "Bodrum kat ve kazan kalorifer dairesinin onarım işi" olup bu iş ise 19.7.2005 tarihinde (yani iddia sahibinin görevinin sona ermesinden sekiz ay sonra) ve Kamu İhale Kurumu denetimi altında yapılan açık ihale usulü ile Kimyonoğlu Mühendislik İnş.Tic.Ltd.Şti.’ne ihale edilmiş bulunmaktadır. Mezkur şirket MHP Antakya merkez ilçe 2.Başkanı Hüseyin Kimyonoğlu’na ait bir şirkettir. Görüldüğü gibi mezkur sözde dayanak belgedeki en önemli ve yekun tutan iş bir başka partinin ilçe 2.Başkanının sahibi olduğu bir şirkete verilmiştir. Bu da iddiaların ne kadar temelden yoksun olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Yine jeneratör alım işi de yazıda adı geçmeyen bir firmaya, Yaşar Artar’ın görev yaptığı dönemden sonra açık ihale ile ihale edilmiştir. Zemin kat ve 2.kat ihaleleri ise halen dahi yapılmamış bulunmaktadır. Yapılan ihaleleri alan şahısların ise ne müvekkil ile ne de AK Parti ile bir ilgisi bulunmaktadır.

Nitekim tüm bu hususlar Hatay Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada belirtilmiş ve kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Yine aynı hususlar bu kez İl Sağlık Müdür yardımcısı Dr.Adnan Esmerligil tarafından ifade edilmiştir. Mezkur yazıda gazetenizin 2.2.2006 tarihli nüshasında dile getirilen tekzibini istediğimiz yayınlarda ısrarla devam ettirilen iddiaların doğrulanamadığı, yapılacak bir işlem bulunmadığı kanaati de bildirilmiştir. Ayrıca müvekkilim de 9.2.2006 tarihli Anadolu Ajansında yer alan açıklaması ile haberlerde geçen tüm iddiaları çürütmüş bulunmaktadır. Ancak haberde bu hususlara hiç değinilmemiştir.

C- Bunun yanı sıra belirtilmesi gereken çok önemli bir husus da şudur: Mezkur haberler ve köşe yazısında 271 ihale yapıldığı ve bunun üçü beşi hariç tamamının AK Partililere verildiği iddiası da tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir manipülasyondur. Zira buna dayanak olarak gösterilen Kamu İhale Kurumu yazısı tetkik edildiğinde Hatay’da son üç yılda yapılan ihalelerin tamamının değil sadece yazıda tahdidi olarak zikredilen kişi ve kuruluşların aldığı ihaleler sorulmuştur. Ancak her nasılsa (!) haberde bu husus atlanmıştır. Bu da haberler ve köşe yazısının tamamen müvekkil ve müvekkilin şahsında mensubu olduğu partinin yıpratılmasına yönelik sistematik bir karalama kampanyasının tezahürü olduğunu ortaya koymaktadır. Nitekim haberler ve köşe yazısında bu çok önemli yön atlanmamış olsaydı Hatay’da son üç yılda binlerce ihale yapıldığı ve fakat adı geçenlerin bu ihalelerin gerek adet ve gerekse tutar bazında çok cüzi bir kısmını kazandıkları açıklıkla anlaşılabilecek ve belki gerçek gazetecilik görevi ifa edilmiş olacaktı. Ne var ki haberler ve köşe yazısının amacı bu olmadığı, üzüm yemekten çok bağcı dövmek amacına matuf olduğunun açıkça anlaşıldığı ancak bunun yanı sıra kamuoyunu aydınlatmak zaruretinin mevcudiyeti bir arada düşünüldüğünde bu istatistiki bilgilerin tarafımızdan sunulması gerektiği açıktır. Esasen okurun doğru bilgilendirilmesi de bunu zorunlu kılmaktadır. Buna göre dayanak Kamu İhale Kurumu yazısında bilgi istenen kamu kurumlarından:

a) Hatay İl Sağlık Müdürlüğü ve Hatay’da bulunan sağlık kurumlarında son 3 yılda 5195 adet açık ihale ve/veya doğrudan alım yapılmış olup bu ihalelerden haberde adı geçen kişi ve firmalara kalan ihale sayısı 225’tir.

Kaldı ki haberde geçen İshakoğlu Medikal firmasının yıllardır aynı işle iştigal ettiği, aynı zamanda Eczacıbaşı Baxter firmasının, ayrıca Fressenius Kabi, AMS, İnce Karalar, GST, Meditera, İztibsan, Atıll, Altera, Santamed ve Ege Tıp Kontuarı firmalarının Hatay’daki yetkili satıcısı olarak ihalelere katılmakta olduğu göz önünde tutulduğunda mezkur kazanımların son derece olağan olduğu izahtan varestedir.

b) Aynı dönemde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafında 265 ihale yapılmış bu işlerden ikisini haberde adı geçen Hakan Öztürk, 6 tanesini Mahmut Boncuk’a ait şirket ve nihayet 3 tanesini de İkra kırtasiyecilik kazanmıştır. Görüldüğü gibi Kamu İhale Kurumu sorulan şahısların aldığı ihale adedi 265 ihalede sadece 12’dir.

c) Antakya Belediye Başkanlığı tarafından aynı dönemde 88 adet ihale yapılmış ve sadece 4 tanesini haberde zikredilen şahıslar almıştır. Bu ihalelerin tamamı Kamu İhale Kurumu denetimine tabi ve sigortacılık hizmetleri ile araç kiralanması hizmetlerine ilişkin ihalelerdir.

d) Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından aynı dönemde 142 adet ihale yapılmış ve Kamu İhale Kurumu tarafından sorulan şahıslar sadece 4 ihale almışlardır. Yapılan ihalelerin toplam tutarı 10.289.907,00 YTL olup mezkur şahısların kazandığı işlerin tutarı ise 58.720,00 YTL’dir. Yani toplam bedelde binde altıya tekabül etmektedir.

e) Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından aynı dönemde 46 adet ihale yapılmış olup mezkur şahıslar tarafından bu ihalelerden sadece 1 adedinin kazanıldığı anlaşılmıştır.

Görüldüğü gibi Kamu İhale Kurumu tarafından ilgili yazıda haklarında bilgi istenen kişilerin kazandığı toplam ihale sayısı 266 iken yazıda bilgilerine müracaat edilen kamu kurumlarınca yapılan ihale sayısı 5751’dir. Bu da toplam ihale sayısının yaklaşık %4,6’sına tekabül etmektedir.

Müvekkil siyasete atılmadan önce avukatlık mesleği ile iştigal eden ve ticaretle uğraşmamış bir kişidir. Yine ailesi de ticaretle meşgul değillerdir. Müvekkil milletvekili seçildiği günden bu yana ilkeli, saydam, dürüst siyaset anlayışının temsilcisi ve uygulayıcısı olmuştur. Kaldı ki haber içeriğinin doğruluk derecesini haberin taraflarından ve haberde adı geçen kişilerden sormak en basit bir gazetecilik kuralıdır. Sorumlu ve objektif gazeteciliğin asgari kurallarına dahi riayet etmeden bu türden bir haberi manşetten vermek ve aynı konuda üç gün tefrika halinde yayın yapmak hukuka olduğu kadar etik kurallara da aykırılık teşkil etmektedir. Haberde sıkça kullanılan "iddia" kelimesi ve haberin Kamu İhale Kurumu yazısına dayandırılmasının bu konuda mazeret olamayacağı izahtan varestir. Haberde yukarıda belirtilen ve müvekkilin masumiyetini ortaya koyan hususlar dikkatli ve istikrarlı bir kast altında atlanmış ve görmezden gelinmiştir. Bunun ise gazetecilik ve yazarlığın, objektif gazetecilik yaparak okuru bilgilendirmekten çok tarafgirlik hissi ile ve siyasi taassup ile ifa edilmesinden kaynaklandığı açıktır.

Basın Yasası, Basın Ahlak İlkeleri, MK, BK, AİHS’in ilgili maddelerine tamamen aykırı "çamur at, tutmazsa izi kalır" zihniyetiyle yapılan bu haksız yayınınızı şiddetle kınadığımızı belirtir, bu açıklamamızın manşetten ve aynı sayfalarda, aynı puntolarla, aynen ve yasal koşulları haiz olarak yayınlanmasını talep eder, aynı zamanda tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu bilvekale bildiririm. Saygılarımla.

Sadullah Ergin Vekili

Av. M. Rasim KUSEYRİ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!